Türkiye ne zaman AB üyesi olur ?
Abone ol"AB üyeliğine doğru Türkiye" konulu konferansta konuşan Avrupa Komisyonu üyelerinden Türkiye için öneriler geldi.
Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hans Jörg
Kretschmer, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik sürecine
ilişkin olarak, ''bu süreç ağır bir yük treni gibi ilerliyor ancak,
sürece girildiği zaman herhangi bir durma olmaz'' dedi. Kretschmer,
Bilkent Otel'de düzenlenen, ''AB Üyeliğine Doğru Türkiye'' konulu
uluslararası konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin
önümüzdeki 15 yılda, düşük enflasyon ve yüzde 10'luk büyüme ile AB
gelir oranının yüzde 50'sine yaklaşacağını belirtti. Büyükelçi
Kretschmer, ''ancak şu anda verdiği resim uygun değil'' dedi. Hans
Jörg Kretschmer, Ankara anlaşmasından bu yana 10 tane vergi affının
yapıldığına dikkat çekerek, bu konuda mevzuat değişikliği yapılması
gerektiğini kaydetti. Banka sektörünün kendini hala
toparlayamadığını ifade eden Kretschmer, bankaların gelirlerinin
yüzde 80'inin devlet tahvillerinden geldiğini savundu ve bu oranın
AB'de yüzde 25 olduğunu bildirdi. Rekabet Kurumu'nun çabalarının
bazı alanlarda yeterli olamadığına dikkat çeken Kretschmer, buna
örnek olarak Tekel'i gösterdi ve ithal edilen alkollü içeceklerden
yüzde 300 oranında vergi alındığına dikkat çekti. Kretschmer,
Türkiye'nin adaylığının hali hazırda Türkiye'nin kazandığı ivme ile
ilgili olduğunu, bugüne kadar Türkiye'ye 80 milyon euruluk hibe
verildiğini, bu rakamın önümüzdeki dönemde 1.2 milyar euroya
çıkacağını kaydetti. Bugüne kadar 150 ayrı alanda çalışma
yürütüldüğünü ifade eden Kretschmer, Türkiye'nin AB üyelik
programının iddialı bir program olduğunu da kaydetti. Kretschmer,
Türkiye'nin mucizelere güvenmemek durumunda olduğunu, kriterleri
yakalamak için çalışması ve mücadele etmesi gerektiğini anlattı.
AJAY CHHİBBER Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber da
toplantıda yaptığı konuşmada, ''Türkiye hali hazırda Kopenhag
kriterlerine uygun bir piyasaya sahip. Ancak, bazı konularda
güçlükler de var'' dedi. Chhibber, Dünya Bankası'nın projelerinde
Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğini ifade etti. Türkiye'nin
AB'ye, AB'nin de Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Chhibber,
Türkiye'nin AB'ye girmesinde fayda sağlayacak şeyler olduğunu, aynı
zamanda Türkiye'nin de AB için bir ihracat pazarı olduğunu
kaydetti. Genç nüfusunun AB için bir kaynak olacağına işaret eden
Chhibber, Türkiye'nin AB ile Asya arasında bir köprü olduğunu ve
stratejik alanda önemli bir yer tuttuğunu belirtti. AB sürecinde
ekonomik kriterlerde de dikkat çeken Chhibber, enflasyonla
mücadelenin Maastricht kriterlerine uyum için ön koşul olduğunu
bildirdi. Türkiye'nin AB sürecinde hazırlanması açısından çeşitli
alanların AB ile ortak desteklendiğini anlatan Chhibber,
Türkiye'nin yapısal anlamda hem kamuda, hem de özel sektörde
dönüşümler yapması gerektiğini belirtti. Chhibber, AB ile yapılacak
enerji, tarım, kamu reformu, ihale yasası gbi konularda yapılan
çalışmaları desteklediklerini anlatarak, Dünya Bankası'nın
Türkiye'yi desteklemeye devam edeceğini kaydetti.