Dünya şişmanlıyor. Bugün bir kişinin obez olma ihtimâli, 1975 ile kıyaslandığında üç kat daha fazla. Mevcut artış sürerse 2025'te dünya genelinde her 5 kişiden 1'i obez olacak. Uzmanlar hastalığın sebebini modernleşen dünyada fiziksel aktivitenin azalmasına bağlıyor. Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ da konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Bu durumda dünyada 10 ülke ancak var. Biz de o 10 ülke içine girdik. Kötü 10'dayız" dedi. Obezite konusunda Türkiye'nin dünyadaki yerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Akdağ, şu görüşlerini aktardı: "Maalesef durumumuz çok kötü. Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Ben niye zayıflamaya çalışıyorum? Ben de son bir-iki yıldır obez sınıfına girdim. Vücut kitle endeksim 30'un az bir şey üzerine çıkmıştı. Şimdi 80 kiloya geri döndüğüm zaman obez olmaktan çıkıyorum ama yine aşırı kilolu oluyorum. Oysa bana birçok kişi de 'Yok siz de çok şişman değilsiniz' diyor. Dolayısıyla bunun zor bir iş olduğunu bilelim." Bu durumda dünyada 10 ülke ancak var. Biz de o 10 ülke içine girdik. Kötü 10'dayız. Bir taraftan hareketsiz bir toplumuz. Obeziteyle mücadele zor ancak bu konudan vazgeçemeyiz. Türkiye'nin sağlıkla ilgili geleceğini konuşacaksak, en önemli üç husus var; Hareketsizlik Şişmanlık Sigara Son 40 yılda dünyadaki obezlerin sayısı 105 milyondan 641 milyona çıktı. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de obezitenin görülme sıklığı erkeklerde yüzde 15,3 olurken, kadınlarda yüzde 24,5’i buluyor. "Artan obezite aynı zamanda kocaman bir ekonomi de yaratmış durumda. Çünkü kilo problemi yaşayan kişilerin bir yandan var olan ihtiyaçlarına diğer yandan ise zayıflamaya yönelik harcamaları söz konusu. Dünyada obezite ekonomisinin 2 trilyon doların üzerinde olduğu yönünde tahminler var. Türkiye’de ise henüz ekonominin büyüklüğü için net bir tahmin yapılamıyor. Ancak Türkiye’de de obezite ekonomisinin giderek büyüdüğü gözleniyor." Dünyadaki obez nüfusunun 375 milyonunu kadınlar, 266 milyonunu ise erkekler oluşturuyor. Anne ve babalar dikkat! Obezitenin temeli çocukluk çağında atılıyor Yağlı, şekerli, gazlı hazır gıdalar obeziteyi tetikliyor. Yapılan araştırmalarda her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma oranı yüzde 80, yalnızca biri obezse yüzde 50, ikisi de obez değilse oran yüzde 9. 'Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri obeziteyse diğeri depresyon…' Aynı zamanda birbirleriyle ilişkili bu iki rahatsızlık, birbirlerine davetiye çıkarıyor. Obezitenin birçok psikiyatrik soruna yol açabileceğine değinen Psikolog Bülent Baykal, bir numarada majör depresyon bozukluğunun olduğunu söyleyerek, ağırlıklı olarak kadınların bundan daha fazla etkilendiğini vurguluyor. Obezite hemen hemen tüm toplumlarda bir ayrımcılık ve aşağılanma nedeni! 'Yale Üniversitesi’nin bir çalışmasında, kadınların kiloları nedeniyle erkeklere göre iki kat fazla kötü muameleye maruz kaldığı saptandı' Yukarıdaki alıntı Murat Üstün'ün Al Jazeera'de yer alan makalesinden. Şöyle devam ediyor Üstün: "İş yaşamından eğitim kurumlarına, sağlık hizmetlerinden karşı cinsle ilişkilere kadar, obez insanlara her yerde ikinci sınıf muamelesi yapılıyor. Obez ergenler yaşıtları tarafından dışlandığı için okulda daha başarısız oluyor, obez erişkinler işyerinde sürekli kötü muameleye maruz kalıyor, günlük hayatta ve ulaşım araçlarında bile gerek sözlü, gerek fiziksel tacizle karşılaşıyorlar. (...) Obezlere uygulanan ayrımcılık, hele kadınlar ve erkekler arasındaki ayrımcılığa eklendiğinde illegalite oranı da artıyor. Tüm toplumlarda olduğu gibi bizim ülkemizde de kadınların zihinlerdeki standartlara uyacak şekilde bakımlı ve fit olması bekleniyor. Böylece, bir kadın hele de obez ise iki kat ayrımcılığa maruz kalıyor. Yine Yale Üniversitesi’nin bir çalışmasında, kadınların kiloları nedeniyle erkeklere göre iki kat fazla kötü muameleye maruz kaldığı saptandı. Yani kısacası, fazla kilolu olan erkekse hoş görülebilir, ama kadınsa asla!"