Türkiye hakkında şok rapor
Abone olMaliye Bakanlığı, Türkiye'nin bütçesine büyük darbe vuran kara parayla mücadelede başarısız kaldığını itiraf etti. Mali polis, yüzlerce kuruluş hakkında suç duyurusu yaptı.
MASAK'IN 2003 yılı faaliyet raporuna göre, 17 Şubat 1997'den
2003 yılı sonuna kadar Türkiye'de 1 katrilyon 261 trilyon 310
milyar 818 milyon lira kara para aklandı. Döviz cinsinden aklanan
paralarla kara para aklama suçunun boyutu 5 katrilyon lirayı aştı.
Raporda, döviz olarak aklanan kara para tutarları da şu şekilde yer
aldı: -2 milyar 466 milyon 823 bin 234 Amerikan Doları. -51 milyon
107 bin 444 Alman Markı. -50 bin euro. -453 bin 681 İngiliz
Sterlini. -13 bin 987 Fransız Frangı. -18 milyon 214 bin 631
Hollanda Florini. -6 milyon 800 bin Belçika Frangı. -100 bin 23
İsviçre Frangı. Bu arada kara paraya ilişkin incelemelerde 31
mesken, 4 dükkan, 17 arsa, 1 tarla ve 33 araç suç kapsamında tespit
edildi. Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin bütçesine büyük darbe vuran
kara parayla mücadelede başarısız kaldığını itiraf etti. Mali şube,
yüzlerce kuruluş ve kişi hakkında suç duyurusunda bulundu, ancak
hiçbirinden bir sonuç çıkmadı. Kara parayla mücadele için şimdi
Avrupa Birliği'nin 7 milyon 750 bin Euro destek vereceği yeni proje
başlatılıyor. AB 2002 katılım öncesi mali yardım programı
çerçevesinde Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK)
ile İtalya Ekonomi ve Maliye Bakanlığı tarafından ortaklaşa
yürütülecek olan “Kara Paranın Aklanmasıyla Mücadele Kapasitesinin
Güçlendirilmesi Projesi” düzenlenen bir basın toplantısıyla
kamuoyuna açıklandı. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu
(MASAK) Başkan Vekili Gençosman Yaraşlı, bir soru üzerine, Kurum'un
1997 yılından bu yana faaliyetleri hakkında basın mensuplarına
bilgi verdi. Başlangıçtan bu güne 1,541 inceleme dosyası
hazırlandığını kaydeden Yaraşlı, bunlardan 156'sı hakkında aklama
suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi. MASAK
düzenlemelerine uymayan bankalar ve diğer hükümlüler hakkında da
yükümlülüğe aykırı davranış nedeni ile 19 suç duyurusunda
bulunulduğunu kaydeden Yaraşlı, 8 dosya ile ilgili Cumhuriyet
Savcılığı'nın takipsizlik kararı verdiğini anlattı. Halen 30 dosya
hakkında dava açılıp açılmadığına dair bilgi bulunmadığına dikkat
çeken Yaraşlı, dava açılan 118 dosyadan 101'nin davasının ilk
derece mahkemelerinde görülmeye devam ettiğini bildirdi. 11
dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, bunlardan 8'inin Yargıtay'da
bulunduğunu ifade eden Yaraşlı, üçünün ise henüz bu kuruluşa
intikal etmediğini belirtti. “Biten 6 dava ise maalesef beraatla
sonuçlandı” diyen MASAK Başkan Vekili, yine bugüne kadar 63 dosyada
MASAK elamanlarının tedbir talebi ettiğini, bunların 50'sine tedbir
konulduğunu, 4'ünde tedbirin kısmen kalktığını, 13'ünün ise kararın
ellerine ulaşmadığını vurguladı. Yaraşlı, kendilerine ulaşan ihbar
şüpheli işlem bildirim sayısının 3 bin 63, halen devam eden ön
inceleme adetini 192, incelenen dosya sayısını 259 olarak verdi.
"BAŞARILI OLDUĞUMUZU SÖYLEYEMEYİZ” Gençosman Yaraşlı, bir başka
soruyu yanıtlarken Türkiye'de aklanan kara miktarı konusunda bir
tahminde bulunmanın spekülasyona gireceğini belirtti. Her ülkede
olduğunu gibi Türkiye'de suç geliri bulunduğunu belirten Yaraşlı,
bununla mücadelenin önemine değindi. Yaraşlı, rakamları nasıl
yorumladığına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: “Bu konuda çok
başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz. Onun için kanunu değiştiriyoruz.
