Türkiye yeni G-7ye girebilir
Abone olDünya küresel krizle boğuşuyor. İşte bu ortamda Türkiye dışarıdan nasıl gözüküyor?
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Türkiye'nin bölgesinde,
ekonomik ve siyasi istikrar açısından önemli bir ülke olduğunu
söyledi.
Robert Zoellick, Dünya Bankası -IMF Sonbahar toplantıları
çerçevesinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin,
bölgesinde istikrara yönelik çok önemli girişimlerde bulunduğunu ve
bu konuda başarılı da olduğunu kaydetti.
Zoellick, Türkiye'nin konumu itibarıyla stratejik öneme sahip bir
ülke olduğunu da vurguladı.
YAPISAL REFORMLAR BAŞARILI
Türkiye'nin, son yıllarda önemli bir ekonomik dönüşüm sağladığını
belirten Zoellick, özellikle mali sektörde gerçekleştirdiği yapısal
reformlar nedeniyle, sağlam ve dayanıklı bir finansal sisteme sahip
olduğunu söyledi.
Zoellick, Türkiye'nin, yapısal reformlardaki başarısı nedeniyle,
Dünya Bankası'nın gerekli teknik ve mali desteği verdiğini, bu
desteğin, yapısal reformların uygulanmasını kolaylaştıracağını
vurguladı.
DÜNYA BANKASI, EN ÇOK PROGRAM KREDİSİNİ TÜRKİYE'YE
KULLANDIRIYOR
Edinilen bilgiye göre, Dünya Bankası, yıllık bazda, dünyadaki en
büyük miktardaki program kredisini Türkiye'ye kullandırıyor.
Yetkililer, Türkiye'nin bu miktarda bir kredi alabilmesinde, daha
önce aldığı proje ve program kredilerindeki başarısının önemli rol
oynadığını vurguluyorlar.
Dünya Bankası'ndan 6,2 milyar dolar kredi alan Türkiye, bu yıl da
2,7 milyar dolarlık bir program kredisi almayı planlıyor.
Dünya Bankası ile yürütülen ve 2008-2011 yıllarını kapsayan 6,2
milyar ABD doları tutarındaki Ülke İşbirliği Stratejisi kapsamında
2008 yılı içinde Dünya Bankası'ndan proje finansmanı amacıyla
sağlanan kredilerin tutarı 800 milyon ABD dolarına ulaştı.
Bütçe finansmanında kullanılmak üzere 2008 yılında sağlanan program
kredisi tutarı ise 400 milyon ABD doları oldu. Yıl sonuna kadar
Banka'dan bütçe finansmanında kullanılmak üzere 1,3 milyar ABD
doları tutarında program kredisi sağlanacak.
Ayrıca, 2008 yılı sonuna kadar Dünya Bankasından KOBİ'lerin
finansman ihtiyaçları için kullanılmak üzere Hazine garantisi
altında 150 milyon ABD doları tutarında bir proje kredisi
sağlanması planlanıyor. Böylece, ülke işbirliği stratejisi
kapsamında Dünya Bankası;ndan 2008 yılı içinde sağlanacak finansman
tutarının 2,7 milyar dolar olacak.
Banka, reform uygulama performansını yeterli bulmadığı ülkelere
yeterli miktarda program ve proje kredisi vermiyor.
Program kredileri, proje kredilerine göre daha zor koşullarda
alınan krediler olarak biliniyor.
TÜRKİYE, YENİ G-7 ÜLKELER GRUBUNA GİREBİLİR
Bu arada Türkiye'nin, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick
tarafından G-7'lere ilave olarak önerilen yedi üyeli yeni gruba
katılma şansı bulunduğu öğrenildi.
Zoellick'in, yeni önerdiği yedi ülkenin oluşturacağı grubun
üyelerinin sabit olmayacağı ve performansa göre, dünya ekonomisinde
önemli rol oynayan ülkelerin de, bu ''dünya ekonomisini yönlendirme
grubu'' çerçevesinde bulunan ülkelere dahil olabileceğini söylediği
belirtiliyor.
Yetkililer, Türkiye'nin de stratejik önemi itibarıyla, değişimli
olarak faaliyet gösterecek olan bu girişime dahil edilebileceğine
dikkat çekiyorlar.
Zoellick, küresel finansal krizin, diğer gelişmekte olan ülkelerin
de küresel ekonomik kararlara dahil olması gerektiğini gösterdiğini
belirtti.
Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, en çok sanayileşmiş 7
ülkeden kurulu G-7'nin artık işe yaramadığını savunarak, bunun
yerine, içinde 7 önemli gelişmekte olan ülkenin de bulunduğu yeni
bir örgütün oluşturulmasını önermişti.
Robert Zoellick, yaptığı konuşmada, dünya ekonomisine yön vermesini
önerdiği yeni örgütte yer alacak G-7'ye ek olarak 7 ülke olarak
Çin, Hindistan, Rusya, Suudi Arabistan, Brezilya, Meksika ve Güney
Afrika;yı saymıştı.
ABD'deki finans krizinin, G-7'den daha fazla sayıda ülke arasında
daha fazla işbirliğini gerektirdiğini anlatan Zoellick, ''G-7 işe
yaramıyor. Değişik bir zamanda, yeni bir gruba ihtiyacımız var''
şeklinde konuşmuştu.
G-7, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Kanada;dan
oluşuyor.
Zoellick, yeni girişimin, ülkelerin kamusal ve özel kurumların
güçlerinin birleştirilmesiyle çok güçlü bir yapının oluşacağını
söylemişti. Zoellick, önerdiği grubun oluşturulması durumunda
bunun, dünyanın gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 70'ini
oluşturacağına da dikkat çekmişti.
Zoellick, bu grubun düzenli aralıklarla toplanmasını ve ortaya
çıkan yeni küresel ekonomik sorunları belirleyen ve çözümler öneren
IMF ve Dünya Bankası ile işbirliği yapması gerektiğini de
kaydetmişti.
Türk yetkililerin, dünyanın en önde gelen canlı ekonomilerinden
olan, G20 içinde aktif bir durumda bulunan ve IMF tarafından da
kotası artırılan Türkiye'nin de böyle bir girişim içinde yer alması
yönündeki itirazı, gelişmiş ülke statüsüne yeni yükselen Güney Kore
tarafından da desteklendi. Güney Kore'nin, G20'nin, yeni bir oluşum
yerine, daha aktif bir grup olarak çalışmasını ya da Türkiye'nin bu
yeni irişim içinde bulunması gerektiği görüşünde olduğu
belirtiliyor.