Türkiye, madenin kıymetini bilmedi
Abone olTürkiye, yeraltı zenginlikleriyle dünya ülkelerinin çok çok önünde. Fakat dünya bor rezervlerinin yüzde 75’ini elinde bulunduran Türkiye, bunun kıymetini bilmiyor...
Dünya bor rezervlerinin yüzde 75’ini elinde bulunduran; ancak
potansiyelini yeterince değerlendiremeyen Türkiye, bu alanda
üretimi her geçen yıl artırıyor.
1960’lı yıllarda yabancı şirketlerin yardımıyla yıllık ortalama 50
bin ton ile başlanan bor üretiminde bu rakam 2 milyon tona
yaklaştı. Türkiye’deki 5 tesiste toplam 6 binin üzerindeki
personel, Türkiye’nin, dünya bor üretimi içindeki payını yükseltmek
için geceli gündüzlü çalışıyor. İşçilerin en büyük şikayeti ise
ülke için çok kıymetli olan maden hakkında halkın yeterince bilgi
sahibi olmaması. Eskişehir’de 21 yıldır maden çıkaran Hidayet
Sarıkaya, Kırka Eti Bor İşletmeleri’nde çalıştığını söylemesi
üzerine, isim benzerliği sebebiyle “Bisküvi mi üretiyorsunuz?”
sorusuna muhatap olduğunu belirtiyor.
Petrolden sonra üzerine en fazla komplo teorisi geliştirilen borun
üretildiği en büyük maden ocağı, kapılarını Zaman’a açtı.
Türkiye’de halen bor üretiminin yapıldığı 5 maden havzası
bulunuyor. En büyükleri olan Eskişehir-Afyon-Kütahya üçgeninde yer
alan Kırka dışında Bigadiç, Emet, Kestelek ve Bandırma’da bor
madeni çıkartılıyor. Toplam 5 yatağın sahip olduğu maden miktarının
3 milyar tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam,
Türkiye’nin bin yıllık bor ihtiyacının karşılanması anlamına
geliyor. Yıllık 1 milyon 650 bin ton bor üretiminin yapıldığı bor
ocaklarının başında Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Kırka
beldesinde bulunan Kırka Eti Bor tesisleri geliyor. 1960’lı
yıllarda US Boraks adlı yabancı bir firmanın sadece zengin maden
filizlerini çıkartmasıyla başlayan Kırka’daki üretim, bugün en
gelişmiş teknolojik araçlarla gerçekleştiriliyor. Eti Maden
İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Kırka
Bor Tesisleri’nde 950’si sürekli olmak üzere toplam bin 500 kişi
çalışıyor. 1978 yılına kadar maden, İngilizler tarafından tüneller
kazılarak çıkarılıyordu. Şimdiyse 30 ila 50 metre kalınlığındaki
toprak ve kaya tabakası kaldırıldıktan sonra büyük iş makineleriyle
alınıyor. Çıkan filizler dinamitlerle parçalandıktan sonra
kamyonlarla tesislere taşınıyor. Dünyanın en zengin boraks (bor
tinkal) yataklarına sahip Kırka bor yataklarında 1 milyar ton
cevher olduğu tahmin ediliyor. 24 saat üretimin yapıldığı bu
işletmede yılda 800 bin ton maden elde ediliyor. Üretilen borun
yaklaşık yüzde 95’lik kısmı aralarında ABD, İngiltere, Almanya,
Japonya ve Kore’nin de bulunduğu ülkelere ihraç ediliyor. Geriye
kalan kısmı ise yurtiçinde satılıyor. 250 milyon dolar olan bor
ihracatının yarısı Kırka Bor Tesisleri’nce gerçekleştiriyor.
Tesiste birkaç yıl öncesine kadar 90-100 milyon dolar olan ihracat,
2004’te 125 milyona yükseldi. Bu yılki ihracat hedefi ise 150
milyon dolar.
Kırka Eti Bor İşletmeleri’nde 21 yıldır mekanik ustabaşı olarak
çalışan 47 yaşındaki Hidayet Sarıkaya, dünyanın ilgi odağı olan bir
maden ocağında çalışmaktan gurur duyuyor. Bor maden ocakları ve
tesisleriyle adeta bütünleştiğini belirten Hidayet Sarıkaya, burayı
evi gibi gördüğünü söylüyor. Aynı ocakta 20 yıldır çalışan Edip
Dönmez de geçmiş yıllarda zor şartlarda gerçekleştirdikleri işleri
şimdi teknoloji sayesinde rahat yaptıklarını anlatıyor. Tesise
yakın bir köyde oturan Edip Dönmez, işe bağlılığını, “Zor ama işimi
çok seviyorum. Bir gün boş kalsam canım sıkılıyor. Burası ile
bütünleştik.” sözleriyle dile getiriyor.
Yatak-yorganımızı maden ocağına serdik
Kırka Eti Bor Maden İşletmeleri, Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nde
(KİT) farklı bir profil çizen ender kurumların başında geliyor.
Daha çok özel sektör mantığı ile çalışan fabrikanın iç işleyişinde
bürokratik engeller yok denecek kadar az. İşletmenin müdürü Hami
Tarhan, işletmedeki başarıyı geçmişten gelen oturmuş bir kurum
anlayışı ve çalışanların özverili olmasına bağlıyor. “Yatağımızı
serdik, burada yatıp kalkıyoruz.” diyen Tarhan, adeta dünya ile
bağlarını kopardıklarını ve bütün dikkatlerin işe verdiklerini
belirtiyor. Tarhan, başarıda uyumun önemine işaret ederek, “Burada
çalışanların hemen hepsi mühendisinden çaycısına kadar madenci
kökenli. Her birisinin en az 15-20 yıllık bir geçmişi var bu işte.
Aramızda çok güzel bir uyum ve dayanışma var.” diyor. İşletme müdür
yardımcısı İbrahim Kayandan da, önceleri yeterince
değerlendirilemeyen bor konusunda son yıllarda atılan adımları
heyecan verici buluyor.
Haber : Hamza Erdoğan
Kaynak : www.zaman.com.tr