Türkiye İsrail'e savaş açabilir!
Abone olİsrail'in K. Irak'taki faaliyetlerini ortaya çıkaran ABD'li gazeteci Hersh, bölgeyi bekleyen tehlikeye dikkat çekti. Hersh'e göre, Türkiye İsrail'e savaş açabilir..
Amerikan askerlerinin Irak'taki işkence skandalını ortaya
çıkaran gazeteci Seymour Hersh, belgelere ve tanıklara dayandırdığı
yeni bir iddia ortaya attı: İSRAİL İran'ı kontrol edebilmek için K.
Irak'taki Kürtler'i destekliyor ve Kürt komandolarını eğitiyor.
Bağımsızlık için teşvik ediliyorlar. Türkler savaş açabilir. Dünya
onun adını Irak'taki Ebu Garib hapishanesinde yaşanan işkence
skandalını ortaya çıkaran gazeteci olarak tanıdı. Pulitzer ödüllü
New Yorker dergisi için çalışan Amerikalı gazeteci Seymour
Hersh'ten ortalığı karıştıracak yeni bir iddia daha: İran'ın
nükleer kapasitesini geliştirmesinden endişe eden İsrail, Irak'ın
kuzeyinde Kürtler'le işbirliği içinde operasyonlar düzenliyor.
Türkiye rahatsız. Bu durum savaşa yol açabilir. * Hersh'in 8
sayfalık yazısı, İsrail ile Amerika'nın ilk olarak hangi tarihte ve
hangi konu nedeniyle "Kürdistan" politikalarında ters düştüğü
iddiasıyla başlıyor: Başkan Bush'un Irak'ta zafer ilan ettiği Mayıs
2003'ten iki ay sonra, yani Temmuz'da savaş kritik bir noktaya
geldi. Savaşın en büyük taraftarlarından İsrail, Amerikan
hükümetini uyardı: İşgal güçleri bu yaz büyük bir direnişle
(bombalı saldırılar- suikastler) karşılacak. Savaşı
kaybediyorsunuz, dikkat edin... Irak'- taki İsrail istihbaratı,
Irak ve İran arasındaki sınırdan geçen yabancı El Kaide
militanlarını ve İran istihbarat üyelerinin bu direnişçileri
desteklediğini rapor etti. Rapor sonrası İsrail, Amerika'dan
maliyeti ne olursa olsun İran-Irak sınırı güvence altına almasını
istedi. Beyaz Saray'la yakın ilişkiler içinde olan Washington
Enstitüsü yönetici yardımcısı Patrick Clawson'a göre hükümet,
İsrail'in İran hakkındaki istihbaratını görmemezlikten geldi ve
sınır açık bırakıldı... Clawson, ABD'nin hatasını şöyle özetledi:
Örneğin hac için İranlılar, Irak'a giriş yapmıştı. Biz onların
Iraklılar'la kaynaşmasının iyi olabileceğini düşünmüştük. İsrail
ise oyuna geldiğimizi. İsrail'e göre İranlılar, yardım dernekleri
kurup, bunları Amerika'ya karşı saldırılar düzenleyecek
militanların eğitilmesi için kullanılacaktı... Şaron'un Stratejisi
* Hersh, Ağustos 2003'te İsrail'in Kuzey Irak'a girmek için kolları
sıvadığına dikkat çekiyor: Şiddetin artacağına dair uyarılar doğru
çıktı. Ağustos başında koalisyon güçlerine yönelik saldırılarda
patlama yaşandı. Eski CIA yetkilisi Flynt Leverett, Bush'un Mayıs
ayında yaptığı zafer konuşmasının çok erken olduğunu söyledi ve
ekledi: "Bush hükümeti müttefiklerine gidip daha çok destek
alabilirdi. Fakat neoconlar bunun yerine 'Bunu biz kendi başımıza
yaptık' mesajı verdi. Kasım ayının başında Başkan, CIA'in Bağdat
şefinden güvenliğin yıkılmak üzere olduğuna dair bir bilgi aldı.
