Türkiye hazır olacaktır
Abone olBrüksel'deki temaslarına başlayan Devlet Bakanı Ali Babacan muhataplarına Türkiye'nin yaptığı siyasi ve ekonomik reformları anlattı ve bir söz verdi...
Devlet Bakanı Ali Babacan, sonra Brüksel'de ilk temaslarını
bugün başlatan ve AB Komisyonu yetkilileriyle Türkiye'nin katılım
süreci hakkında görüşmelerde bulunan Babacan, AB Komisyonu Başkan
Yardımcısı Margot Wallström ve AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürü
Fabrizio Barbaso ile görüşmeleri hakkında bilgiler verdi.
Temaslarında Türkiye'nin yaptığı siyasi ve ekonomik reformların ele
alındığını bildiren Babacan, 17 Aralık zirvesinden bugüne kadar
üzerinde çalışılanları anlattığını, gerekli yasaların tamamının
çıktığını belirterek, ''3 Ekim tarihinden önce Türkiye üzerine
düşen her şeyi yapmış olacaktır'' dedi. Babacan, Ankara
Antlaşması'nın, Gümrük Birliği'nin AB'ye geçen yıl katılan 10
üyesine uyarlanmasına ilişkin ek protokolünün imza sürecinin devam
ettiğini, üzerinde anlaşma sağlanan taslağın bürokratik süreçlerden
geçtiğini, halen AB'nin 20 lisanına tercüme edilmekte olduğunu, bu
işlemin de tamamlanmasından sonra Türkiye'nin en kısa zamanda
protokolü imzalayacağını ifade etti. Ali Babacan, şunları söyledi:
''3 Ekim'den itibaren önce tarama süreci ve müzakerelerin başlaması
suretiyle bu önemli döneme girmiş olacağız. Bu süreç, Türkiye'nin
bütün sisteminin gözden geçirilecek olması, Türk insanının çok daha
yüksek standartları yakalamış bir ülkede yaşaması açısından büyük
önem taşıyor. Hükümet olarak bu süreci başarıyla götürmek için son
derece kararlıyız. Reformların sahibi olarak bu süreci yaşayacağız.
Tamamladığımız her aşama Türkiye'nin standartlarını yukarıya
taşıyacaktır. Bu önemli dönemde Türkiye'de her kesimin bu reform
sürecini mutlaka sahiplenmesi ve desteklemesi gerekiyor.
Türkiye'nin bu önemli dönemden bir bütün olarak geçmesi
gerekiyor.'' Babacan, bir soru üzerine, AB'nin referandumlar
sonrasında zor bir dönem yaşadığını, ancak tartışmaların Türkiye
odaklı olmadığının görüldüğünü belirtti. ''Türkiye'nin bu konuya
bakış açısı çok net'' diyen Babacan, ''Reform sürecini kendimiz
arzu ettiğimiz için, bu reformları Türk insanı hak ettiği için
Türkiye bu süreçten geçecek. Hedefimiz çok açık. Türkiye'nin içine
gireceği bu değişim süreci sadece Türkiye ve AB üyesi ülkeler için
değil tüm bölge için büyük önem taşıyor. Bu önemin farkına varan
herkes Türkiye'nin çabalarını güçlü bir şekilde destekliyor'' dedi.
Babacan şöyle konuştu:''10-15 sene hükümlerde bulunulmasını doğru
bulmuyorum. Bu süre içerisinde Avrupa'nın farklı ülkelerinde farklı
siyasi akımlar ve gelişmeler olacaktır. Bu çok doğaldır. Bizim
konsantre olmamız gereken konu, Türkiye'nin bu süreçten başarıyla
geçmesidir. İletişime büyük önem vermemiz gerekiyor. Bugünkü
toplantılarda, sivil toplum diyaloğunu geniş boyutlarıyla
tartıştık. 10-15 sene sonra ne AB bugünkü AB olacak, ne Türkiye
bugünkü Türkiye olacak. Her ülkede büyük değişimler yaşanacak.
Değişim kaçınılmaz. AB'nin başlangıcından bugüne kadar hep
tartışmalar olmuştur ama rasyonel kararlar alınmış, değişimler hep
daha iyiye doğru olmuştur. Yine daha iyiye doğru gidecek bir AB
göreceğimize ben gönülden inanıyorum. Tabii Türkiye de bu güzel
gelecekte hak ettiği yerini alacaktır.'' Babacan, Müzakere Çerçeve
Belgesi'nin bu ay sonunda taslak olarak açıklanacağının Komisyon
yetkilileri tarafından teyid edildiğini belirterek, ''17 Aralık
kararının metniyle paralel ve uyumlu bir belge olması gerektiğini
kendilerine söyledik'' dedi. Ali Babacan, yarın, AB Komisyonu'nun
genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile görüştükten sonra
Türkiye'ye dönecek.