Türkiye sanki Orta Doğu’daki çatışmanın bir parçası..
Abone olCHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Türkiye sanki Orta Doğu’daki çatışmanın ve savaşın bir parçası haline dönüşmeye fiilen başladı" de...
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Türkiye sanki Orta
Doğu’daki çatışmanın ve savaşın bir parçası haline dönüşmeye fiilen
başladı" dedi.
Baykal, CHP Fethiye İlçe Başkanı Emrah Doğu’nun davetlisi olarak
geldiği Fethiye’de, ülke gündemiyle ilgili soruları cevaplandırdı.
Eşi ile birlikte Fethiye Körfezi manzarasında bir süre dinlenen
Deniz Baykal, mantar dolmasının tadına baktı. Baykal da, yolluk
olarak yanına aldığı yaprak sarmasını arabadan getirterek birlikte
olduğu partililerine ikram etti. CHP Fethiye İlçe Başkanı Emrah
Doğu ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte sohbet eden Baykal,
Fethiye hakkında bilgi aldı.
Türkiye’nin dış politikasını değerlendiren Deniz Baykal, şöyle
konuştu: "Özellikle dış politikada gelişmeleri hep birlikte
kaygıyla izlemekteyiz ve Türkiye olarak sıkıntılı günler yaşıyoruz.
Bölgemiz bir ateş çemberi içerisinde. Bütün bunların farkındayız ve
değerlendiriyoruz. Türkiye’yi sakınmaya çalışıyoruz. Bu konuda
gerekli duyarlılığı maalesef kimse göstermiyor. Çoğu yerde kendi
yanlışlarımız ve hatalarımız güç olan bölge koşullarını Türkiye
aleyhine döndürmekte. Bunlardan üzüntü duymaktayız. Türkiye sanki
Orta Doğu’daki çatışmanın ve savaşın bir parçası haline dönüşmeye
fiilen başladı. Reyhanlı’da 50’nin üzerinde 50-100’e yakın kişiyi
kaybettik. Gaziantep’te 5 kişi kaybettik. Uçağımız vuruldu,
pilotlarımızı kaybettik. Akçakale ve Şanlıurfa’da dörder ve beşer
vatandaşımızı kaybettik. Şimdi ise Lübnan’da THY pilotları
kaçırıldı. Sanki bir el Türkiye’yi Orta Doğu yangınının içine doğru
çekiyor. Türkiye’yi yönetenler bunun yeterince farkında değil. Bunu
anlatmaya çalışıyoruz ve bu önemli bir görevdir. Bunu anlatmamız
lazım."
Türkiye’yi her zaman olduğu gibi istikrar, güven, barış ve huzur
ülkesine dönüştürmek gerektiğini anlatan Baykal, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Kendi içimizde gerginlikleri tahrik ediyoruz. Kendi
içimizde ayrışmaları destekliyoruz. İnanç, ırk, mezhep temelinde
ayrışmalar çok doğal karşılanmaya başladı. Neredeyse resmi bir
himaye ve teşvik görüyor. Bu uygulamalar yanlış, tehlikeli ve çok
sakıncalıdır. Türkiye’nin bir Orta Doğu’laşma tehlikesini kabul
edemeyiz. Orta Doğu’yu biz istikrara ve barışa nasıl kavuştururuz?
Bunu düşünmeliyiz.”
Basın mensupları, Baykal’a, "iktidardan yapılan bayram mesajlarında
"Müslümanlar birbirleriyle çatışıyor, bu üzüntücü verici ve buruk
bir bayram yaşıyoruz" şeklinde ifadelere yer verildiği belirtildi.
Bunun üzerine Baykal, bu açıklamaları doğru bir tespit olarak
gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Buruk sözü bile yeterli
olmaktan çıktı zehir gibi bir bayram olmaktadır. Ülkeler kendi
içlerinde çatışır hale sürüklenmiş, Irak, Mısır, Suriye, Lübnan ve
Tunus bu durumda. Böyle bir ortam içindeyiz. Belki kimse böyle bir
tercihin içinde değildir veya arzu etmiyordur ama izlenen
politikalar bölgedeki çatışmaları teskin etmeye değil tahrik etmeye
yöneldiği açıktır. Suriye’deki çatışmanın derinleşmesine komşular
ve uluslararası güçler ciddi bir şekilde katkı yapıyor. Maalesef bu
çatışmada Türkiye net bir taraf olarak devam ettiğinde bu
çatışmanın bir parçası olmaktan sıyrılması güçleşir. Öyle bir durum
var ve diğer yerlerde de aynı şekilde. Biz çıkıp Suriye’nin iç
işlerine en ileri ölçüde yön vermeye çalışırken birileri bizi
tehdit gibi algılayıp tepki göstermeye başladı. Dış politikada çok
ciddi yanlışlık yapılmaktadır.”
Ergenekon davasında verilen cezalara da değinen Baykal, şöyle
konuştu: "İçeride ise memlekete hizmet etmiş saygıdeğer ve çok
değerli insanlar çok acı sürprizlerle karşılaştılar ve bir bayram
hediyesi olarak çifter çifter müebbet hapisler bayram hediyesi
olarak verildi. Bunu yargı yapıyor. Sonra birileri çıkıyor iktidar
mensupları yargı hesaplaşıyor, hesap soruyor diyor. Dünyanın hiçbir
yerinde yargı hiç kimseyle hesaplaşamaz. Yargı kimseye husumet,
düşmanlık duymaz. Adaletin simgesine bakın adaletin gözleri
bağlıdır ve bir elinde terazi vardır. Diğer elinde kılıç vardır.
Kılıç kullanmak üzere değil göstermek üzeredir ve yargının gözü
kapalıdır. Yargı hesap sormaz eğer bu konuma geldiyse arkalarında
birileri vardır, demektir.”
(İHA)