Türkiye gizli nükleer silah mı yapıyor?
Abone olAlman Die Welt gazetesinin iddiasına göre Türkiye İran gibi gizli nükleer silah çalışmaları yürüterek atom bombası yapıyor...
Alman basını, Türkiye'nin gizli bir nükleer silah
programı yürüttüğünü öne sürdü. Die Welt gazetesinde çıkan haberde,
Alman istihbaratının Türkiye’yi dinleme sebebinin de bu olabileceği
iddia edildi.
Hürriyet'ten Ali Varlı'nın haberine göre Türkiye’nin atom
bombası yapabilmesi için gerekli teknik bilginin Pakistan'dan
gelmiş olabileceğinin ileri sürüldüğü makale, 1982-1988 yılları
arasında Federal Savunma Bakanlığı’nın Planlama Bölümü’nde çalışan
Hans Rühle imzası taşıyor.
Yazıda, “Alman Haber Alma Teşkilatı'nın (BND) Türkiye'yi dinlemesi
için Türkiye üzerinden Irak ve Suriye'ye giden radikal İslamcı
militanları, uyuşturucu kaçakçılığını ve Kürt militanları
gerekçeler arasında gösterdiği bilinir. Ancak çok az bilinen ve
dinlemeler için daha iyi bir gerekçe var. O da bir süreden beri
Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın işaretlerini verdiği
nükleer silah sahibi olma isteği” denildi.
"İRAN'IN STRATEJİSİNİ
UYGULUYOR"
Rühle yazısında Türkiye'nin nükleer silah üzerinde çalıştığının
şimdiye kadar haber konusu olmadığını belirtirken, “İran'ın atom
programı ve Kuzey Kore'nin nükleer silahlarla yaptığı
provokasyonlar haberlere konu oluyor. Ancak Türkiye'nin atom silahı
üzerinde yaptığı gizli çalışmalar basında hiç yer almadı. Oysa
Batılı ülkelerin istihbarat teşkilatları bu konuda hemfikirler”
görüşüne yer verdi. Makalede, Türkiye'nin kendisine model
olarak İran'ı aldığı belirtilirken, “Tahran sivil atom programı adı
altında nükleer silah sahibi olmayı hedefliyor. Türkiye de İran'ın
stratejisini uyguluyor. Türkiye nükleer programı uygularken resmi
gerekçe olarak; milli ekonomi büyüyor ve bunun için de daha fazla
enerjiye ihtiyacımız var diyor” ifadesi kullanılıyor. Yazıda,
Türkiye'nin nükleer santral için Rusya'nın yanı sıra Japon ve
Fransa ile yapılan nükleer santral anlaşmaları hatırlatılıyor.
"TÜRKİYE YANAŞMIYOR"
Die Welt'te yer alan yazıda, Türkiye'nin adı geçen ülkelerle
yaptığı anlaşmalarda gerekli uranyum miktarının temini ve atık
maddelerin geri alımı konusunda kendisini sınırlamaktan kaçındığına
işaret edildi. Türkiye'nin yapılan anlaşmalarda bu iki konuyu
gündeme getirmediği iddia edilen yazıda, bu durum şu sözlerle
yorumlandı: “Türk yönetimi nükleer programın bu bölümünü elinde
tutmak istiyor. Nükleer silah geliştirmek isteyen ülkeler için bu
durum çok önemli.” Haberde, nükleer atıklardan kurtulma tüm dünyada
büyük sorun olarak görülürken, Türkiye'nin yakıt çubuklarını elinde
tutmak istediğine değiniliyor. Rühle bu durumu da yazısında
“Türkiye Plütonyum bombası üretmek istiyor” şeklinde yorumluyor.
Rühle yazısında, Türkiye'nin yaptığı anlaşmalardaki boşluklarla
ilgili Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın yaptığı “Biz nükleeri tanımak
istiyoruz” açıklamasını ise olayı geçiştirmek amacıyla yapılan bir
açıklama olarak yorumladı.
"BND BİLGİ VERDİ"
Haberde, BND'nin elindeki bilgiye göre, Erdoğan'ın emriyle 2010
yılında uranyum zenginleştirme tesisi kurduğu öne sürüldü. BND'nin
elinde ayrıca, Türkiye'nin çok miktarda santrifüj bulundurduğuna
dair bilginin olduğu da belirtildi. Haberde, Türkiye'nin
santrifüjleri Pakistan'dan temin ettiğinin tahmin edildiği
yazıldı.
Bu görselle verilen haberde, “Türkler, 1987 yılından 2002 yılına
kadar Pakistanlı Abdul Kadir Han'ın Libya, İran ve Kuzey Kore'ye
binlerce santrifüjün götürülmesi için yürüttüğü çalışmalarında yer
almıştı. Pakistan'daki tesislerdeki tüm elektronik parçalar
Türkiye'den getirilmişti. Han elindeki tüm kaçak santrifüjleri
Türkiye'de saklamak istemişti. Dönemin Pakistan Başbakanı
Navaz Şerif Türkiye’ye 1988 yılında nükleer çalışmalar konusunda
ortaklık teklif etmişti” görüşleri yer aldı.
Haberde ayrıca Türkiye'nin nükleer silah üretmek istediğine dair bir diğer gerekçe de Türkiye'nin füze programındaki gelişmeler olarak gösteriliyor. Türkiye'nin daha önce kısa menzilli füzeler denerken, ardından orta menzilli füze denediğini ve 2015 yılında da 2 bin 500 kilometre menzilli bir füzeyi kullanıma sunmaya hazırlandığına değinildi.
ALMANYA'YA SESLENDİ
Rühle yazısında Alman politikacılarına seslenerek, “Almanya’nın
ortağı bir ülke çok açık biçimde bölgesinde nükleer silahlı bir güç
olmak istiyorsa Almanya'nın bu durumu dikkate alması ve tepki
vermesi gerekir. İsrail'in nükleer güce sahip olduğu biliniyor.
İran'da da nükleer güç gelişiyor. Bu durum ülkesinin süper güç
olmasını isteyen Türkiye Cumhurbaşkanı'na nükleer silahlanmaktan
başka bir seçenek bırakmıyor. Aksi takdirde, Türkiye bölgede ikinci
güç olarak kalır ki bu durum Erdoğan'ı hiç de memnun etmez”
denildi.