Türkiye kendi tankını yapacak
Abone olTürkiye Milli tank projesi için ter döküyor. Başbakan Erdoan, kritik bir eşiğe işaret etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Altay Milli Tank
Projesi'nin, Türkiye'nin savunma sanayi alanında belirlemiş olduğu
hedeflere ulaşması açısından kritik bir eşiğe işaret ettiğini
bildirdi.
Erdoğan, Sakarya'da Arifiye ilçesindeki OTOKAR Tesisi'nde düzenlenen, Savunma Sanayii Müsteşarlığı Milli Tank Projesi Sözleşmesi İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, 2001 yılında durma noktasında bulunan savunma sanayinin bugün geldiği noktanın çok önemli olduğunu belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Durma noktasına gelmiş, personelini çıkaran ve bu noktada adeta 'savunma sanayimiz yok' denilecek durumda iken. Şimdi sürekli güncelleşen, sürekli yenilenen, sürekli bu noktada beyin ithali yapan bir kuruluş durumuna geldi. Savunma sanayimizdeki gelişmelerin diğer sektörler üzerinde yol açtığı olumlu etkiyi de memnuniyetle takip ettiğimizi belirtmek isterim.
Geçtiğimiz aylarda ihtiyacımız olan savaş gemilerinin ve taarruz helikopterlerinin ülkemizde üretimini öngören projelerin başlangıcına hep birlikte şahit olduk. Bugün de Türk savunma sanayinin kara araçlarında ulaşmış olduğu teknolojik zeminin kritik bir göstergesi olarak değerlendirdiğim Altay Milli Tank Projesi için bir araya gelmiş bulunuyoruz.''
Savunma sanayi alanında atılmış somut adımların, önemli sonuçlarından biri olan Altay Milli Tank Projesi'ni hayata geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, projenin amacının Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde bulunan teknolojik, fiziki ve ekonomik ömrü azalan tankların yerine kullanılmak üzere üçüncü nesil tankların üretilmesi olduğunu söyledi.
''78.5 AY BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ
YOK''
Erdoğan, projenin bu tankların yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesini amaçladığını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bu proje ülkemizin savunma sanayi alanında belirlemiş olduğu hedeflere ulaşması açısından kritik bir eşiğe işaret ediyor. Az önce Koreli misafir bakanımızla şunu konuştuk. Bu projenin ilk ürününü vermesi 78.5 ay sonra, bunu dedik biraz kısaltalım, 78.5 ay bizim beklemeye tahammülümüz yok. Bunu Sayın Koç'a da dedim bu işi oturup yeniden görüşün, bunu biraz daha geri çekelim sayın Bakan ve Koç da notunu aldı. Bunu oturup bir daha değerlendirmemiz lazım. Vardiyalarımızı daha artıracağız ve daha kısa zamanda da bu projeyi ürünü almak üzere hayata geçireceğiz.
Zira biz bir yarışın içerisindeyiz ve bu yarışta da kısa zamanda neticeler almak durumundayız bunlar olmayacak şeyler değil. Olur bütün mesele buradaki sarf edilecek olan mesaidir. Teknolojik açıdan en karmaşık askeri kara platformu olarak nitelenen ana muharebe tankının milli imkanlarla tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi Türkiye için hayati derecede önem taşıyor. Onun içinde bu süreci bu zamanı önemsiyoruz.''
MİLLİ STRATEJİ
Bu tür kara araçları için bundan sonraki hedefin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının hafif zırhlı araçlardan ana muharebe tankına kadar tamamının Türkiye'de üretilmesi olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu proje ile Türkiye'nin dünyanın önde gelen üreticileri arasına girmesine yönelik milli strateji kesinleştirilmiş olmaktadır. Proje kapsamında Türk savunma sanayinin bütün yetenekleri kullanılacaktır. Başta atış kontrol istemleri, silah ve zırh donanımı olmak üzere bir çok yüksek teknoloji içeren alt sistem kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanacaktır. Bu proje ile savunma sanayi konusunda uzmanlaşmış bulunan kurumlarımız birikimlerini tahkim etme imkanına kavuşacaklardır.''
