Türkiye istikrarı yakalıyor
Abone olErdoğan sorunların aynı olduğunu belirterek, TÜSİAD'ın ile işçinin sorunlarının aynı olduğunu kaydetti.
TÜSİAT Yüksek İstişare Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, "Bizler
aynı ülkede yaşıyor ve aynı ülkenin kaderini paylaşıyoruz. artık
küreselleşen dünyada ekonominin siyasetin belirleyicisi oldu.
Dolayısıyla AB sürecinin tamamlanması hedefi başta olmak üzere
bizler kadar sizlere de işler düşmektedir. Bizin görevi istihdamın
önündeki engelleri kaldırmaktır. Tek görevimiz bu değildir ama asli
görevimiz budur. Türkiye'nin omurgası üretimdir, emek ve
alınteridir. Bu yüzden taş üstüne taş koyan herkesin hizmetkarı
olacağımızı her zeminde söylüyoruz" dedi. Erdoğan, "Türkiye'nin
içeride ve dışarıda kaybettiği itibarı kazanmak için Türkiye'nin 4
bir yanına koşuyoruz. Ülkemize duyulan güvenin artması umutlarımızı
tazeliyor. Sivil toplum ve özel sektörle bir araya geliyoruz.
Şikayetlerinizi taleplerinizi biliyoruz. Hükümet olarak Ankara'ya
devlet dairelerine hapsolmadık ve olmayacağız. Türkiye'nin
fotoğrafına bir bütünlük içinde bakmaya çalışıyoruz. Yegane
hedefimiz ülkemizi adalete ve kalkınmaya kavuşmaktır. Bunun için
azmimiz irademiz ve siyasi gücümüz vardır. Bu istikrar ortamına
katkılarınızı bekliyoruz. Türkiyeyi AB stardartlarına kavuşturmak
için azami çaba sarfediyoruz. Bizler bu yola çıkarken Türkiye'yi
yıllarca ertelenmiş özlemlerine kavuşturacağımızı söylemiştik. İşte
Türkiye Geçmişin ağırlıklarını kötürüm zamanların ataletini süratle
terkederek rotasına girmiş bulunuyor. Bütün göstergeler doğru yolda
olduğumuzu gösteriyor. Değerli sanayiciler, siyasetimizin ana
ekseni millet olacaktır. Şimdi biz Türkiye'nin daralan yollarını
açmakla meşgulüz. Sadece belli kesimlere değil Tüm kesimlerele aynı
dili konuşuyoruz. Türkiye'nin birikmiş sorunlarının çözümü için her
kesimle ortak hareket etmeye çalışıyoruz. Bunu özellikle TÜSİAT
zemininde vurgulamak isterim. Devlet iç ve dış boş sarmalıyla
boğuşurken herkes kendi önceliklerini kabul ettirmeye çalışırsa
hedeflerimizi gerçekleştiremeyiz. İstiyoruz ki artık milletin
sesiyle sanayicilerimizin sesi ve milletin sesi bütünleşsin.
İstiyoruz ki Ankaranın gündemi ile Türkiye'nin gündemi bir olsun.
Küreselleşen dünyada güçlü bir ülke olmanın yolu dünyaya açık
olmaktır.