Türkiye Gümrük Birliği’nden çıkıyor mu ?
Abone olEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Gümrük Birliği, bu haliyle centilmenlikten çıkmıştır. Türkiye’ye ciddi manada ticari engeller, bariyerler ge...
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Gümrük Birliği, bu haliyle
centilmenlikten çıkmıştır. Türkiye’ye ciddi manada ticari engeller,
bariyerler getiren haksız rekabet unsuruna dönüşmüştür” dedi.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) 2012 Yılı İhracat
Ödül Töreni ve İklimlendirme Fuarı’na katılan Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, programın sonunda gazetecilerin Gümrük Birliği’ne ilişkin
sorularına cevap verdi. Gümrük Birliği’nin Türkiye’ye ticari
engeller getiren, haksız rekabet oluşturan bir unsur haline
geldiğini ifade eden Bakan Çağlayan, “Gümrük birliği bu şekliyle
Türkiye’nin aleyhine çalışmaya başlayan bir sistem olmuştur. Gümrük
Birliği’nin Türk sanayisine önemli etkileri olmuştur. Türk
sanayisinin dünya rekabetine açılmasında önemli bir yer
oluşturmuştur. O güne kadar Türkiye gümrük koruma duvarları
esnasında Türkiye’de kaliteli üretimin, ihracatın olmadığı bir
kapalı Pazar durumundaydı. Gümrük Birliği Türkiye’yi dünyaya
açmıştır. Ancak Gümrük Birliği Anlaşması’nın bazı kötü mirasını
şuanda yaşıyoruz. Gümrük Birliği AB’ye tam üyeliğin yolu olarak
gösterilmiştir. Aradan geçen 18 yılda bunun böyle olmadığını
gördük. Biz Avrupa’ya ihracatımızın yüzde 38.8’ini yapıyoruz, 59.2
milyar lira ihracat yapıyoruz. Avrupa’dan 89 milyar lira ithalat
yapıyoruz. Yaklaşık 150 milyar doları yakan toplam dış ticaret
hacmimiz var Avrupa ile, maalesef bu AB bizim işadamımıza hala vize
uygulamaya, nakliyemize, giden yüklerimize, araçlarımıza kota
uygulamaya devam ederken, üçüncü ülkelerle AB üyelik müzakeresi
yaparken Türkiye’yi aynı masaya oturtmuyor. Gümrük Birliği yapan
hükümetin, dönemin hükümetinin büyük bir hatasından, bize bırakmış
olduğu kötü mirastan dolayı Serbest Ticaret Anlaşması yaptığı
ülkelerle Türkiye’yi taraf yapmıyor. Dolayısıyla Gümrük Birliği bu
haliyle centilmenlikten çıkmıştır. Türkiye’ye ciddi manada ticari
engeller, bariyerler getiren haksız rekabet unsuruna dönüşmüştür.
Bu manada Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin lehine değildir. Türkiye
AB ile Gümrük Birliği yerine Serbest Ticaret Anlaşması yapmış olsa
Gümrük Birliği’nin getirmiş olduğu hiçbir mükellefiyete uymak
zorunda kalmayacaktık” diye konuştu.
“AB’YE ÜYELİK KONUSUNDA BUNLAR SAMİMİ DEĞİLLER, BUNLAR İKİYÜZLÜ
TAVIR İÇİNDELER”
AB’nin üyelik konusunda samimi olmadığını belirten Çağlayan, ”Şunu
diyenler çıkıyor, ‘AB’nin bizim ihracatımızdaki payı yüzde 38.8,
eğer Gümrük Birliği Anlaşmasından çıkarsak AB’nin ithalatı bizden
azalır.’ Arkadaşlar Avrupalı duygusal değildir, menfaatine bakar.
Babasının oğlundan alış veriş yapmaz. Ürünü en kısa süreden
sağlayacak yerlerden alır. Bu anlamda Avrupa’nın en yakın tedarik
merkezi Türkiye’dir. Eğer revizyon olmayacaksa, vize hakkı, dolaşım
hakkı verilmeyecekse, serbest ticaret anlaşmalarında taraf
olmayacaksa Gümrük Birliği’nin bu anlamda taşımanın bir anlamı yok.
Kaldırıp atmak daha akıllıca olacak. Bunun yerine mekanizme olarak
Serbest Ticaret Anlaşmasını koymak kaydıyla söylüyorum bunu. AB’ye
üyelik konusunda bunlar samimi değiller, bunlar ikiyüzlü tavır
içindeler. Bugün geldiğimiz seviye AB’nin samimiyet sınavından
sınıfta çaktığı bir ortamı bize gösteriyor. Türkiye eski Türkiye
değil. Türkiye bugün başka bir ülke, krizlerde büyüyen bir ülke,
dünyanın 17. Büyük ekonomisi bir ülke. IMF’nin desteği olmadan bu
krizden büyümesini geliştirerek çıkmış olan bir ülke. Artık bundan
sonra Türkiye’nin menfaatlerini en ön planda tutacak şeyleri yapmak
zorundayız” şeklinde konuştu.
(İHA)