Türkiye, yabancıların tekeline giriyor
Abone olAbdullatif Şener, Başbakan Erdoğan'la çelişti. Şener, özelleştirmelerin, ülkede kaos ortamı oluşturacağını ifade etti. Şener'e göre Türkiye, Arjantin krizini yaşayabilir...
Devlet Bakanı Şener, yabancı sermayenin gelirin yurtiçinde
yaratıldığı sektörlerde yoğunlaştığına dikkat çekti. Şener,
Türkiye'de yaratılan gelirin bu yolla yurtdışına aktarılacağına
işaret etti ve 'Bu şekilde cari açık kapanmaz, kriz bile olur'
dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye'ye
ilgi duyan uluslararası şirketlerin yatırım tercihlerinin orta
vadede krizlere neden olabileceği uyarısında bulundu.
Milliyet'e açıklamalarda bulunan Şener, yabancı sermayenin
grossmarket - perakende, elektrik üretim - dağıtımı, bankacılık ve
telekom - iletişim gibi "gelirin yurtiçinde yaratıldığı" dört
sektörde yoğunlaşma eğilimi içinde olduğunu belirterek şöyle
konuştu:
"Bu sektörlerin ortak özelliği, yaratılan gelir ya da tasarrufların
yurtiçinde üretiliyor olmasıdır. Ne bankacılık, ne enerji, ne de
söz konusu ettiğimiz diğer sektörlerde dış âlemden sağlanan ihracat
geliri yoktur. Teknoloji ve sabit sermaye transferi de söz konusu
değildir. Yapı değişmezse yabancılar yurtiçinde üretilen gelir ya
da tasarrufu alarak kendi merkezlerine aktaracaktır."
Şener, yabancı sermayeyle ilgili saptamalara Türkiye'nin önde gelen
büyük banka ve holdingleriyle yaptığı özel görüşmeler sonrasında
ulaştığını belirterek, "Bu durumda cari açık da ilelebet
kapatılamaz" diye konuştu.
Yabancı sermaye - kriz ilişkisiyle ilgili görüşlerini hükümet dahil
her zeminde dile getirdiğini kaydeden Şener, "Arjantin'de yaşanan
ekonomik krizler de bu yolla ortaya çıktı" dedi.
Şimdiden uyarıyorum
Şener, yabancı sermaye beklentisinin moda şeklinde kavrandığını
ifade ederken, "Ben şimdiden uyarıyorum. Ama bu görüşlere karşı
kimse bana ne 'evet' ne de 'hayır' yanıtı verebiliyor. Yabancı
sermayeye yasal sınır gerekiyor. Kimse tehlikenin farkında değil"
dedi. Şener daha önce de medya ve bankacılık sektörlerinde
yabancılara yasal sınırlama getirilmesi gerektiğini gündeme
getirmişti.
Şener, Başbakan'la çelişti
Şener'in basın sektörüne yabancı sermaye girişiyle ilgili sözleri
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki tutumundan önemli bir
farklılık gösterdi. Erdoğan, geçen hafta ABD'ye giderken basın
sektörüne yabancı sermaye girişine kısıtlama getirilmemesi
gerektiği yönündeki görüşlerini şöyle ifade etmişti:
Hükümetiniz medyada yabancı payını yüzde 25'le sınırlayan bir
kanunu Meclis'ten geçirdi. Bu kanunun sizin haberiniz olmadan
geçirildiği doğru mu?
Evet doğru. Maalesef ben, yurtdışındayken arkadaşlar bunu
geçirmişler. Yanlış yaptılar ve ben çok kızdım. Döndüğümde bunu
kendilerine de söyledim. Etrafta söylenenlerden etkilenmişler.
Peki ne yapacaksınız?
Düzelteceğiz. Star'a uygun fiyatla alıcı bulmalıyız. Yabancıların
medya piyasasına girmesi iyi olur. İyi bir rekabet ortamı
oluşur.
Tedbir alınmaz ise açık katlanır
Cari işlemler açığının (döviz gelirleri ile giderleri arasındaki
fark) ilk 5 aylık seyrini sürdürmesi halinde yıl sonunda 21.6
milyar dolara ulaşacağı belirlendi.
