Türkiye kısa menzilli balistik füze fırlattı 561 km ötedeki hedef vuruldu
Abone olRoketsan’ın geliştirdiği Tayfun füzesinin ilk test atışının basına yansıması Türkiye’de ve bölgede geniş yankı uyandırdı. Eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı emekli Albay Tokmakoğlu, Tayfun’un, saldırı için değil caydırıcılık açısından geliştirildiğini vurguladı.
Savunma Sanayii Başkanlığı'nın 'Tayfun Füze Sistemi Geliştirme Projesi' kapsamında Roketsan tarafından geliştirilen füzenin test atışı, Salı günü, Rize-Artvin Havalimanı'nda Milli Savunma Bakanlığı'na ait apronda, saat 06.50'de Salı günü yapıldı. Karadan denize yapılan atışta Tayfun füzesi, Sinop açıklarına fırlatıldı.
Tayfun, Türkiye’nin karadan karaya balistik füze çalışmalarında ilk ürünü değil. Roketsan tarafından geliştirilen 150+ kilometre menzilli J600T YILDIRIM ve 280+ kilometre menzilli Bora füzeleri Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınmıştı. Tayfun ise Türkiye’nin bu alanda elde ettiği deneyimin en yeni meyvesi olarak ortaya çıktı.
Balistik füzeler nedir?
Balistik füzeler; bir veya birden fazla kimyasal, biyolojik, nükleer ve/veya konvansiyonel harp başlığı taşıyabilen ve bu başlıkları istenildiği takdirde farklı hedeflere de yöneltebilen füze sistemleri olarak açıklanıyor. Atmosfere doğru belirli bir menzile kadar yükselen ve hedefine doğru dalışa geçen balistik füzeler; düştüğü noktada yüksek etki yaratıyor.
Balistik füzeler menziline göre sınıflara ayrılıyor. Taktik Balistik Füzeler (TBM) 300 kilometreye kadar; Kısa Menzilli Balistik Füzeler (SRBM) 300-1000 kilometre arası, Orta Menzilli Balistik Füzeler (MRBM) 1000-3500 kilometre arası, Uzun Menzilli Balistik Füzeler (IRBM) 3500-5500 kilometre arası, Kıtalararası Balistik Füzeler ise (ICBM) 5500 kilometre ve üzeri menzile sahip füzeler olarak tanımlanıyor. Öte yandan denizaltından fırlatılan balistik füzeler (SLBM) de bulunuyor.
Böylelikle 280 kilometreye kadar menzili bulunan Bora füzesi Taktik Balistik Füze sınıfında yer alırken, Türkiye 500 kilometrenin üzerinde menzili olduğu tahmin edilen Tayfun ile ilk Kısa Menzilli Balistik Füzesine sahip oldu.
‘Tayfun ile birlikte balistik füze konusunda da önemli bir avantaj yakaladık’
Eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı ve Politik Merkez adlı düşünce kuruluşunun yöneticisi emekli Albay Gürsel Tokmakoğlu, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, Roketsan’ın Bora füzesi ile bir deneyim elde ettiğini belirterek şöyle devam etti:
“Bu füzelerde Dairevi Hata İhtimali (CEP) dediğimiz fonksiyon ortaya çıkıyor. Balistik füzelerin hedefin ne kadar üzerine veya yakınına düştüğünü ölçüyor. Balistik füzelerde menzil kadar vuruş hassasiyeti de önem taşıyor. Bora füzesinde emsallerine göre bir hayli iyi bir CEP yakalanmıştı. Bu başarıyı ve deneyimi yakalayan Roketsan, bu sefer Tayfun’da ise hem CEP’i daha dar tutacak hem de daha uzun bir menzil sunacak. Türkiye’nin füze konusunda yakaladığı ivme artık bir araştırma seviyesinin çok üzerine geçti. Nasıl dünyada SİHA’larda bir avantaj yakaladıysak Tayfun ile birlikte balistik füze konusunda da önemli bir avantaj yakaladık.”
Tayfun füzesinde konvansiyonel başlık olacağını ifade eden Tokmakoğlu, “Çünkü Türkiye’nin henüz bunun dışında arayışa gidebileceği veya kullanabileceği bir başlık yok. ABD, Rusya, Çin, İran gibi ülkeler bu tür füze sistemlerine nükleer başlık da takabiliyor” dedi.
‘Türkiye’nin yapmak istediği bir ülkeye savaş ilan etmek değil, caydırmaktır’
Türkiye’nin Tayfun’un test atışını yapması Yunanistan basınında "Türkiye tehdidi yükseltiyor” gibi başlıklarla geniş yankı uyandırdı. Peki, Türkiye’nin Tayfun gibi bir güce sahip olması ne anlama geliyor. Tokmakoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Yunanistan, Türkiye’nin saldırmak istediği bir ülke değil. Aradaki meseleleri çözmemek için bir sebep yok. Burada Yunanistan’ı kışkırtanlar var. Bunların başında da ABD ve Fransa geliyor. ABD başta olmak üzere çeşitli Batılı ülkeler Ukrayna’ya silah desteğinde bulundular. Son olarak ABD, Ukrayna’ya HIMARS’ları verdi. Bunlar da füze, harekatın gidişatını etkilemek için verilen silahlar. Bugünün dost ve düşman tanımını yaparken eskisi gibi düşünmemiz gerekiyor. Eğer ki Yunanistan kışkırtılır ve Türkiye’ye bir şekilde saldırırsa ABD ve diğer Batı ülkelerinin ona Ukrayna’ya verdiği gibi silah verebileceğini düşünmemiz gerekiyor. Her ne kadar bu tür balistik füzeler taarruz amaçlı görülüyorsa da bu kavram eksiktir. Savunma demek caydırma demektir. Bunu vurgulamak gerekiyor. Türkiye’nin yapmak istediği bir ülkeye savaş ilan etmek değil, caydırmaktır. Saldırgan fikirleri olan ülkeler varsa Türkiye’ye herhangi bir ülke muamelesi yapmaması gerekiyor. Böyle olmadığının kanıtı da caydırıcılık gücüne dayanır. Tayfun, Türkiye’nin barışçıl olduğunun hiçbir şekilde tersine bir ifadesi değildir.”