Belgede savaş sonrası hiçbir siya enstitüsünün ve siyasi liderin
hükümeti yönetecek, seçimleri gerçekleştirecek ve anayasa
hazırlayacak yetenekte olmadığı yazıyordu. Birkaç gün sonra hükümet
bu tek yanlı politikasını değiştirmeye karar verdi ve 30 Haziran'da
yönetimin Iraklılar'a devredileceğini, bu süreçte Birleşmiş
Milletler'in daha aktif rol alması istendiği açıklandı. Birleşmiş
Milletler çalışan bir yetkili Amerika'- nın bu hareketini şu
şekilde yorumladı: 'Amerika paniğe kapıldı. Suçu Birleşmiş
Milletler ve Iraklılar'a paylaşmaya karar verdi...' Eski İsrail
Başbakanı Ehud Barak'a yakın Amerikalı kaynaklar, Barak'ın Dick
Cheney'- i özel olarak uyardığını, İsrail'in işgali kazanmanın
hiçbir yol olmadığını öğrendiğini söyledi. Barak "küçük düşmenin
ölçüsünü siz seçin" dedi. Ancak Cheney cevap vermedi. İsrail'- in
başka seçeneklere ihtiyacı vardı. Bunun üzerine Şaron hükümeti
savaşın zararını en aza indirmek için Iraklı Kürtlerle ilişkileri
genişletmeye ve otonomi kurulmasına karar verdi. * Ve 2003 yılının
sonları... Birçok istihbarat yetkilisine dayanan Hersh, İsrail'in
Kuzey Irak'a girişine dikkat çekiyor: İsrail istihbaratı ve ordusu
bu tarihten (2003 sonu) sonra Kuzey Irak'a girdi ve halen sessizce
K. Irak'ta çalışmaya devam ediyor. İsrail'in B Planı adını verdiği
bu çalışma dahilinde Kürt komandolar eğitiliyor. İsrailli eski bir
istihbarat yetkilisine göre bu Kürt komandolar, İsrail'in en gizli
komandoları Mistaravim'le aynı sonuçları alacak şekilde eğitildi.
İsrail ayrıca Kürtler'le birlikte operasyonlar düzenliyor. Ancak
bunlar silahlı eylem değil. Ajanlar, Kürtler'le birlikte İran ve
Suriye'ye girip buralarda istihbarat çalışmaları yapıyor. İsrail,
savaşla daha çok güçlenen İran yüzünden tehdit altında olduğunu
hissediyor. Bu nedenle İran'da özellikle nükleer faaliyetler
inceleniyor. Mossad ajanları, istihbarat yetkilileri Kürt
bölgelerinde iş adamı kimliğinde, İsrail pasaportu taşımadan
çalışıyorlar. * Ve Türkiye... Hersh'in görüştüğü Türk yetkililer,
İsrail'in bu tavrından çok rahatsız olduklarına dikkat çekiyor:
Kürtler ve İsrail yalanlasa da geçen hafta bir CIA yetkilisi bu
eylemi doğruladı: Amerika, İsrail'in Irak'taki varlığını biliyor...
İsrail için çalışan eski bir istihbarat yetkilisi ise "B Planı" nın
İsrail ve Türkiye arasındaki tansiyonu yükselttiğini söyledi. Bu
Türk siyaçileri sert açıklamalar için kışkırttı. CIA'in eski
İstanbul şefi Philip Giraldi ise şunları söyledi: Türkler,
İsrail'in Kuzey Irak'taki varlığını genişletmesinden ve Kürtler'in
bağımsız bir devlet kurulması konusunda cesaretlendirilmesinden
rahatsız olduklarını rapor etti. Türkler, İsrail istihbaratının
operasyonlarının hükümetlerine karşı çıkan İranlı ve Suriyeli
Kürtler'e destek verdiğinin de altını çizdi. Türkiye, İsrail ve
İran, 30 Haziran'dan sonra yeni Irak hükümetinden bağımsız bir
devlet kurmasından korkuyor. Alman bir güvenlik yetkilisi de
bağımsız bir K. Irak'ın ve yeterli petrolün, Suriye, İran ve
Türkiye için büyük sonuçlar doğuracağını söylüyor. Aynı yetkiliye
göre Kürtler'in bağımsızlığını ilan etmesine Türkiye'- den belki de
savaşla karşılık gelebilir... Türkiye ve Suriye'nin düzensiz
ilişkilerine karşın, Türkiye ve İran uzun yıllardır bölgede rakip.
Aradaki gerilim kaynaklandığı noktası Türkiye'nin Batı yanlısı
olması, İran'da ise sert bir teokrasinin hüküm sürmesi. Fakat K.
Irak'taki Kürtler'in durumu tüm bu ayrılıklardan daha ağır basıyor.
* Hersh'den bomba iddia: Ya Sünni ve Şii liderleri öldürme emri
alan Kürt komandolar, Türkiye'- ye girer ve eylem düzenlerse?...