Erdoğan, projenin, TSK'ya kazandıracağı modern harekat yeteneği yanında, askeri kara platformları alanında da elde edilen endüstriyel yetkinliğin daha ileri seviyelere taşınmasını da temin edeceğini söyledi. Projenin, sağlayacağı ihracat potansiyeli ile de ayrı bir öneme sahip olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye, Altay Projesi ile dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacaktır. Böylece kendi savunma sanayimizin ürünü olan zırhlı ve taktik araçlara ilave olarak, ana muharebe tankını da dost ve müttefik ülke silahlı kuvvetlerine ihraç edebilecek konuma ulaşacağız. Bu durumun Türk savunma sanayinin dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir kapasiteye ulaşmasının önemli adımlarından biri olduğu açıktır.
Projenin bir diğer hedefi de savunma sanayi alanında ülkemizin dış politika öncelikleri paralelinde müşterek menfaatlere dayalı işbirliği modellerinin geliştirilmesi ve uygulamaya geçilmesidir. Bu doğrultuda proje kapsamında, dost ve kardeş ülke Kore Cumhuriyeti ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, ülkelerimiz arasındaki dostluğun ulaştığı noktayı göstermesi açısından önemlidir.''
Hükümet olarak Türkiye'nin savunma sanayisinin geliştirilmesi için gerekli adımları atmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, ''Türk Silahlı Kuvvetleri modernizasyon ihtiyaçlarının büyük bir oranını milli imkanlarla karşılanması hedefimizi hayata geçirmeye kararlıyız. Bölge barışının korunmasında destek olacak Altay tanklarının öngörülen zamandan önce geliştirilerek hizmete girmesi için yapacağınız çalışmalarda ben bütün kuruluşlarımıza özellikle şimdiden başarılar diliyorum. Altay Projesi'nin Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum'' diye konuştu.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI VECDİ GÖNÜL
Törende konuşan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya nedeniyle modern ve güçlü bir silahlı kuvvetlere sahip olmak mecburiyetinde olduğunu, Türkiye'nin savunma sanayi projeleri hakkında bilgi verdi. Gönül, projenin imza aşamasına gelmesinde katkıları olan herkese de teşekkür etti.
MUSTAFA KOÇ
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da Türkiye'nin milli savunma sanayi stratejisinde çok önemli olan milli tank projesinde Koç Topluluğu şirketinin tercih edilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Bu projenin savunma sanayi kara platform geliştirme ve üretim sahasına büyük bir ivme kazandıracağını dile getiren Koç, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin kendi bölgesinde lider olması için istikrarlı yönetime, büyüyen ekonomiye ve kuvvetli bir silahlı kuvvetlere ihtiyacı vardır. Günümüz tehditleri ve modern savaş alanı şartları göz önüne alındığında modern ve güçlü bir ordu, insan gücünün yanı sıra, teknolojik olarak üstün, yönelecek tehditleri bertaraf edecek yetenekte olan modern ekipmanlar, araç ve gereç gerektirir. Kendi kaynak ve kabiliyetimizi geliştirmemiz, kendi teknolojimizi yaratmamız şarttır. Ancak bu şekilde çağı yakalayabiliriz.''
Koç, Güngören'de meydana gelen patlamadan dolayı duyduğu üzüntüyü de dile getirerek, ''Saldırı hepimizi can evinden vurdu. Terör amacına ulaşamayacaktır'' dedi.
Güngören'de yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törene, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Gönül, Kore Milli Savunma Bakanı Sang-Hee Lee, 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Atila Işık ve öteki davetliler katıldı.
Konuşmaların ardından projenin imza töreni gerçekleştirildi. İmzalanan anlaşma neticesinde OTOKAR ana yükleniciliğinde geliştirilecek olan ilk milli tank, Türkiye'nin bu alanda dışa bağımlılığını sona erdirecek ve Türkiye Cumhuriyeti, milli tankın tüm tasarım ve fikri mülkiyet haklarına sahip olacak. Milli tankın tasarım, geliştirme, entegrasyon, test ve üretimine ilişkin tüm bilgi ve dokümanları içeren ve tankın seri üretimine temel teşkil edecek teknik veri paketi hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm hakları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin olacak. Türk Savunma Sanayine yeni teknolojiler ve yetenek kazandıracak olan ilk Türk milli tankının tasarımı, prototiplemesi, testleri ve kalifikasyonu için yaklaşık 500 milyon dolarlık bir bütçe öngörülüyor.
Başbakan Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle birlikte fabrikada incelemelerde bulundu.