Türkiye gazetesinde değişim aşısı tuttu mu?
Abone olTürkiye gazetesinin yenilenen yüzü ve yeni yazarları nasıl bir ilgi gördü, nasıl tepkiler aldı. Gazetenin tepe ismi Nuh Albayrak okurlarına durum raporu sundu...
GAZETECİLER.COM
Yeni yayın döneminde iddialı bir değişim hamlesi yapan
Türkiye gazetesi yeni yüzü ve yeni kalemleriyle
ilk haftasını geride bıraktı. Türkiye'nin yenilenen yüzü ile ilk
haftada aldığı geri dönüşü köşesine taşıyan gazetenin yayın
yönetmeni Nuh Albayrak çarpıcı bir durum raporu
sundu. "İlk sonuçlar mükemmel. Mazhar olduğumuz teveccühe,
teşekkürden aciziz." diyen Nuh Albayrak umdukları ve
karşılaştıkları tepkileri paylaştı.
LİBERALLER YENİ YAZARLARI BİZE YAKIŞTIRMADI
Albayrak'ın yazısındaki en dikkat çeken nokta ise liberal
çevrelerin gazetedeki değişime yaklaşımı oldu. Muhafazakarlardan
tepki liberallerden alkıl beklerken tersiyle karşılaştıklarını
yazan Albayrak "Yeni yazarları muhafazakar değil, liberal
kesim bize yakıştıramadı. Devrimciler de
değişebilseydi..." dedi.
İşte Albayrak'ın yazısındaki ilk bölüm:
Bizim projemizin omurgası, hayat tarzından düşünce yapısına değişen
Türk toplumunun gerisinde kalmama mantığına dayanıyordu. Nitekim,
reklam filmimiz de halkın çok değiştiği mesajını veriyor. Hakeza,
içerik takviyemizde ve yeni yazar tespitimizde de hep aynı kriteri
dikkate aldık.
Reklam filmimizin çok beğenilmesi, yeni içeriğimizin ve
yazarlarımızın, yıllardır bu gazetede yazıyormuş gibi kucaklanması,
hatta bu çıkışımızın; iki raket arasında gidip gelen pinpon topu
durumundaki medyamız için de bir ümit kaynağı olabileceği
değerlendirmeleri rotamızın doğru olduğunu gösteriyor.
NEREDE O BARIŞ BEZİRGÂNLARI
Ama ilk haftanın sonunda, yola çıkarken yaptığımız ön kabullerden
bir kısmında isabet kaydedemediğimizi de anladık.
Her fırsatta vurguladığımız “bütün kesimlerin kucaklaşması”ndan,
daha ziyade “uzak” kaldığımız kesimlerle kucaklaşmayı kastetmiştik.
Zaten takdir edersiniz ki, insan kendi kendisiyle değil,
“başka”sıyla kucaklaşır. Yani bizim, muhafazakâr kesim ile
kucaklaşmak gibi bir problemimiz olamaz, zira başından beri bu
kesimin içindeyiz zaten... Nitekim, “bize benzemeyen” yazarları
yazı ailemize dahil ederken de Türkiye gazetesinde başlayan bu
kucaklaşmanın, Türkiye için bir ilham kaynağı olmasını
dilemiştik.
“AYDIN”LAR AYDINLANABİLSE...
Sanırım gerçekleşmesi zor bir dilekte bulunmuşuz. Toplumdaki bir
kesimin böyle bir derdi yokmuş. Hatta o kesim, gazetemizdeki
kucaklaşmaya bile itiraz etti. Muhafazakârlardan beklediğimiz
itiraz, alkış beklediğimiz kesimden geldi. Galiba, anlamları yer
değiştirmiş bu isimleri yeniden düzenlemek gerekiyor. Türk Dil
Kurumu; yerli yerine oturmuş deyimlere zorlama karşılıklar bulmak
için uğraşmaktansa, Türkiye’de kimler muhafazakâr, kimler statükocu
yeniden tespit etse gerçek fonksiyonunu yerine getirmiş olur
bence...
Anlayacağınız gazete Türkiye’de kollarımız açık kalmadı ama
korkarım Türkiye’de kucaklaşmak isteyenlerin kolları açık
kalacak.
Derseniz ki, “Günaydın... Bunu, yeni yazarlarınız daha ilk
yazılarında yazmıştı zaten...” Haklısınız ama biz o kesimi, onlar
kadar iyi tanıyamayız elbette. Ayrıca, ön yargıları yargılarken
yola ön yargılarla başlayamazdık.
Velhasıl daha ilk haftada, Türkiye’nin kangren olmuş yarasına
parmak bastığımız ortaya çıktı.
Demek ki doğru yoldayız, aynen devam...
NUH ALBAYARAK'IN TÜM YAZILARI