Türkiye Irak sınırına yerleşmeli mi?
Abone olPeki Türkiye daha önce de yaptığı gibi Kuzey Irak topraklarında bir tampon bölge oluşturmalı mı? Uzmanlar bu konuda farklı düşünüyor..
Dün sabah 24 şehit haberiyle güne başlayan
Türkiye teröre karşı artık daha sert ve kesin önlemler almayı
konuşuyor. Bugün TBMM’de kapalı oturumda hükümet terörle ilgili
bilgilendirme yapacak ancak Türk askeri sınır ötesine geçti
bile...
Dün sabah saatlerinden itibaren Kuzey Irak’a havadan ve karadan askeri operasyon başladı. Peki Türkiye daha önce de yaptığı gibi Kuzey Irak topraklarında bir tampon bölge oluşturmalı mı?
Şu an itibarıyla 3-4 km içeri girdiği konuşulan askerlerimiz orada kalmalı mı, kalırsa süre ne olmalı? Uluslararası hukuka göre sınır ötesine yerleşmemiz mümkün mü, bölge ülkeleri böyle bir adıma nasıl tepki gösterir? Habertürk Gazetesi'nden Gülin Yıldırımkaya uzman isimlere sordu ve bakın nasıl cevaplar aldı.
Dün sabah saatlerinden itibaren Kuzey Irak’a havadan ve karadan askeri operasyon başladı. Peki Türkiye daha önce de yaptığı gibi Kuzey Irak topraklarında bir tampon bölge oluşturmalı mı?
Şu an itibarıyla 3-4 km içeri girdiği konuşulan askerlerimiz orada kalmalı mı, kalırsa süre ne olmalı? Uluslararası hukuka göre sınır ötesine yerleşmemiz mümkün mü, bölge ülkeleri böyle bir adıma nasıl tepki gösterir? Habertürk Gazetesi'nden Gülin Yıldırımkaya uzman isimlere sordu ve bakın nasıl cevaplar aldı.
AVNİ ÖZGÜREL
Radikal Gazetesi Yazarı
Radikal Gazetesi Yazarı
Türkiye’nin Irak’la olan sınırı yerleşim
açısından, öyle bir Suriye sınırı gibi –tampon bölge oluşturmaktır
zaten yerleşmek– çok uygun değil. Zaten bu saldırının gerçekleştiği
Çukurca bölgesine de haritadan baktığımızda, o şekilde bir tampon
bölge oluşturmak şeklinde değil, ancak geçmişte de yapıldığı gibi
Kuzey Irak yönetimiyle anlaşıp Erbil yakınlarında bir birim
oluşturmak mümkün.
Buna da hukuki açıdan, Türk-Irak ilişkileri açısından, Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok imkân olduğunu zannetmiyorum. O bakımdan sıcak takip yöntemi daha tercih edilmelidir. Onda da, yani bu Heronların yokluğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Yani oradan gelen 200 kişilik bir birlik, bir terör grubu gelecek ve bir tugaya saldıracak, o coğrafyada bunların hareketini göremeyeceğiz. Bunu anlamak çok zor. Bu Türkiye’nin Amerika’dan o sıcak istihbarat denilen istihbaratın gelmesinin ne kadar yavaş olduğunu ya da o anlaşmanın yenilenmesinin gerektiğini de gösteriyor. Bir de Heronların bir an evvel yani bu sadece sohbet olarak kalmamalıdır alınmasına ihtiyaç olduğu kesin.
Buna da hukuki açıdan, Türk-Irak ilişkileri açısından, Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok imkân olduğunu zannetmiyorum. O bakımdan sıcak takip yöntemi daha tercih edilmelidir. Onda da, yani bu Heronların yokluğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Yani oradan gelen 200 kişilik bir birlik, bir terör grubu gelecek ve bir tugaya saldıracak, o coğrafyada bunların hareketini göremeyeceğiz. Bunu anlamak çok zor. Bu Türkiye’nin Amerika’dan o sıcak istihbarat denilen istihbaratın gelmesinin ne kadar yavaş olduğunu ya da o anlaşmanın yenilenmesinin gerektiğini de gösteriyor. Bir de Heronların bir an evvel yani bu sadece sohbet olarak kalmamalıdır alınmasına ihtiyaç olduğu kesin.
