Türkiye KKTC bürokrasisi hafifliyor
Abone olKKTC'ye giden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından kabul edildi.
Şener, ziyarette yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Denktaş'a
saygıları olduğunu belirterek, "Kıbrıs konusunda tarihi
girişimiyle, basiretli tutumuyla her zaman kendisine saygı
duyuyoruz" dedi. Kıbrıs'ın iki ayrı toplum ve iki ayrı yönetimden
oluştuğunun altını çizen Şener, şöyle konuştu: "Bu çerçeve içinde
Avrupa Birliği süreci değerlerdirilirken, Kıbrıs'ın bu yapısından
bağımsız, kopuk değerlendirmeler yapmak yanlış olur, eksik olur.
Sayın Denktaş'ın defalarca ifade ettiği gibi, biz uzlaşma istiyoruz
ama yaşanabilir, yaşatılabilir ve sürdürülebilir bir zeminin
oluşturulması da her iki tarafa ve diğer ülkelere düşen görevdir.
Bu konuda BM Güvenlik Konseyi nezdinde de bir ihtilafın bulunduğu
bir ortamda, 16 Nisan tarihli ortaklık anlaşması (Rum kesiminin AB
üyeliği) aslında AB'nin temel ilkeleriyle de telif edilebilecek bir
özelliği ifade etmiyor." Şener, Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu
ve Kıbrıs'a her zaman özel bir önem verdiklerini ifade ederek,
temasları kapsamında KKTC ekonomisinin değerlendirileceğini
söyledi. "Biz Karar Verdik..." Abdüllatif Şener, bir gazetecinin,
"Türkiye ile KKTC arasındaki bürokratik engeller kalkacak mı?"
sorusuna karşılık, programlarında, düzenlemeyi düşündükleri
unsurların başında bürokratik engeller geldiğini söyledi. Başbakan
Yardımcısı Şener, bürokratik engelin sadece KKTC için değil,
dünyanın her yerinde ekonomik gelişmenin başına bela olduğuna
işaret ederek, şunları kaydetti: "Bürokratik engeller girişimcinin
önünü tıkamaktadır. Girişimcinin önünü açmak lazım. Vatandaşın
hayatına engeller getirmemek lazım. Bunu biliyoruz ama atıl oluşan
yapılar bazen karar vermedikçe düzelmiyor. Biz karar verdik bu
bürokratik engelleri tamamen tasfiye etmek lazım, yapacağız." "Dış
Dünya Yeni Bir Teşhis Koymalı" KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da
açıklamasında, Kıbrıs sorunun uzamasında dış dünyanın büyük
sorumluluğu olduğunun altını çizdi. Rumlarla yaptığı görüşmelerde,
Kıbrıs Türkü'nün statüsü ve kimliği noktasında takıldıklarını dile
getiren Denktaş, dış dünyanın artık Kıbrıs sorununa teşhis koyması
gerektiğini kaydetti. Denktaş, "Ta 1964'te, Milosoviç'in halkına
yaptığının beş beterini bize yapmış olan Makarios ve idarisine
'meşru Kıbrıs hükümeti' ünvanı bahşedilmek suretiyle Kıbrıs
meselesinin halledilmezliğinin temelini atmışlardır. Bu insanlara,
'siz meşru Kıbrıs hükümetisiniz' dendiği sürece bizimle eşit
şartlarda ortaklık kurma imkanı yoktur" diye konuştu. Denktaş,
şöyle devam etti: "Kıbrıs Rum'u, işgal ettiği ortaklık mevkiinden,
bütün Kıbrıs'a sahip çıkmak için uğraşıyor, Avrupa Birliği'ne
müracaatı bunun içindir, Türkiye'nin haklarını ortadan kaldırmak
içindir ve bunu 'başarmış' addediyor kendisini. Çünkü Türkiye'nin
1960 anlaşmalarındaki hakları baki ise, bu müracaat yapılamaz, bu
müracaat sonuçlanmaz. Nasıl ki sonuçlanmamıştır, nasıl ki yarı
Kıbrıs gitmiştir, yarısı dıştadır. Bizim gitmemiz için, madem ki AB
devletler ortaklığıdır, bizi bireyler olarak, azınlık olarak, Rum
devletinin bir parçası olarak sürükleme hakları yoktur. Bizimle
karşı karşıya konuşma, bizim ne istediğimizi ve nasıl
girebileceğimizi tartışmak gerekmektedir. Kapıyı açık tutarlarsa
netice alırız. Türkiye'nin bize bu yönde yardımcı olması
lazım."