Türkiye vergi kaçakçılığı cenneti
Abone olVergi barışına yönelen mükellefler, bu defa normal vergilerini ödemekten kaçındı. İşte utandıran sonuçlar:
Gelir vergisi genel beyan dönemi olan Mart ayında işadamları ile
doktor, avukat, mimar, mühendis gibi serbest meslek erbabının
oluşturduğu 793 bin 311 kişi 2002 yılı gelirleri için bildirimde
bulundu. Bu mükelleflerin toplam gelirleri 3 katrilyon 508 trilyon
761 milyar lira, bunun vergisi ise 1 katrilyon 58 trilyon 617
milyar lira olarak belirlendi. Böylece beyannameli gelir vergisi
mükelleflerinin ortalama yıllık geliri 4 milyar 422 milyon 933 bin
lira, ortalama vergileri de 1 milyar 334 milyon 429 bin lira oldu.
2002 yılı Mart ayında da bir önceki yıl gelirleri için 792 bin 335
adet beyanname verilirken, toplam gelir 3 katrilyon 769 trilyon 131
milyar lira, toplam vergi de 1 katrilyon 88 trilyon 254 milyar lira
olarak gerçekleşmişti. Bu şekilde enflasyonun toptan eşyada yüzde
30.8, tüketici fiyatları bazında ise yüzde 29.7 olarak ilan
edildiği 2002 yılında, vatandaşa sunulan mal ve hizmetlerin
fiyatları da asgari bu oranda arttırılırken, işadamları ve serbest
meslek erbabı, hayat standardının kalkmasını da fırsat bilip
gelirlerinde indirime gitti. DÖRTTE BİRİ GELİRİNİ DÜŞÜRDÜ Yıllık
gelir vergisinin seçilmiş meslek gruplarına göre dağılımında da 46
meslek grubundan 34'ünün yıllık gelirini bir önceki yıla oranla
düşürdüğü ortaya çıktı. Gelirini yükselten 12 meslek grubundan da
sadece sanatçılar, eczacılar, ecza ve ilaç depoları, noterler ve
toprak sanayicilerinin ciddi bir kazanç artışına gittiği dikkat
çekti. Yaptıkları her işlemi belgelendirmek zorunda olan noterler
ile kamuya ilaç satışları karşılığı mutlaka fatura düzenleyen
eczacıların özel durumları dikkate alındığında, gelirini
arttıranlar küçük bir grupla sınırlı kaldı. Sonuçta çok kazananlar
çok vergi vermek yerine gelirini düşürme yoluna gitti ve normal
vergisini bile ödemedi. SANATÇILAR EN ÇOK KAZANANLAR LİSTESİNDE 4.
SIRADA 2003 yılı gelir vergisi beyanları, açlık sınırının 460
milyon 161 bin lira, yoksulluk sınırının ise 1 milyar 398 milyon
lira olarak hesaplandığı Türkiye'de işadamlarının, doktor ve
avukatların, lokantacıların ne kadar düşük bir gelirle yaşamak
zorunda kaldıklarını da gözler önüne serdi. Beyanlarına göre:
-Türkiye'de sadece noterler, ecza ve ilaç depoları, eczacılar,
deterjan sanayicileri, sanatçılar ve akaryakıt bayileri yoksulluk
sınırının üzerinde gelir elde ederek, normal bir yaşam sürebiliyor.
Bu grupta noterlerin aylık geliri 11 milyar 633 milyon lira, ecza
depolarının 3 milyar 833 milyon lira, deterjan sanayicilerinin 3
milyar 58 milyon lira, sanatçıların 2 milyar 711 milyon lira,
akaryakıt bayilerinin de 1 milyar 540 milyon lira olarak
belirlendi. Bu yıl beyanname veren bin 150 sanatçı, toplam 37
trilyon 410 milyar lira gelir bildiriminde bulundu. Sanatçıların
toplam vergisi de 15 trilyon 1 milyar 938 milyon lira olarak
hesaplandı. Böylece ayda ortalama 2.7 milyar kazandığını bildiren
sanatçılar, bu haliyle bile Türkiye'nin en çok kazanan 4. meslek
grubu oldu. Sanatçıların söz konusu gelir karşılığı bu yıl ortalama
1.1 milyar lira vergi ödeyecekleri de anlaşıldı. KİMLER YOKSULLUK
VE AÇLIK SINIRININ ALTINDA ? -Aylık gelirini 1 milyar 922 milyon
lira olarak bildiren ihracat ve ithalatçılar, 1 milyar 47 milyon
lira olarak beyan eden yeminli mali müşavirler, kazancını 885
milyon olarak bildiren demir çelik tüccarları, 837 milyon olarak
beyan eden avukatlar, 701 milyon lira olarak bildiren baraj ve yol
müteahhitleri ile 476 milyon lira olarak beyan eden doktorlar, bu
rakamlarla yoksulluk sınırının altında, ancak açlık sınırının
üstünde yeralıyor. Diğer sanayiciler, kuyumcular, otel ve motel
sahipleri, mobilyacılar, lüks bina inşa eden müteahhitler,
süpermarketler, kürk imalatçıları ve lokantalar gibi çok sayıda
meslek mensubunun ortalama geliri ise açlık sınırının da altında
kalıyor. Bu gruptakilerden deterjan ticareti yapanların aylık
kazancı 84 milyon, lokantacıların 98 milyon, müteahhitlerin 206
milyon, fırıncıların 229 milyon, otelcilerin 272 milyon, elektrikli
ev aleti imalatçılarının 303 milyon, kuyumcuların 322 milyon, demir
çelik sanayicilerinin de 403 milyon lira seviyesinde bulunuyor.
HESAP SORMA BAŞLIYOR Bu arada Gelirler Genel Müdür Vekili Osman
Arıoğlu, gelir vergisi mükelleflerinin beyanları üzerinde kapsamlı
bir değerlendirmede bulunduklarını bildirdi. Arıoğlu,''Beyan
ettikleri gelir açısından en düşüklerden başlayarak yukarıya doğru
bütün mükellefleri tek tek inceleyeceğiz. Hızlı denetim programı
ile kim ne kazanmış, ne harcamış, ne bildirmiş bunları çapraz
kontrole alacağız'' dedi. Doktor ve avukatlara yönelik özel bir
denetim başlattıklarını hatırlatan Arıoğlu, mobilya ve konfeksiyon
gibi kayıt dışılığın yoğun olduğu sektörleri de ayrıca büyüteç
altına aldıklarını vurguladı. ÇALIŞTIRDIKLARI İŞÇİ KADAR
KAZANMIYORLAR (!) Beyannamelerine göre, lokantalar, deterjan ürün
ticareti yapanlar ve mobilyacılar Türkiye'nin en az gelir elde eden
kesimleri oldu. Bu kesimlerin gelirleri çalıştırdıkları işçilerin
bile altında kalıyor. Günümüzde asgari ücretle çalışan bir işçinin
eline ayda 256 milyon 500 bin lira, diğer işçilerin eline de
ortalama 600-700 milyon lira geçiyor. Asgari ücretli bir işçi her
ay devlete 32 milyon 265 bin lira, diğer işçiler de ortalama 200
milyon lira dolayında gelir vergisi ödüyor.