FAİK BULUT
Gazeteci-Yazar
Gazeteci-Yazar
Askeri askeri gücüne dayanarak sınır ötesine
yerleşmek isterse, bu mümkün fakat bu yerleşmenin sonrasında
çıkacak sorunları da düşünmek gerekli. Daha fazla saldırıya açık
hale gelecek, o bölgedeki farklı güçleri de rahatsız edecektir.
Böyle bir pozisyonda olacağı için son derece risklidir, savunması
ve korunması çok zordur.
Olayı daha da bölgesel çapa taşımış olacaktır. Bu nedenle ben bu kararın riskli olacağını düşünüyorum. Son 24 senedir yapılan sınır ötesi operasyonlar çok sonuç vermedi, bunun da olursa öyle olacağını düşünüyorum. Sonuç vermekten kastım, karşı tarafa şu kadar zayiat verdik vermedik meselesi değil, kalıcı bir sonuç olamayacağından bahsediyorum. Bu sorunun artık askeri olarak çözülemeyeceği ispat edildi ama maalesef hükümet askeri çözümde ısrarcı gözüküyor.
Olayı daha da bölgesel çapa taşımış olacaktır. Bu nedenle ben bu kararın riskli olacağını düşünüyorum. Son 24 senedir yapılan sınır ötesi operasyonlar çok sonuç vermedi, bunun da olursa öyle olacağını düşünüyorum. Sonuç vermekten kastım, karşı tarafa şu kadar zayiat verdik vermedik meselesi değil, kalıcı bir sonuç olamayacağından bahsediyorum. Bu sorunun artık askeri olarak çözülemeyeceği ispat edildi ama maalesef hükümet askeri çözümde ısrarcı gözüküyor.
Prof. Dr. MEHMET ÖZCAN
Ankara Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı
Herhangi bir uluslararası hukuk çerçevesinde
herhangi bir ülkeye bu denli saldırılar olduktan sonra uluslararası
hukuk bu tür sınır ötesine yerleşme gibi olaylara izin verir. Niçin
Amerika şu anda Irak’ta? Kendi ülkesine yönelen saldırılar
gerekçesiyle bu bölgeye girdi. Bu anlamda Türkiye uluslararası
hukuku ihlal etmeksizin Çukurca’daki saldırıdan sonra sıcak takip
hakkı çerçevesinde bu bölgede zaten var.
Kalıcı olarak yerleşmek nedir, öncelikle onu söyleyelim. Bir sıcak takip çerçevesinde buradaki teröristleri Kandil’e kadar, inlerine kadar kovalayabiliriz. Bununla ilgili uluslararası hukuk tarafından herhangi bir engelle karşılaşılmaz. Burada önemli olan kalıcı kavramını nasıl kullandığımızdır.
Yabancı bir ülkede yıllarca kalıp çıkmazsanız, amacınızı aşarsanız tabii ki bu kalıcı değildir. Ama sıcak takip hakkı uluslararası hukuk tarafından özellikle Suriye ve Irak gibi kendi sınırlarını korumaktan aciz devletlerle, kendi iç karışıklıklarından dolayı senin ülkene bir saldırı varsa bu hiçbir zaman hiçbir ülkenin hoş görebileceği bir şey değildir. Türkiye’de bu anlamda yaptığı hava harekâtlarında haklıdır, ister karadan girin, ister havadan girin bu bir ülkenin egemenlik hakkıdır. Türkiye şu anda bunu yapıyor ve bunu uluslararası hukuka uygun olarak yapıyor. Türkiye bunu insancıl hukuk çerçevesinde yapıyor; biz orada sivil halkı katletmiyoruz.
