Türkiye ve Yunanistan savaşa girebilirdi
Abone ol17 yıl önce F-16 uçağının uluslararası sularda düşmesini gündeme getiren Avukat Mehmet Emin Keleş, "Uçağın düşürülmesi olayı kamuoyuna yans...
17 yıl önce F-16 uçağının uluslararası sularda düşmesini gündeme
getiren Avukat Mehmet Emin Keleş, "Uçağın düşürülmesi olayı
kamuoyuna yansıtılmış olsaydı sanıyorum Türkiye ve Yunanistan
arasında bir savaşa girerlerdi" dedi.
17 yıl önce pilot Nail Erdoğan’ın hayatını kaybettiği F-16 uçağının
uluslararası sularda düşmesi ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından
uçağın enkazının çıkarılması olayına ilişkin konuşan ailenin
Avukatı Mehmet Emin Keleş; “O tarihte Kardak krizi vardı. Bir
ülkenin savaş uçağının düşürülmesi savaş nedenidir. Eğer bu uçağın
düşürülmesi olayı kamuoyuna yansıtılmış olsaydı sanıyorum Türkiye
ve Yunanistan arasında bir savaşa girilir ve savaş süreci
yaşanırdı” dedi.
1996 yılında Balıkesir’de 9. Hava Jet Üssü’ndeki Pilot Yüzbaşı Nail
Erdoğan, görevine bağlı olarak F-16 ile rutin eğitim uçuşu yaptığı
sırada, Yunan jeti tarafından Ege Denizi’nde uluslararası sularda
düşürüldüğü iddiası, Milli Savunma Bakanlığı’nın Plan ve Bütçe
Komisyonu’ndaki açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Hem şehit
pilot Erdoğan’ın çocukluktan yakın arkadaşı hem de ailenin
avukatlığını yapan Mehmet Emin Keleş, Atina Cumhuriyet
Başsavcılğı’na suç duyurusunda sorumlular hakkında 650 bin Euro’luk
manevi tazminat davası açmak istediklerini belirtti.
“YUNANLI PİLOT ÖZÜR DİLEDİ”
Yunanistan Genel Kurmay yetkilileri tarafından it dalaşı sırasında
‘bir kaza’ olarak tanımlanan olayın dönemin Genel Kurmay
yetkilileri tarafından kaza sonucu değil bilinçli olarak vurulduğu
yönündeki bilgi ve belgelerin olduğunu hatırlatan Avukat Keleş,
şöyle konuştu: “17 yıl aradan sonra tüm yetkililer olayı bir it
dalaşı olarak açıkladılar. Oysa delilleri üst üste koyduğumuz zaman
Yarbay Osman Çiçek’in Yunan helikopteri tarafından alınıp hastaneye
götürüldüğünde yanına giden Yunanlı pilotun kendisinden özür
dilediğini ifade ediyor. Niçin özür dilemiş? Eğer it dalaşı
sırasında düştüyse. Arkasından şehit pilotumuz ve Yarbay Çiçek’in
elbiselerinin yanmış vaziyette olduğu ve verilmiyor. Çünkü bu da
bir delil niteliği taşıyor. Uçak 400 metre derinlikte olmasına
rağmen enkazı çıkartılmıyor ve şehit pilotun cesedi Uçakta bir
kafes içerisinde duruyor. Uçağın çıkartılması da bir delildir.”
‘OLAY SAKLANMIŞ VE İNKAR EDİLMİŞ’
2003 yılında AHİM’E başvurduklarını ancak etkili bir soruşturma
yapılmadığını belirten Keleş; şunları söyledi: “Biz 2003 yılında bu
konuda AHİM’e gittik. Aradan 7 yıl geçmiş ama Yunanistan etkili bir
soruşturma yapmadığı gibi hiçbir şekilde soruşturma yapmadı. Hiçbir
soruşturma yapılmayan bir cinayet olgusu bir öldürme olayı var. Bu
konuda bir soruşturma yapmayan bir ülkeye gidip orada iç hukuk
yollarını tüketmek zaten kaybı. 7 yıllık bir sürede bu olay
saklanmış ve inkar edilmiş. 2009 yılında AHİM iç hukuk yollarının
tüketilmediği nedeniyle kabul edilemez karar verdi. Tekrar olayı
canlandırmak için Yunanistan Cumhuriyet Başsavcılığı’na, şehit
pilotumuzun kullandığı uçağı düşüren Yunanlı pilot ve dönemin Hava
Kuvvetleri yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bugün
dilekçemizi gönderiyoruz dosya yolu ile. Tekrar AHİM sürecini
başlatacağız.”
CİNAYETİ KİM İŞLEDİ?
Yunan savaş pilotu Thanos Grivas’ın 8 yıl önce Türk savaş uçakları
ile it dalaşı sırasında hayatını kaybettiğini açıklayan Keleş,
konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ortada bir ölüm olayı var bir
savaş hali yok. Bir uçak düşürülmüş ve pilotumuz ölmüş. Bunun bir
sorumlusu olacak. Kim bunun sorumlusu. Eğer it dalaşı değilse uçak
düşürüldüyse bu bir cinayeti kim işlemiş? Bilerek isteyerek adam
öldürme olayıdır. Hukukta bunun zaman aşımı yoktur. Bunu eğer Yunan
Genel Kurmayı emir verip düşürdüyse Yunan yetkilileri de sorumlu.
Yunanlı Pliot bunu keyfi olarak yaptıysa onun da sorumluluğu var ki
kaldı ki şu söyleniyor: Yunan pilot kardeşinin bu olaydan Türk
savaş uçakları ile 8 yıl önce bir it dalaşı sırasında düştüğü ifade
ediliyor. Dolayısı ile bunun bilinçli planlı şekilde yapıldığının
açık kanıtıdır diye düşünüyoruz.”
GÜL VE MERHUM ÖZAL’IN LİSESİNDEN MEZUN
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın
sanat dünyasının ünlü isimlerinin mezun olduğu Kayseri Lisesi’nde
eğitim ve öğretim gördüğünü aktaran Keleş, son olarak şöyle bir
talepte bulundu: “İki cumhurbaşkanı ve iki başbakan yetiştiren lise
olma unvanı kazanan Kayseri Lisesi, iş, sanat ve siyaset
dünyasından da bir çok ismi mezun etmiştir. Eski Bakanlar Mehmet
Yazar, Saadettin Bilgiç, Korkut Özal, Mehmet Bahattin Yücel, Turhan
Feyzioğlu, Naci Kınacıoğlu, Hilmi İşgüzar ile sanatçılar Emel Sayın
ve Göksel Arsoy da aynı liseden mezun olmuştur. Söz konusu
isimlerin fotoğrafları ile hazırlanan özel panolarda şehit Pilot
Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın fotoğrafının yer almasını talep
ediyorum.”
(İHA)