Türkiye uyuşturucuda transit ve hedef ülke!.. Serdar Arseven yazdı
Abone olMilat yazarı Serdar Arseven, ülkemizdeki uyuşturucu gerçeği ve mücadelesi ilgili önemli dosya haber hazırladı. Arseven'in yazısında 'Türkiye uyuşturucuda transit ve hedef ülke' ifadeleri dikkat çekiyor...
Arseven'in yazısı şu şekilde;
“Saygın uluslararası raporlar, ülkemizin hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olmadığını ortaya koyuyor.
Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, Türkiye’nin yasadışı uyuşturucu maddeler konusunda ‘kaynak ülke’ olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasında. Ülkemiz, uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülke. Bu da, Türkiye için ‘Uyuşturucu ile Mücadele’nin ne denli hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.
İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2020 yılı Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda, “Günümüz dünyasının bugüne kadar tecrübe etmediği oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüze olduğuna” vurgu yapılıyor.
Raporda, “küresel tehdit” olarak nitelendirilen “Uyuşturucu Sorunu” hakkında şu ifadeler dikkat çekiyor:
“Günümüz dünyası bugüne kadar tecrübe etmediği, oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüzedir. Özellikle 1950’li yıllara kadar kendilerinden narkotik maddeler olarak söz edilen kenevir, afyon, eroin, kokain vb. gibi geleneksel uyuşturucular bugünün dünyasında geçmişe oranla daha büyük miktarlarda üretilmekte ve kullanılmaktadır.
Aynı zamanda, 1950’li yıllarda gündeme çıkan ve her geçen yıl daha da tehlikeli bir noktaya gelerek, özellikle son yirmi yılda küresel bir tehdit haline gelen sentetik uyuşturucular ve yeni psikoaktif maddeler, uyuşturucu sorununu daha da kompleks bir hale getirmektedir.
Sorun çok karmaşık
Uyuşturucu ile küresel ve bölgesel düzeyde mücadele eden BM ve EMCDDA gibi örgütlerce yayınlanan temel dokümanlarda sorunun karmaşıklığı net olarak ortaya konmaktadır.
Söz konusu uluslararası örgütlerce yapılan tespitlerde, geleneksel, sentetik ve yeni psikoaktif maddelere yönelik üretim, kaçakçılık ve kullanım bölgelerine dair yapılan küresel değerlendirmelerde eroin üretiminde Güney Batı Asya, sentetik uyuşturucularda Avrupa, yeni psikoaktif maddelerde Uzak Doğu Asya ön plana çıkarken, üretimin bu başlıklarla sınıflandırılan bölgelerle sınırlı kalmadığına da vurgu yapılmaktadır.
Ülkemizin durumu
Uyuşturucu ile mücadele alanında yayınlanan saygın uluslararası raporların incelenmesinden de görüleceği üzere ‘ülkemiz hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olarak gösterilmemektedir.’
Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, ülkemizin her ne tür olursa olsun yasa dışı uyuşturucu maddeler konusunda kaynak bir ülke olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Ülkemiz gerek Asya’da üretilen ve Avrupa’ya transfer edilen başta eroin olmak üzere afyon türevleri kaçakçılığında, gerekse Avrupa’da üretilen ve Asya’ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülkedir.
Türkiye uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan ‘Balkan Rotası” üzerinde yer almaktadır.’
Tüm dünya çocukları kendi çocuklarımızdır
Türkiye, insanlık suçu olan uyuşturucu suçları ile mücadeleyi, “Tüm dünya çocuklarını kendi çocukları olarak gören” bir anlayışla sürdürüyor.
Ülkemizde uyuşturucu madde imal ve ticaretiyle mücadelede; Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Jandarma Genel Komutanlığı (JGK), Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü (GMGM) etkin olarak görev alıyor.
Bu kurumlar ile birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü (TMO), Adli Tıp Kurumu (ATK), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) gibi kurumlar da uyuşturucu ile mücadelede önemli görevler üstleniyor.
