Türkiye raporuna büyük tepki
Abone olEurlings'in hazırladığı Türkiye raporu, parlamenterlerin yoğun eleştirisine neden oldu. Parlementerler, Türkiye'nin iyi yönlerini görmezden gelen rapor, yerden yere vuruldu
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nda Hollandalı
Parlamenter Camiel Eurlings'in hazırladığı Türkiye raporu, Avrupalı
parlamenterlerin yoğun eleştirilerine hedef oldu. Toplantıda
Sosyalist, Liberal ve Yeşil grup üyesi parlamenterler, Hıristiyan
Demokrat Grup Üyesi Eurlings'in raporunu, Türkiye'de yapılan
reformları göz önüne almaması ve AB'nin Ankara ile tam üyelik
müzakerelerine başlaması konusunda açık bir mesaj vermediği
gerekçesiyle eleştirdiler. Türkiye raporuna 483 değişiklik önergesi
sunan parlamenterlerin büyük bir kısmı, raporun açık bir dille
yazılmamasını ve muğlak ifadeler kullanmasını eleştirdi. Fransız
Sosyalist Parlamenter ve eski Fransa başbakanlarından Michael
Rocart, Türkiye'ye, AB'ye aday diğer ülkelerden farklı kriterler
getirilmesinin adil olmadığını söyledi. Kıbrıs konusundaki
gelişmelere değinen Rocart, ''BM Annan Planı'na'evet' diyen
Türklerin ne suçu var. Rumlar plana 'hayır' deyip Türkiye'yi nasıl
suçlayabilir'' diyerek, görüşmelerde söz alan Rum ve Yunan
parlamenterleri sert biçimde eleştirdi. İtalyan Liberal Grup Üyesi
Emma Bonino ise yaptığı konuşmada, raporun muğlak ve belirsiz
ifadelerle dolu olduğunu belirterek, ''rapor, Türkiye ile
müzakerelerin başlamasını mı istiyor, başlamamasını mı istiyor,
anlayamıyoruz. Raporun mesajı açık ve belirgin değil'' dedi. Yeşil
Grup Üyesi Hollandalı Parlamenter Joost Lagendijk, grubunun
Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine destek verdiğini
belirtti ve AB'nin de müzakerelerin 2005 yılında tam olarak ne
zaman başlayacağı konusunda açıklık getirmesi gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda Avrupa Parlamentosu ile TBMM arasında köprü vazifesi
gören Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı olan Lagendijk,
''Türkiye ile müzakerelerin, 2005 yılının ikinci yarısında
başlamasını istiyoruz'' dedi. Türkiye konusunda AB'de referandum
yapılmasına destek verdiklerini ifade eden Hollandalı Parlamenter,
''bu yalnız ulusal bazda değil, AB genelinde olmalı. Nüfusu az olan
Lüksemburg gibi bir ülke, 80 milyonluk Türkiye'nin kaderini ipotek
altına almamalı'' diye konuştu. Yeşil Grubu Üyesi Türk kökenli
Alman Parlamenter Cem Özdemir de sivil toplumun ve demokrasinin
güçlendirilmesi için Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile
müzakerelere başlaması gerektiğini savundu. Türkiye'de geçmiş
yıllarda Kıbrıs, Ermenistan ve Güneydoğu Anadolu sorunlarının tabu
olarak görüldüğünü ifade eden Özdemir, son iki yıl içinde
kaydedilen gelişmelerle, artık bu konuların Türkiye'de tabu
olmaktan çıktığını ifade etti. İngiliz Muhafazakar Parlamenter Van
Orden ise raporun, AB Komisyonu'nun sunduğu ilerleme raporunun
olumlu taraflarını görmediğini, hep olumsuz taraflarını ele alarak
sert bir tonda yazıldığını kaydederek, ''bu kadar çok fazla sayıda
değişiklik önergesi sunulan rapor tekrar yazılmalı '' diye konuştu.
Liberal İngiliz Parlamenter Andrew Duff da raporun Türkiye'deki
olumlu gelişmeleri göz ardı ettiğini, tam üyelik müzakerelerinin
başlayıp başlamaması konusunda açık bir mesaj vermediğini bildirdi.
Raporu hazırlayan Hollandalı Parlamenter Camiel Eurlings de
eleştiriler üzerine, Avrupalı parlamenterlerin sunduğu değişiklik
önergelerinin değerlendireceğini, raporunda gerekli düzeltmeleri
yapmaya hazır olduğunu söyledi. Eurlings, etkili bir denetim
olursa, müzakerelerin başlamasını destekleyebileceğini de sözlerine
ekledi. Bu arada Hollandalı parlamenter, sivil toplum örgütleri
temsilcilerinden bir heyetin, Türkiye'de bağımsız bir inceleme
yapmasını istediğini sözlerini ekledi. Öte yandan, AB'nin Türkiye
ile tam üyelik müzakerelerine başlamasına karşı çıkan bazı
parlamenterler bile raporun daha dengeli hale getirilmesi için
gerekli çalışmanın yapılmasını istediler. Bağlayıcı niteliği
olmayan, ancak Avrupa Parlamentosu'nun, AB'nin Türkiye ile tam
üyelik müzakerelerine başlaması konusundaki tavrına açıklık
getirecek rapor ve buna bağlı tavsiye karar tasarısı, 17 aralık
2004 tarihinde yapılacak AB zirvesinden önce aralık ayı başında,
Fransa'nın Strasbourg kentinde yapılacak genel kurul oturumunda
tartışılarak oylanacak.