Avrupalı bir Dışişleri Bakanı İsrail- Türkiye ilişkilerinin
kötüleşmesinin bölgeye yansımasının hiç de iyi olmayacağı
görüşünde. İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirmenin sınırında
olduğuna ve İran'ın Suriye'nin yardımıyla İsrail'in Gazze
Şeridi'nden çekilmesi için Filistin terörizmine destek verdiğine
inanıyor. İsrail'e göre Iraklı Şii milis güçlerin lideri Mukteda Es
Sadr gibi liderler, İran için birer av. İran, Amerikan
yönetimindeki koalisyon güçlerinin yenilgiye uğratılması için
bunlara lojistik destek veriyor ve özel olarak eğitiyor. İsrail son
golü 30 Haziran'dan sonra, Şii milis güçlere eşit sayıda kurduğu
Kürt komanda birlikleriyle atacak. Bir Mossad yetkilisine göre,
İsrail'in asıl amacı, Amerikalılar'ın yapamadığı şeyi yapmalarını
sağlamaktı: Yani istihbarat toplayıp, Şii ve Sünni isyancıların
liderlerini öldürmek... Fakat Kürt-İsrail ilişkisi Türkler'i
telaşlandırdı. Yine eski bir İsrail istihbarat sorumlusuna göre
bunun nedeni şu: Aynı komandoların Türkiye'ye sızıp, burada
saldırılar düzenleme riski... Türkiye'ye Tehdit Mi? Kürt
komandoların, İsrail'in yardımıyla İran sınırını geçtiği ve şüpheli
nükleer fabrikalara sensörler yerleştirildiği de belirtiliyor.
İsrailli bir yetkili İsrail'in Kürtler'in yardımıyla İran, Irak ve
Suriye'de gözleri ve kulakları olduğunu söyledi. Suriye ve Lübnanlı
yetkililer İsrail'in Suriye'deki prostestolarda büyük rol oynadığı
görüşünde. Lübnan enformasyon Bakanı Michel Samba, İsrail'in
eğittiği Kürtler'in Irak, Suriye, Türkiye ve İran'da savaşmaya
hazırladığı ve operasyonlar için programlandığını söyledi. *
İsrail, Kürtler'le olan ilişkisini Türkler'le olan ilişkisinden
daha önemli görüyor: Amerikalı bir yetkiliye göre ise İsrail için
Kürtlerle olan ilişkileri, Türkiye ile gelişen ilişkilerinden çok
daha değerli. İsrailli bir yetkilisi "Türkiye'yi seviyoruz. Ancak
İran'ı baskı altında tutmalıyız" sözleriyle Amerikalı yetkiliyi
doğruluyor. Tek sorun Türkiye'nin buna nasıl tepki vereceği?
Türkiye'nin buna onay vermesinin hiçbir yolu yok. Ankara'da
kahvaltıda konuştuğum bir Türk yetkili, "Savaştan önce İsrail, K.
Irak'ta aktifti ve şimdi de aktif. Bu bizim için de onlar içinde
çok tehlikeli. Irak'ı bölünmüş olarak görmek sitemiyoruz ve bu
fikri reddediyoruz. Kürtler'e şunu söylemek istiyoruz. Sizden
korkmuyoruz. Fakat sizin bizden korkmanız gerek. Irak'ın
bölünmesini istemiyoruz ve başka bir alternatifi desteklemeyeceğiz"
diyor. * Türk yetkili: 'Kerkük, Irak'ın Saraybosnası olur...' Türk
yetkili sözlerine şöyle devam ediyor: "Eğer Irak bölünürse bu
Ortadoğu'ya daha çok kan, gözyaşı ve acı getirir. Meksika'dan
Irak'a herkes Amerikan'ın Irak'ta gizli bir gündemi olduğunu iddia
edecek: Buraya Irak'ı bölmek için geldiniz.' Eğer Irak bölünürse
Amerika bunu dünyaya açıklayamaz. Kürtler'in bağımsızlığı bölge
için felaket olacaktır. Yugoslavya'dan alınan derste olduğu gibi
bir ülkeye bağımsızlık verilirse herkes bağımsızlık isteyecektir.
Kerkük, Irak'ın Saraybosna'sı olacaktır." Ankara'daki başka bir
Iraklı yetkili ise Türk hükümetinin İsrail'in K. Irak'taki
varlığıyla ilgili endişelerin, İsrail Dışişleri Bakanlığı'yla
paylaşıldığını söyledi. Türk yetkili İsrailli yetkililerin bu
bilgileri reddetiğini de ifade etti. Üçüncü Türk yetkili ise
endişelerini ilettikleri İsrailli yetkililerden "K. Irak'ta
yararınızı baltalayacak hiçbir şey yapmıyoruz. Endişelenmeyin"
yanıtını aldıklarını belirtti. Yazıda Irak'ın yeni Başbakanı İyad
Allavi'ye de değiniliyor. Vincent Cannistraro isimli eski bir CIA
çalışanı, Irak'ın yeni Başbakanı'nın eski istihbarat teşkilatı
Muhebarat için çalıştığını, teşkilatın vurucu timinde olduğunu öne
sürdü.