Bu tahmine göre tedbir alınmaması halinde yılın başında 10.6 milyar
dolar öngörülen cari açık program hedefi katlanmış olacak. IMF'yle
haziran ayında başlatılan yeni stand by'da 15.4 milyar dolar olarak
revize edilen cari açık rakamında da 6.2 milyar dolarlık sapma
olacak. Cari açığın ocak - mayıs döneminde 11.1 milyar dolara
ulaştığı dikkate alındığında, yılsonu tahminleri için üç senaryo
üzerinde duruluyor:
21.6 milyar dolarlık senaryo: Türkiye ekonomisi (1994 - 1998 - 1999
yılları hariç), 1992-2004 döneminde yılın tümüne ait cari açığın
yüzde 51.5'ini ilk 5 ayda üretti. Geri kalan yüzde 48.5'lik kısım
ise yılın kalan yedi aylık döneminde oluştu. Aynı eğilim 2005'de de
sergilenirse, cari açık yıl sonunda 21 milyar 584 milyon dolara
ulaşacak.
2004 senaryosu: TL'nin bu yıla benzer şekilde değerlendiği
2004'deki seyir tekrarlanacak olursa, yıl sonunda cari açık rakamı
20.5 milyar dolar olacak. Cari açık geçen yıl sonunda 15.5 milyar
dolarken, bu rakamın yüzde 54.1'ine (9.4 milyar dolara) beş ayda
ulaşıldı.
İyimser senaryo: Aynı hesaplama 2003 yılı oranları dikkate alınarak
yapıldığında, cari açık rakamının 2005 sonunda 18.5 milyar doları
yakalayacağı öngörüldü. 2003'ün tamamında 8 milyar dolar açık
verilirken, bu rakamın yüzde 60.1'i ilk 5 ayda üretildi.
Devlet Bakanı Ali Babacan ve IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo
Giorgianni, 15 Haziran'da tamamlanan birinci gözden geçirme
görüşmeleri sonrasında yaptıkları açıklamada "cari işlemler
açığındaki artışın hız kestiğini" belirtmişlerdi. Büyüyen cari
işlemler açığı için "önlem almaya gerek görülmediği" yorumlarına
neden olan bu açıklama sonrasında beş aylık cari açık açıklandı ve
rekor kırıldığı ortaya çıktı.
Cari açığın ulusal gelir içindeki payının da bu yıl en yüksek
düzeye ulaşabileceği belirlendi. 2004'de 299.4 milyar dolar olan
ulusal gelirin yüzde 16.5 artışla 2005'de 349 milyar dolara
ulaşacağı tahmin ediliyor. Buna göre yıllık cari açık 21.5 milyar
dolar çıkarsa, açığın gayri safi milli hasılaya oranı da yüzde 6'yı
aşacak. Bu oran geçen yıl yüzde 5.2, 2003'te yüzde 3.4, 2002
yılında da yüzde 0.8 düzeyinde bulunuyordu.
Arjantin: Krizler ülkesi
20. yüzyılın başlarından itibaren "fırsatlar ülkesi" olarak görülen
Arjantin, 100 yıl boyunca yoğun yabancı sermaye aldı. Arjantin,
1994'te 9.3 milyar dolarlık yabancı sermaye çekerken, bu rakamın
3.1 milyar dolarını doğrudan yabancı sermaye yatırımları
oluşturuyordu. 1994-95'te gelen dış şok Arjantin'i krize soktu.
Yabancı yatırımlar ve ihracat, 1996 ve 1997'de artarken ekonomi
aynı yıllarda yüzde 6.1 ve 8.2 oranlarında büyüdü. Ancak Arjantin,
1998'de tekrar şiddetli bir durgunluk içine girdi. Bankalar, milli
petrol şirketleri, ulaştırma, madencilik gibi pek çok alanda
yabancı sermaye yatırımları gerçekleşirken, Arjantin 2001 yılında
141 milyar dolarlık borcunu ödeyemeyeceğini açıkladı.
Haber: Ahmet Erhan Çelik
Kaynak: