Türkiye mozaik değildir

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, (Türkiye bir mozaiktir) tanımlamasını doğru bulmadığını belirterek, ''Mozaikteki renkler arasındaki bağlantıda derz denilen bir madde var, ne kadar kabaca da baksan bu, renkleri birbirinden ayırır. Oysa Türkiye'de yaşayan tüm insanların etnik, dini ve mezhep yapıları ile birleşmeleri mozaik halinde değil, İznik çinisi gibidir'' dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ile TÜRSAB tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''İnanç Turizmi Günleri III'' toplantısının açılışında konuşan Koç, 11 Eylül saldırıları ile İslam ve Müslümanların, hiç hak etmedikleri suçlama ve kötü muamelelere maruz kaldıklarını söyledi.

Bu bakımdan konunun aktüel ve polisiye kısmında boğulmadan, esastan ve küreselleşme olgusu ihmal edilmeden, yeniden tartışılması gerektiğini vurgulayan Koç, ''İnanç Turizmi Günleri'nin üçüncüsünün 'Medeniyetler Kavşağı İstanbul' toplantısı olarak belirlenmesi bu anlamda önemli'' dedi.

İslam medeniyetinin, ortaya çıkışını takiben çok kısa zamanda önce Akdeniz havzasına, sonra bütün dünyaya hızla yayılabilmesini, diğer medeniyetlere açık duruşuna borçlu olduğunu anlatan Koç, şöyle devam etti:

''İslam medeniyeti, bu tarihi tecrübeyle, dünyanın bugün içine girdiği çatışma havasının dışında bir diyalog ve hoşgörü iklimini yeniden tesis edebilir. İslam medeniyetinin, insanlığa bugün de örnek olabilecek mirasına rağmen, İslam adını kullanarak ona zarar verenler de İslam'ı ona zarar verenlerden ibaret zannedenler de İslam medeniyetinin bu tür yeni hamleleri karşısında geri çekilmeye mahkumdurlar.

Bu toplantı, bu hamlelerden biri olarak kaydedilmelidir. Medeniyetlerin kavşağı ve kaynağı olan İstanbul'dan ve Türkiye'den bu istikamette yeni hamlelerin ortaya çıkacağından hiç şüphem yoktur.''

''KAPIMIZ AÇIK OLMALIDIR''

''Kapımız daima başka medeniyetlere açık olmalıdır'' diyen Koç, bunun bütün medeniyetlerin yararına olacağını söyledi.
Türkiye'nin önünde kendisi ve insanlık için tarihi bir misyonun durduğunu anlatan Koç, küreselleşmenin artırdığı tehditlerin, ancak küreselleşmenin getirdiği imkanlar kullanılarak aşılabileceğini kaydetti.

Dünyada son 15 yılda meydana gelen meseleler karşısında, bugün artık insanlığın önünde medeniyetler çatışmasını engellemek üzere bir uzlaşma, diyalog ve barış misyonunun durduğunu anlatan Koç, şöyle devam etti:

''Medeniyetler çatışmasının ve terörün dayattığı mantığın dışına, problemleri inkar ederek değil, onların vazettiği imkanları kullanarak çıkmak mümkündür. Burada bu misyonun altında yatan tutku, sadece çatışmayı engellemek ve barışa ulaşmak gibi negatif bir muhteva ile tanımlanamaz. Bu tutkunun altında yatan pozitif yön, farklı medeniyetler arasında gerçekleşecek diyaloğun bir bütün olarak insanlığın medeni seviye ve birikiminde sıçramalı artışlara yol açacak olmasıdır.'' İnsanlık tarihindeki büyük sıçramaların ardında da medeniyetler arasındaki bu tür diyalog ve alışverişlerin bulunduğunu ifade eden Koç, ''İşte başlı başına İslam medeniyet tarihi, bu başarıyı gözler önüne koymaktadır. Bu, bugün dünden daha önemlidir'' diye konuştu.

''GELİN BU İMKANI DEĞERLENDİRELİM''

Turizme sadece ekonomik girdi olarak bakmadıklarını ifade eden Koç, turizmin, küreselleşmenin en önemli enstrümanlarından biri olduğunu vurguladı.

Farklılıkların bilinmezlikler getireceğini belirten Koç, bilinmezliklerin bir korkuya dönüşmemesinin ise bilinçli bir çaba ile mümkün olacağını söyledi.
Bakan Koç, şöyle devam etti:
''Bilgimizi ve ufkumuzu zenginleştirecek olan bildiklerimiz değil, bilmediklerimizdir. Bizi, bilmediklerimizle karşılaştıracak olanlar ise farklılıklar ve başka medeniyetlerdir. Bize bu kapıyı çağımızda başka bilgi kaynaklarından çok turizm açıyor. Gelin bu imkanı iyi değerlendirelim.''

''BURASI BİR KAVŞAKTIR''

İstanbul için ''medeniyetlerin köprüsü'' kelimesinin kullanıldığını belirten Koç, ''Bu kelimeyi sevmem. Köprü, üzerinden geçilen yoldur. Burası bir kavşaktır. Bunun bu toplantıda kavşak olarak düzeltilmesinden memnun oldum'' diye konuştu.
''Türkiye bir mozaiktir'' tanımlamasını da doğru bulmadığını ifade eden Bakan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mozaikteki renkler arasındaki bağlantının arasında derz denilen bir madde var, ne kadar kabaca da baksan bu, renkleri birbirinden ayırır. Oysa Türkiye'de yaşayan tüm insanların etnik yapıları, dini yapıları, mezhep yapıları ile birleşmeleri mozaik halinde değil, İznik çinisi gibidir. İznik çinisinde ahenk vardır ve arada katiyen ama katiyen toprak engeller yoktur.'' İnanç turizmine çok önem verdiğini dile getiren Koç, hac ibadeti dahil, inanç turizminin dünyadaki payının yüzde 1 olduğunu söyledi.
Bakan Koç, inanç turizminin iki şekli olduğunu belirterek, ''Birincisi din emrettiği için yapılan turizmdir, diğeri de dindarların yaptığı ziyarettir'' dedi.
Yalnız semavi dinlerin değil, bütün dinlerin mensuplarının inanç turizmi açısından ekstra bir çaba göstermesine ihtiyaç bulunduğunu belirten Koç, bu çaba gösterilirse inanç turizmindeki gelişmelerin medeniyetler arasındaki diyalogda daha etkin rol oynayacağını vurguladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Koç, konuşmasını, ''Aydınlı olmama rağmen sözü uzattıysam özür dilerim'' diyerek tamamladı.