Türkiye ne istiyor, ne istemiyor?
Abone olReuters ajansı, 16 - 17 Aralık'ta yapılacak tarihi AB zirvesinden Türkiye'nin neler beklediğini, neleri istemediğini ve çıkması muhtemelen sonuçları şu şekilde özetledi..
Türkiye ne istiyor? Nihai hedefin tam üyelik olması: Türkiye,
üyeliğe alternatif olarak gösterilen seçenekleri sert biçimde
reddediyor ve müzakerelerin hedefinin AB'ye giriş olması
gerektiğini söylüyor. Erteleme olmaksızın net bir tarih: Türkiye,
AB liderlerinin müzakerelere başlamak için şartsız ve
ertelenmeksizin bir tarih vermeleri gerektiğini söylüyor. Eşit
muamele: Türkiye, üyelik müzakerelerinin yapısının, daha önceki
aday ülkelere uygulanandan farksız olması gerektiğini belirtiyor.
Ne istemiyor? Kıbrıs'ın tanınması: Türkiye, zirveden önce Kıbrıs'ı
resmen veya fiilen tanımak için adım atmayacağını söyledi. Ada'nın
bölünmüşlüğüne bir çözüm getirilememesinden, nisan ayında BM barış
planını reddeden Kıbrıslı Rumların mesul olduğunu belirtiyor.
Kalıcı kısıtlamalar: Türkiye, işçilerinin serbest dolaşımının, AB
bölgesel fonlarından ve tarım sübvansiyonlarından faydalanmasının
kalıcı olarak kısıtlanmasının, zirve sonuç bildirgesinde veya
müzakereler sırasında söz edilmesinin ayrımcılık olacağını, AB
yasalarını ihlal edeceğini ve kendisini tam üyelikten daha azına
mahkûm edeceğini savunuyor. Müzakereleri başlatmak ve
sonuçlandırmak için yeni şartlar konması: Türkiye, bazı siyasi
konularda yalnızca müzakerelere başlamak için bile eşikleri yerine
getirmesi önerilerinden bıkmış durumda. Böyle bir durumun, en az 10
yıl sürmesi beklenen müzakerelerin süresini uzatacağından korkuyor.
Muhtemel sonuçlar: Üyelik müzakerelerine başlanması için Ekim 2005
tarihinin verilmesi: AB diplomatları, Fransa gibi ülkelerin Türkiye
ile müzakerelere başlanmadan önce AB Anayasası'nı referanduma
götürmesine imkân vermek için, liderlerin müzakerelerin başlamasını
gelecek sonbahara bırakmasının muhtemel olduğunu söylüyor.
Kıbrıs'ın fiilen tanınması: AB hükümetleri, Türkiye'den müzakereler
başlamadan önce, Birlik'le olan işbirliği anlaşmasını, aralarında
Kıbrıs'ın da bulunduğu 10 yeni üyeyi de kapsayacak şekilde
genişletmesini bekleyecek. Tam üyelik hedefi: Diplomatlar, zirve
sonuç bildirgesinin üyeliğe açıkça bir alternatif sunmayacağını
ancak muhtemelen müzakereleri, "sonucu önceden garanti edilemeyecek
ucu açık bir süreç" olarak tanımlayacağını söylüyor. Muhtemel
kalıcı kısıtlamalar: Diplomatlar, liderlerin gerekirse, kalıcı
kısıtlamaların, geçiş sürelerinin ve AB yasalarının istisnai
şekilde dışına çıkılmasının üyelik müzakerelerinde göz önünde
bulundurulabilecek önlemler arasında olabileceğini söyleyeceğini
belirtiyor. Liderler ayrıca, serbest dolaşım, bölgesel yardım ve
tarım politikasını da, böyle önlemlerin uygulanabileceği alanların
arasına koyabilir.