Yeni prosedürler getiriyoruz. Benim şahsi görüşüm ekonomik suçlarda
temel problem mal varlığı tespiti, bunun suç ve suçluyla illiyet
bağının kurulmasıdır. Bunun tespiti bilgiye dayanıyor. MASAK'ın
veya kolluk güçlerinin bu konuda bilgi toplama ve analiz kapasitesi
ne kadar güçlü olursa mücadele gücüde o kadar artar. Örneğin biz de
tapular halen manyetik ortamda değil. Birkaç dakikalık tespitler
aylar alıyor. Bu da mücadele gücünü zayıflatıyor.” Yaraşlı, suç
gelirlerinin aklanması aranması, zapt edilmesi ve müsadere edilmesi
sözleşmesinin 2 gün önce TBMM'de onayladığını da hatırlatarak, söz
konusu sözleşmeye ilişkin Türkiye'nin bazı çekincelerinin olduğunu
kaydetti. Bu tür çekincelerin sözleşmenin ruhunda bulunduğunu
belirten Yaraşlı, özellikle müsadere ile ilgili konularda iç
hukukun esas alınması gerektiğini dikkat çekti. MEVZUAT 1996'DA
OLUŞTURULDU Maliye Bakanlığı Müsteşarı Aktan, Türkiye'de mali
suçlarla mücadele mevzuatının 1996'da oluşturulduğunu, o tarihten
bu yana da çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Proje ile daha güçlü
bir yapı kurulmasının amaçlandığını kaydeden Aktan, bu şekilde
MASAK'ın da daha güçlü bir kurum haline geleceğini vurguladı. NEDEN
MÜCADELE? MASAK Başkan Vekili Gençosman Yaraşlı da, suç
gelirlerinin aklanmasıyla mücadeleyi stratejik önemde gördüklerini
belirterek, MASAK'ın vizyonunu “Suç gelirleriyle etkin mücadele
ederek etkin bir ekonomi ve temiz toplum oluşumuna önce bir kurum
olmak” şeklinde niteledi. Yaraşlı, suç gelirleriyle niçin mücadele
etmeleri gerektiğini ise şöyle anlattı: “Bir ekonomide suçtan elde
edilen gelirler yaygınlık gösteriyorsa, bu kamu maliyesini
zayıflatır. Verginin gerektiği ölçüde adaletli toplanması mümkün
olmaz. Ekonomik aktörler arasındaki rekabet eşitsizliği olur.
Kurallara uyan kaybeder, uymayanlar ise kazanır. Ekonomide kaynak
tahsislerinin etkinliği azalırken, gelir dağılımı bozulur. Kirli
para sahipleri, bürokrat, siyasetçi ve işadamları arasında yandaş
bulur. Bu toplumu kirletir. Suç çeteleri, toplumun meşru güçlerinin
dolduramadığı iktidar alanlarını doldurur. Ne kadar tanıdık değil
mi? Bunun için suç gelirleriyle etkin biçimde mücadele etmeliyiz.”
