Türkiye gizli bir şiddet-ego çakışması yaşıyor
Abone olHelpA Akademi Genel Direktörü, Psikolog Gülşah Sam, Türkiye’nin gizli bir “şiddet-ego çatışması” yaşadığını belirterek, adımların karşılıklı...
HelpA Akademi Genel Direktörü, Psikolog Gülşah Sam, Türkiye’nin
gizli bir “şiddet-ego çatışması” yaşadığını belirterek, adımların
karşılıklı atılması durumunda orta noktada buluşulabileceğini
söyledi.
Sam, Gezi Parkı eylemlerini psikolojik bakış açısıyla
değerlendirdiklerinde konunun başından itibaren çatışan iki insani
mekanizma bulunduğunu, birincisinin doğası gereği şiddete eğilimli
insan, ikincisinin ise “egosu yüksek bir iktidar” olduğunu
kaydetti. Türkiye’nin şu aşamada gizli bir şiddet-ego çatışması
yaşadığını belirten Sam, şunları söyledi:
“Nöropsikolojik süreçte insan şiddet duygusunu tatmin etme
ihtiyacındadır. Kişinin sosyal yaşam koşullarına göre törpülenen bu
içgüdü, yeme, içme, uyuma gibi doğal bir seleksiyondur. Bu
yüzdendir ki ‘Testere’ film serisi dünyanın en çok izlenen filmi,
bu yüzdendir ki dünyada kelle koparan bilgisayar oyunları yok
satıyor. Kişiler şiddet duygularını fırsat bulduklarında bastırma
yollarına gidiyorlar. Buna bugün davasını savunmak için panzerleri
tekmeleyen direnişçiyle, halka orantısız güç uygulayan, cephanesini
manav tezgahı gibi kullanan (portakal gazı, biber gazı) polisi
örnek vermek mümkün. Diğer taraftan söylediğinden dönmeyen, kaosa
aldırmaksızın egosu yara alır diye tek geri adım atmayan bir
Başbakan’dan da söz edebiliriz. Kar yağdığında kartopu algısı
oluşan çocuk zihinleri kar deyince tatil algısını zihinlerine
oturtmuş durumda. Aynı durum uzun süren eylemler sonucunda, eylemi
ders kırmaya eşdeğer tutan bir genç neslin oluşmasına sebep olacak.
Bugün pek çok lise öğrencisi eylemlerde yaralanıyor.”
Sam, eylemlerde caddelerdeki çocuk yaşta lise öğrencilerinin
sayılarının çokluğuna dikkati çekerek, “İnanıyoruz ki sağduyu
sahibi halkımız bu süreci yara almadan ve çözüm sonuçlu
atlatacaktır. Ancak çocuklar bu eylemi kolay kolay zihinlerden
silemeyecektir, eylemlerin kişilerin hak ve özgürlüklerini
savunmaya yönelik yapıldığında gerçek sonuca ulaşacaktır. Bu kadar
uzaması durumunda ise isteklerini eylemlerle dile getirmeye yönelik
bir genç halk yetişmesine sebep oluyor. Devir egoların ve
bastırılamayan şiddetin açığa çıkma dönemi değil. İktidarın halkı
sağduyuya davet ederken, sağduyulu davranması şart. Adımlar
karşılıklı atılırsa orta noktada buluşulabilir” dedi.
GREENPEACE ÖRNEĞİ
Avrupa’da Greenpeace eylemlerine işaret eden Sam, pek çok çevreci
eylemin hedeflenen sonuca ulaştığını ancak geri kalmış ülkelerdeki
gibi hedefine ulaşmakla kalmayıp, çok sayıda can ve mal kaybına da
yol açmadığına dikkati çekti. Sam, “Her zaman bahsettiğimiz,
tanımlarını yaptığımız sağduyunun tam da zamanı şimdi. Tepkimiz
ideolojik değil, objektif olsun. Birlik olalım, dirlik olalım.
Hemen şimdi konunun neresindeysek duralım. Bir Hitit duası var,
hepimizin diline dolanmasını diliyorum. ‘Tanrım beni yavaşlat’ der
bu dua, ‘aklımı sakinleştir kalbimi dinlendir. Bu telaşlı hızımı
dengele’... Biz de şu an bu yolda gitmeliyiz” diye konuştu.
(İHA)