Türkiye Irak'ta yanlış ata mı oynadı?
Abone olTürkiye Irak'ta hükümet kurma çalışmalarında ne kadar başarılı oldu. Desteklediği kişiler ne yaptı?
Irak'ta hükümet kurma sürecinde Türkiye'nin ne kadar etkili
olduğu, kimi desteklediği, desteklediği kişilerin ne kadar başarılı
olduğu çeşitli çevrelerde tartışıldı. Bazılarına göre Irak
hükümetinin kurulmasında Türkiye aktif rol oynadı.
Evet Türkiye'nin aktif rol oynadığı doğru ama, oynadığı rolün ne kadar başarılı olduğu ortada. Irak Devlet Başkanı Celal Talabeni Milliyet Gazetesinden Aslı Aydıntaşbaş'a süreci değerlendirdi. Talabani Türkiye'nin yanlış ata oynadığını, kendisini de istemediğini belirtti. İşte Aslı Aydıntaşbaş'ın Talabani ile yaptığı röportaj:
-Paris, Talabani’nin şehri. 70’li yıllardan beri Kuzey Irak’taki Kürt hareketinin iki liderinden biri olarak kapı kapı tüm dünyayı dolaşıyor, en büyük ilgi ve saygıyı Paris’te buluyordu.
Aradan geçen zamanda Saddam Hüseyin devrildi, Irak tepeden tırnağa değişti, bir zamanlar birkaç binlik peşmerge gücünün komutanı olan Talabani bugün Irak’ın cumhurbaşkanı oldu. Yine de Paris’i ihmal etmiyor. Sosyalist Enternasyonal için geldiği Paris’te Irak Cumhurbaşkanı’yla çarpıcı bir sohbetimiz oluyor.
ANKARA YANLIŞ ATA OYNADI
Aslında zaten Paris’te Louvre Müzesi karşısında Talabani’nin kaldığı şaşaalı otelde randevu sıramı beklerken, Talabani’nin danışmanlarından Ankara’yla ilgili bol bol şikâyet işitiyorum.
Irak’taki hükümet kurma sürecinde Ankara’nın yanlış ata oynadığından, İyad Allawi’nin kurduğu koalisyonu destekleyeyim derken fazla asılıp sürecin tamamen dışında kaldığından dem vuruyorlar. Ortaya atılan iddiaların bir bölümü ilginç. Şikâyetlerin merkezinde ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu var.
Davutoğlu’nun son dönemde Celal Talabani’nin cumhurbaşkanlığına karşı çıktığına, yerine Suudi Arabistan’la birlikte İyad Allawi’yi desteklediğine inanıyorlar.
Bunlar iddia. Ortadoğu’nun her yerinde diplomatik koridorlarda komşu ülkelerle ilgili benzer iddialar olur. Bana ilginç gelen, röportaja başladığımda Talabani’nin adeta bu iddiaları doğrularcasına hiç çekinmeden “Türkiye cumhurbaşkanlığımı desteklemedi” demesi oluyor.
Talabani’yle Bağdat’ta, New York’ta, Süleymaniye’de
defalarca röportaj yaptım. Dobradır ama genelde çatışmacı
üslup sevmez. Bu yüzden açık açık “Türkiye’de bazı
sesle” diye Ankara’nın Bağdat politikasını eleştirmesine
şaşırıyorum. Ama hemen sonra, yılların verdiği siyasi tecrübeyle
dengeliyor: “Tabii sonra arkadaşım Gül aradı ve artık her
şey unutuldu...”
ANKARA'NIN İSTEDİĞİ OLMADI
Mam Celal (Irak’ta Talabani için kullanılan ‘Celal Amca’) öncelikle yeniden cumhurbaşkanı seçildiğiniz için tebrikler.
Ancak Türkiye’de, Irak’taki son hükümet kurma sürecinin Ankara’nın istediği doğrultuda gelişmediği görülüyor. Bu doğru mu?
-Evet öyle. Bu siyasetin arkasında kim vardı bilemiyorum ama
Türkiye’nin Irak politikası yanlıştı ve başarılı da olmadı.
Ankara’nın desteklediği İyad Allawi başbakan olamadığı
için mi diyorsunuz?
Evet istedikleri başbakan olmadı. Ama istedikleri cumhurbaşkanı da dışişleri bakanı da olmadı.
Yani Ankara, sizden başka birinin cumhurbaşkanı olmasını mı istedi Irak’ta?
Evet öyle. Beni önce desteklemediler ama sonunda tebrik ettiler. Sevgili dostum Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra bana kutlama telgrafı yolladı.
