Türkiye için El Nusra dönemi bitti!
Abone olErdoğan’ın El Kaide’ye dair sözlerini değerlendiren uzmanlar, Türkiye’nin El Nusra ile arasına mesafe koyduğunu ifade etti
Başbakan Erdoğan, Denizli’deki toplu
açılış töreninde yaptığı konuşmada radikal İslamcı terör
örgütlerinin gerçekleştirdiği saldırıları
eleştirdi.
İslam’ın barış dini olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu terör
örgütleri, El-Kaide vesaire... Bunlar İslam ile terörün yan yana
anılmasına neden olmuştur” ifadelerini kullandı. ,
Başbakan’ın El Kaide’ye yönelik sert ifadelerini
"Türkiye’nin El Nusra ile arasına mesafe koyduğu"
şeklinde yorumladı.
Semih İdiz: "BAŞLANGIÇTA HOŞGÖRÜYLE BAKILMIŞTI AMA..."
Radikal İslamcı gruplar bölgedeki herkes için baş ağrısı. Arabistan ve İran başta olmak üzere, bölgedeki başlıca ülkeler bu örgütleri tehdit olarak görüyor. Batı’nın tehdit olarak gördüğü öteden beri biliniyor. Türkiye de bu genel tablo içinde bu pozisyona yakın bir tutum sergiliyor, bu normal. Bu grupların, özellikle Suriye bağlamında Türkiye’nin başını ağrıtacağı net bir şekilde görülüyor. Sadece Pakistan’daki kilise saldırısı değil, Başbakan Erdoğan, başından beri “Suriye için demokrasi istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz” diyor. Fakat Suriye’deki radikal İslamcı gruplar ortak bir açıklama yaparak, “Demokrasi değil, şeriat istiyoruz. Bunun için mücadele edeceğiz” dedi. Bu grupların hem söylemleri, hem eylemleri, AK Parti iktidarını zora sokacak bir şekilde gelişti. Önceleri, Esad’a karşı etkin bir grup olması hasebiyle, her ne kadar El Nusra’ya karşı biraz hoşgörüyle bakmış olsalar da, artık o dönemin kapandığı anlaşılıyor. Bu gruplar Türkiye açısından bir handikap oluşturuyor. Türkiye, Suriye’deki muhaliflerin silahlandırılmasını isteyen bir ülke. Batı ise gönderilecek silahların bu tehlikeli grupların eline geçmesinden korkuyor. Dolayısıyla, Suriye muhaliflerinin silahlandırılması konusunda Türkiye’nin yürüttüğü lobi faaliyetlerinin karşısında yine bu İslamcı örgütler engel olarak çıktı. Erdoğan’ın bu eleştirileri şu an dile getiriyor olması konjonktürel bir gelişme.
Mensur Akgün: BAŞBAKAN'IN İSLAM ADINA
TERÖRÜ LANETLEMESİ DOĞAL
Aslında bu bir yenilik değil. Türkiye eskiden bu yana radikal İslama karşı. Fakat ilk kez bu kadar yüksek sesle ve Başbakan’ın ağzından kati bir dille bu ifade ediliyor. Böyle olması son derece normal, çünkü eylemlerde Türkiye de hedef alınmıştı. Mogadişu’da Türkiye Büyükelçiliği’ne düzenlenen bombalı saldırı söz konusu. Türkiye’nin Suriye’de desteklediği grupların (Hür Suriye Ordusu) karşısına El Kaide bağlantılı örgütler konuşlandırıldı. Bu durum siyasi çözüm ve güç rejimi isteyen Türkiye’nin işini zorlaştırdı. Bunlar Esad rejiminin, Baas’ın bekaasını sağlayacak olan şeyler. Bu şartlar altında Başbakan’ın ağzından radikal İslamcıları, daha doğrusu İslam adına yapılan terörü bu şekilde lanetlemesinden daha doğal bir şey olamaz.
Burak Bilgehan Özipek: ERDOĞAN MESAFE KOYMA İHTİYACI HİSSETTİ
Başbakan’ın El Kaide açıklaması, 2002 yılını hatırlattı. AK Parti iktidara geldiğinde, elbette ülkede belli bazı şartlar vardı. Ancak dünyada da bir radikal İslam ya da “İslam terörizmi” tespiti vardı. Dünya bu İslam modelinden daha ılımlı bir İslam modeli gördüğünde, bunu destekleme eğilimindeydi ve AK Parti’nin söylemleri, ideolojik olarak radikal İslam’dan ayrı bir konumda olmasına neden oldu. Bu tür açıklamaları Erdoğan’dan daha önce de duymuştuk. Ayrı bir İslami model, ayrı bir İslami yorum zaten ortadaydı. AK Parti dış politikası, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme konusuna müdahil olunca, bazı soru işaretleri ortaya çıktı. Bunlardan biri Esad karşıtı İslamcı örgütler. Esad’ı yıpratmak için destek verilen muhalifler arasında İslamcı gruplar da var. Bu durum şüphe ve tedirginliği arttırıyor. Erdoğan, bugün gelinen noktada, Suriye’ye müdahale olmayacağını anladığı için kendisinin desteklediği gruplar içindeki El Nusra’nın da olabileceği ihtimali göz önündeyken, bir mesafe koyma ihtiyacı duymuş olabilir.