NASIL MÜCADELE? MASAK Başkanvekili, bu tür suçlarla mücadelede
öncelikle bunu önleyici tedbirlere ağırlık verilmesi gerektiğinin
altını çizerken, ”Sivrisinekle mücadelenin en etkin yolu bataklığı
kurutmaktır” dedi. Bu konuda toplumsal desteğe ihtiyaçları olduğunu
dile getiren Yaraşlı, başta finansal kuruluşlar olmak üzere bütün
yükümlülerin bu mücadeleye ortak olması zorunluluğu bulunduğunu
kaydetti. Yaraşlı, bankaların kimlik tespiti, müşteri tanıma
sistemi, şüpheli hareketleri bildirme gibi işlemlerle bu mücadeleye
ortak olması gerektiğini söyledi. Karaparayla mücadelenin ikinci
ayağını incelemelerin kısa sürede ve isabetli sonuçlandırılması
olduğunu belirten MASAK Başkanvekili, bu şekilde sivrisineklerle
mücadele edilebileceğini anlattı. Bunun için de MASAK'ın bilgi
toplama ve analiz kapasitesinin güçlendirilmesi gereğine dikkat
çeken Yaraşlı, Türkiye'nin bu mücadelede en zayıf olduğu alanın
bilgi toplama ve analiz yetersizliği olduğunu belirtti. Yaraşlı bu
amaçla bir yandan Suç Gelirlerinin Aklanmasıyla Mücadele Kanun
Taslağının kısa bir süreçte TBMM gündemine getirilmesi, diğer
yandan da Karapara Aklanmasıyla Mücadele Kapasitesinin
Güçlendirilmesi Projesini devreye sokma gayreti içinde olduklarını
bildirdi. AB'NİN BEKLENTİLERİ Bu arada İtalya Ekonomi ve Maliye
Bakanlığı Mali Suçlar Genel Müdürü Gıuseppe Maresca da, Türkiye'yi
işbirliği açısından çok önemli bir partner olarak tanımladı ve
Türkiye ile her alanda yakın bir çalışma sergilemek istediklerini
ifade etti. Son yıllarda delillerin yokedilmesine dönük çabalar
sonucu karapara suçlarının azaldığını kaydeden Maresca, mali
sistemdeki istismarların önlenmesi için birlikte çalışılması, bilgi
alışverişinde bulunulması, off shore merkezlerin sınırlandırılması
ve mali suçlarla mücadeleye dönük yeni teknikler geliştirilmesi
gerektiğini söyledi. Maresca, bir soruyu yanıtlarken, karaparayla
mücadeleye 1991'de başladıklarını ve her yıl düzenlemeleri
yenilediklerini kaydetti. Maresce, bu mücadelede işbirliği ile
hatalardan ders alınmasının çok önemli olduğunun altını çizdi. AB
Temsilciliği 1. Sekreteri Vıncent Rey ise Birliğin 12 projeye
destek verdiğini, bunların kara paranın yanı sıra diğer mali
suçlar, sınır kontrolü ve yasal olmayan göç gibi konuları da
içerdiğini belirtti. Türkiye ile bu tür konulardaki işbirliğinin
her iki tarafın da yararına olduğunu kaydeden Rey, Türkiye'den bazı
beklentileri olduğunu da ifade etti ve bunları “Karapara
mevzuatının yeniden gözden geçirilmesi, şüpheli işlem
bildirimlerinin ve benzer faaliyetlerdeki düzenlemelerin yeniden
gözden geçirilmesi” olarak sıraladı. PROJE NE GETİRECEK? Toplantıda
daha sonra MASAK Başkan Yardımcısı Ender Tosun, Kara para Aklanması
İle Mücadele Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi hakkında bilgi
verdi. AB'nin 7 milyon 750 bin Euro destek sağladığı proje, toplam
9 milyon 250 bin Euro'ya malolacak. Haziran 2006'da tamamlanacak
proje ile gerçekleştirilmesi planlanan düzenlemeler şöyle: -Etkili
bir suç gelirlerine el koyma ve müsadere uygulamasına izin veren
yasal değişikliklerin hazırlanması. -Üst düzey yöneticilerin
politika belirleme, inceleme elemanları ve savcıların araştırma ve
analiz yetilerinin geliştirilmesi. -Karapara aklama ve terörizmin
finansmanı ile etkin mücadeleye dönük hukuki ve idari altyapı
oluşturulması. -Daha iyi suç önleme mekanızmalarının oluşturulması
ve mali suçların, suçtan elde edilen gelirlerin ve karaparanın
aklanması suçunun incelenmesi, kovuşturulması konularında
standartların yükseltilmesi. -Karapara aklanmasına ilişkin
incelemelere dair verileri, toplama, analiz ve işleme
faaliyetlerini yürüten MASAK'ın uygun bilgileri ulasal ve
uluslararası kurum ve birimlere iletmesinin sağlanması. -Şüpheli
işlem bildirim sisteminin güçlendirilmesi. -MASAK'ın büyük meblağlı
verilerin toplanması ve idare edilmesi konusundaki yeteneğinin
geliştirilmesi. -Ekonomik suçlarla özellikle organize suçlar ve suç
fiillerinden elde edilen gelirle mücadele için teknik ve
profesyonel yapıların geliştirilmesi, güçlendirilmesi, çok yönlü
bilgi paylaşım sisteminin etkili ve sistematik bir yapıya
kavuşturulması.