2019 yılı uyuşturucu suçlarının dökümü
Türkiye’de 2019 yılında gerçekleşen toplam 148.821 uyuşturucu olayının suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde;
* 115.823 olayın (%77,83) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191),
* 29.668 olayın (%19,94) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188),
* 2.986 olayın (%2,01) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet,
* 289 olayın (%0,19) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/ özendirme (TCK m.190),
* 55 olayın (%0,04) ise 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında gerçekleştiği görülmektedir (Tablo 2.1).
Türkiye’de 2019 yılında yakalanan toplam 220.010 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde;
* 156.076 şüpheliye (%70,94) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191),
* 60.380 şüpheliye (%27,44) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188),
* 3.120 şüpheliye (%1,42) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet,
* 375 şüpheliye (%0,17 ) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190),
* 59 şüpheliye (%0,03) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında işlem yapıldığı görülmektedir.
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri
Uyuşturucu ile Mücadele alanındaki en önemli faaliyet alanlarından birini de “eğitim” alanındaki çalışmalar oluşturuyor.
“Eğitim alanında” yapılanları, yazı dizimizin önümüzdeki bölümlerinde yansıtmaya çalışacağız. Bu bölümde, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri” hakkında, yetkililer tarafından yapılan açıklamayı arz edelim:
“2017 yılında başlayan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimleri (TBM) ile hedef grupların uyuşturucu maddelerin neler olduğuna, bu maddelerin zararlarına, bu maddeleri kullandıklarında nerelerde tedavi olabileceklerine ve bu maddeleri kullanmış kişilerle nasıl iletişim kuracaklarına ilişkin bilgi düzeylerinin artırılması amaçlanmaktadır.Bu yönde TBM modülü öncelikle;
Kurum bakımındaki 15 yaş üstü çocuklara,
Kurumlarda ve Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma
Vakıflarında çalışan tüm personele,
Tüm Kamu Kurumları personeline,
Bakanlıkta hizmet alan ailelere ve diğer vatandaşlarımıza verilmektedir.
TBM kapsamında 2019 yılında 172.489 kişiye ulaşılarak eğitim faaliyeti gerçekleştirilmiştir.
TBM kapsamında 145 formatör yetiştirilmiş olup 720 aktif eğitici bulunmaktadır.”
Başlarken…
Ana konumuz, bir süredir yazılarımızda ve konuşmalarımızda yoğun bir şekilde ele aldığımız “Anadolu Gençliği”ydi.
Her dönemde olduğu gibi, bu dönemde de, heyecanları “çeşitli odaklar” tarafından “menfî niyetler” doğrultusunda kullanılmak istenen “kıymetli gençlerimiz” vetecrübeleriyle onlara katkıda bulunması gereken “orta, ileri yaştaki” vatan evlâtlarının yürek ve güç birliği yapmalarının önemi üzerine sohbetler…
Buluşmalarda düşünce ve tespitlerimizi dile getirdik.
Sayın bakanlarımızdan çalışmaları hakkında bilgiler aldık.
Her iki görüşmemizde de, aklımızın bir yerinde sürekli olarak duran “Uyuşturucu ile Mücadele Dosyası” hazırlama düşüncemizi dile getirdik. Sağ olsunlar, her iki bakanımız da, bu konulardaki çalışmaları hakkında ufuk açıcı değerlendirmelerde bulundular.
Çalışmamızın genel çerçevesini zihnimizde oturttuktan sonra, “uyuşturucu ile mücadele’nin alandaki yetkilileri”yle de buluşmalarımız oldu.
Konu hakkında çalışan sivil toplum örgüt yöneticileriyle görüştük.
Üzerinde epeyce çalıştık ve elde ettiklerimizi yazıya dökmeye karar verdik.
Bu yazı dizimizde, insanlığın karşı karşıya kaldığı bu büyük belâ ile mücadele adına yapılanlar, yapılması düşünülenler, uyuşturucu tacirlerinin kara para rotaları, kara para aklama oyunları, aile büyüklerimize ve gençlerimize “hayatî tavsiyeler” gibi hususların altını çizmeye çalışacağız.
Kıymetli katkılarından dolayı, başta İçişleri Bakanı
Sayın Süleyman Soylu ile Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın fedâkâr, cefakâr mensupları olmak üzere, “mücadeleye” güç veren herkese teşekkürlerimizi arz ediyoruz.
Takip etmeniz ve katkıda bulunmanız dileğiyle…
Arz ederiz…