Kalıcı olarak yerleşmek nedir, öncelikle onu söyleyelim. Bir sıcak takip çerçevesinde buradaki teröristleri Kandil’e kadar, inlerine kadar kovalayabiliriz. Bununla ilgili uluslararası hukuk tarafından herhangi bir engelle karşılaşılmaz. Burada önemli olan kalıcı kavramını nasıl kullandığımızdır.
Yabancı bir ülkede yıllarca kalıp çıkmazsanız, amacınızı aşarsanız tabii ki bu kalıcı değildir. Ama sıcak takip hakkı uluslararası hukuk tarafından özellikle Suriye ve Irak gibi kendi sınırlarını korumaktan aciz devletlerle, kendi iç karışıklıklarından dolayı senin ülkene bir saldırı varsa bu hiçbir zaman hiçbir ülkenin hoş görebileceği bir şey değildir. Türkiye’de bu anlamda yaptığı hava harekâtlarında haklıdır, ister karadan girin, ister havadan girin bu bir ülkenin egemenlik hakkıdır. Türkiye şu anda bunu yapıyor ve bunu uluslararası hukuka uygun olarak yapıyor. Türkiye bunu insancıl hukuk çerçevesinde yapıyor; biz orada sivil halkı katletmiyoruz.
ARMAĞAN KULOĞLU
Emekli Tümgeneral
Türkiye’nin mutlaka inisiyatif alması
gerekiyor. Saldırıları önlemeye çalışmak yerine terör kamplarını,
elemanlarını bulup etkisiz hale getirmek gerekiyor. Irak’ın
kuzeyinden kaynaklı bir konu olduğu için bu bölgede de PKK’nın
etkisiz hale getirilmesi gerekiyor. Bunun bugüne kadar
yapılmamasının sebebi, ABD’nin ve Irak’ın arzu etmemesiydi. Ama
Türkiye’nin gelinen durum itibarıyla kendi güvenliğini bir başka
ülkenin veya organizasyonun inisiyatifine bırakma lüksü
yoktur.
Diplomaside ne yapacaksa yapacak, razı edebilirse edecek, edemezse meşru müdafaa hakkını kullanıp bu beladan kurtulmanın çaresini bulacak. Başka seçeneğimiz yok. Türkiye’nin sınır ötesi harekât yapması bir meşru müdafaa durumuna gelmiştir. Irak ya kendi topraklarında terör örgütünü engellemek için faaliyet gösterecek ve bunu yerine getirecek, yerine getiremiyorsa daha önce Başbakan’ın ifade ettiği gibi Türkiye Irak topraklarında terör örgütünü etkisiz hale getirmek için çaba sarf edecektir.
Bu duruma çok fazla hukuki gerekçe aramaya kalkarsanız güvenliğinizi sağlayamazsınız. Bu bir beka konusudur, bu hayatta kalma konusudur, bir başka ülkeye bırakamazsınız. Ama yine temaslarınızı devam ettirip hukuki ve uluslararası camia açısından haklı olduğunuzu sürekli ortaya koyacak teşebbüslerde de bulunmanız gerekir.
Diplomaside ne yapacaksa yapacak, razı edebilirse edecek, edemezse meşru müdafaa hakkını kullanıp bu beladan kurtulmanın çaresini bulacak. Başka seçeneğimiz yok. Türkiye’nin sınır ötesi harekât yapması bir meşru müdafaa durumuna gelmiştir. Irak ya kendi topraklarında terör örgütünü engellemek için faaliyet gösterecek ve bunu yerine getirecek, yerine getiremiyorsa daha önce Başbakan’ın ifade ettiği gibi Türkiye Irak topraklarında terör örgütünü etkisiz hale getirmek için çaba sarf edecektir.
Bu duruma çok fazla hukuki gerekçe aramaya kalkarsanız güvenliğinizi sağlayamazsınız. Bu bir beka konusudur, bu hayatta kalma konusudur, bir başka ülkeye bırakamazsınız. Ama yine temaslarınızı devam ettirip hukuki ve uluslararası camia açısından haklı olduğunuzu sürekli ortaya koyacak teşebbüslerde de bulunmanız gerekir.