TÜRKİYE'NİN BANA KARŞI ÇIKMASINA ŞAŞIRDIM
Bu garip bir durum çünkü cumhurbaşkanlığınız döneminde
Ankara’daki hükümetle çok yakın çalıştınız, Irak ve Kuzey Irak’la
ilişkiler son dönemde çok gelişti...
Ben de şaşırdım Türkiye’de bazı seslerin bana karşı
olduğunu görünce, ama evet bana karşı bazı sesler olduğunu gördüm.
Doğrusu şaşırdım çünkü hiç abartısız söylüyorum Türkiye ve Irak
arasındaki stratejik ilişkinin mimarı benim. Bu yüzden
medyada hep ‘Kürt olmasına rağmen Türkiye’yle ittifak kurdu’ diye
yazılıyor. Türkiye ve Irak arasındaki ilişkinin bu kadar
ilerlemesine çabaladıktan sonra bazı isimlerin (isim vermiyor) bana
karşı çıkmasına şaşırdım.
TÜRKİYE'NİN NUFUZU İRAN'DAN FAZLA
Mantığı nedir?
Bilemiyorum. Ama şimdi hepsi geride kaldı ve unutuldu. Hâlâ
Türkiye’nin dostuyum. Stratejik dostuyum ve geçmişten fazla
söz etmek istemiyorum.
Irak’ta yeni kurulan hükümette İran damgası olduğu ve artık İran’ın
Irak’taki en önemli güçlerden biri olduğu
söyleniyor.
Irak’ta Türkiye’nin nüfuzu İran’dan fazla. İran’ın öyle abartıldığı kadar bir nüfuzu yok. Bakın ben Türkiye’nin dostuyum, İran’la sizle olduğu gibi bir stratejik ittifakımız yok. Meclis başkanı da Türkiye’nin yakın dostu.
İRAN MBAŞBAKAN MALİKİ'DEN MEMNUN DEĞİLDİ
Oysa İran (Başbakan) Maliki’den o kadar da memnun değildi çünkü Maliki gitti Mehdi Ordusu’nu (Mukteda el Sadr’a bağlı İran destekli silahlı milis grubu) silahsızlandırdı ve gitti Amerikalılarla SOFA anlaşmasını imzaladı. (ABD askerlerinin Irak’tan çekilme anlaşması) İran’ın nüfuzu var demek abartı. Irak gerçeği biraz daha komplike.
IRAK'DAKİ ŞİİLER KENDİLERİNİ İRAN'A YAKIN HİSETMİYOR
Üstelik Irak’taki Şii’ler İran’a yakın hissetmiyor.
Kendilerini Arap ve gerçek Şii sayıyorlar. Bakın Iraklı Şiilerin en
yüksek din adamı (Ayetullah) Sistani İran’dan farklı düşünüyor,
Humeyni’nin Velayet-i fıkıh teorisine başından beri
karşı.
PKK'NIN SİLAHLI MÜCADELEYİ TAMAMEN BIRAKMASI GEREKİR
PKK ve Türkiye arasında bir dolaylı diyalog ve dağdan inme
projesi var. Ancak PKK’nın eylemsizlik ilan etmesine rağmen
bundan sonraki adımların ne olduğu belli
değil...
Bundan sonraki adım PKK’nın sadece
ateşkes ilan etmesi değil tamamen silahlı mücadeleyi terk etmesi ve
siyasi mücadeleye girmesidir. Ateşkes yetmez, PKK
silahları tamamen bırakıp siyasi faaliyete geçmeli. Devlet
ise Öcalan’la teması devam ettirmeli ve artık bağımsızlık talep
etmediklerine ve demokrasiyi kabul ettiklerine göre PKK’yla bir
anlaşmaya varmalı. Bu mesele ancak böyle çözülür.
PKK IRAK SINIRINA ÇEKİLMELİ
Öcalan’ın, PKK’nın Türkiye’yi terk edip Irak sınırına
çekilmesini talep ettiğini duyuyoruz. Bu gerçekleşiyor
mu?
Bu doğru bir çağrı. Eğer Türkiye’de kalırlarsa
ister istemez ordu birlikleriyle çatışmalar yaşanacaktır. Eğer
Irak’taki üslerinde sorun yaratmadan sessizce otururlarsa daha
kolay olur çözüm.
Sizin rolünüz nedir?
Türkiye’nin bir dostu olarak benden istediklerini
yapmaya hazırım. Hem Irak Cumhurbaşkanı hem de Türkiye’nin
dostuyum. Şiddetin bitmesi ve barışçıl bir çözüm için üzerime
düşeni yapmaya hazırım.
Ama acele etmemiz lazım. Sabır
gerekiyor. 2011’e adar ateşkes iyi. Şimdi (2011 sonrası) yeni
anayasa daha demokratik olacak.