Türkiye yine mahkum oldu

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye aleyhine açılan üç davayı bugün karara bağladı. AİHM, Abdullah Doğan'ın 15 arkadaşı adına yaptığı ortak başvuruyla ilgili olarak Türkiye'nin mahkeme masrafları da içinde olmak üzere yaklaşık 289 bin avro ödemesini kararlaştırdı.

Tunceli'nin Boydaş köyünden yapılan başvurularda şikayet sahipleri, ''köylerinden zorla uzaklaştırıldıklarını, mal ve mülklerinin tahrip edildiğini'' iddia ederek, ''maddi ve manevi zarara uğradıklarını'' ileri sürmüşlerdi. AİHM, 2004 yılında aldığı kararda, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özel ve aile yaşamına saygıyla ilgili 8., etkili başvuru hakkıyla ilgili 13., mal ve mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1. protokolün 1. maddesini ihlal ettiğine hükmetmiş, ancak maddi tazminat cezasıyla ilgili kararı ileri bir tarihte alacağını açıklamıştı.

ESKİ DAVA OLDUĞU İÇİN PARA CEZASI

AİHM, yıl başında Türkiye'nin köye dönüşler ve zararların tazmini ile ilgili çıkarttığı yasayı yeterli görmüş ve bu konuda Strasbourg'a yapılan başvurular için ''iç hukuk yollarının tüketilmesi'' amacıyla Türk mahkemelerini adres göstermişti. AİHM'den alınan bilgiye göre, Strasbourg mahkemesi, Türkiye'nin bu yasayı meclisten geçirmeden önce Doğan ve arkadaşlarıyla ilgili başvuruda ihlal kararı verdiği ve başvuru sahiplerinin çok uzun zamandır bekledikleri gerekçesiyle bu davada maddi para cezası ödenmesine karar verdi. Şikayet sahiplerinin milyonlarca avroyu bulan tazminat cezası istediğine dikkati çeken kaynaklar, AİHM'nin kişi başına maddi mağduriyet için 14 bin ile 19 bin avro arasında değişen para cezaları vermekle yetindiğine, manevi tazminat içinse para cezasına gerek görmediğine dikkati çekiyorlar.

DOSTANE ÇÖZÜMLER

Ender İmrek'in yaptığı başvuruda ise Türkiye'nin ''dostane çözüme'' gittiği bildirildi. Türkiye, İmrek'e 3 bin 500 avro maddi tazminat ödeyecek. AİHM'den yapılan açıklamaya göre, Mehmet Okatan'ın yaptığı başvuruda da Türkiye 6 bin avro ödemeyi kabul ederek, ''dostane çözüme'' gitti. AİHM, isim ve soyadı ''S.S.'' olan bir kişinin başvurusunun ise Türkiye'de iç hukuk yollarını tüketmediği gerekçesiyle listeden çıkartılmasını kararlaştırdı.