Türkiye fakirlikte eşitleniyor
Abone olDevlet İstatistik Enstitüsü tarafından yapılan, 2002 hane halkı bütçe anketi gelir dağılımı sonuçları açıklandı. Anketin sonucunda çık ilginç tespitlere ulaşıldı.
DİE'nin araştırmasına göre, üst gelir grubunun toplam gelirden
aldığı pay 8 yılda yüzde 54.8'ten yüzde 50.1'e indi. En düşük ile
en yüksek gelir grubu arasındaki uçurum azaldı. Türkiye'de gelir
dağılımındaki uçurum üst gelir grubunun gelirlerden aldığı payın
düşmesiyle daralmaya başladı. Üst üste yaşanan krizlerle Türkiye'de
üst gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 54,9'dan yüzde
50,1'e geriledi. Buna karşın toplam gelirlerden en az pay alan ilk
yüzde 20'lik dilimin payı yüzde 4,9'dan yüzde 5,3'e yükseldi.
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yapılan, 2002 hane
halkı bütçe anketi gelir dağılımı sonuçları açıklandı. Buna göre
birinci yüzde 20'lik hane halkı diliminin toplam kullanılabilir
gelirden aldığı pay, 1994 yılında yüzde 4.9'dan, 2002 yılında yüzde
5.3'e, ikinci dilimin aldığı pay yüzde 8.6'dan yüzde 9.8'e, üçüncü
diliminin aldığı pay yüzde 12.6'dan yüzde 14'e ve dördüncü dilimin
aldığı pay yüzde 19'dan yüzde 20.8'e yükseldi. Beşinci yüzde 20'lik
hane halkı diliminin ise 1994 yılında aldığı pay yüzde 54.8 iken,
2002 yılında azalarak yüzde 50.1'e düştü. 1994 yılında beşinci
yüzde 20'lik dilimde yer alan hane halkları, birinci yüzde 20'lik
dilimde yer alan hane halklarının yaklaşık 11.3 katı gelir elde
ederken, 2002'de 9.5 kata düştü. Açıklamada, gelir eşitsizliğinin
önemli bir göstergesi olan "Gini katsayısı'' incelendiğinde, 1994
hane halkı gelir dağılımı araştırmasında Türkiye geneli için 0.49
olan katsayının, 2002 yılında 0.44'e düşmesinin, gelir
eşitsizliğinde bir düzelme eğilimi anlamına geldiği değerlendirmesi
yapıldı. DİE'nin anket sonuçlarına göre, Türkiye'de 'çalışan fert'
başına düşen ortalama yıllık faaliyet geliri, 3 milyar 838 milyon
lira olarak belirlendi. Çalışan hane halkı fertlerinin esas işteki
durumlarına göre ortalama yıllık gelirleri incelendiğinde, ücretli,
maaşlı olarak çalışan fert başına düşen ortalama yıllık faaliyet
geliri 5 milyar 26 milyon lira iken, yevmiyeli çalışanların
ortalama yıllık faaliyet gelirinin 1 milyar 655 milyon lira ile
bunun yaklaşık üçte biri olduğu bildirildi. Açıklamada işverenlerin
fert başına ortalama yıllık faaliyet gelirinin, 15 milyar 465
milyon lira ile kendi hesabına çalışanların yaklaşık 3 katı olduğu
belirtildi. 2002'de kendi hesabına çalışanların fert başına
ortalama yıllık faaliyet geliri de, 4 milyar 254 milyon lira ile
fert başına ortalama ücret gelirinden daha düşük oldu. 2002 yılında
gerek ücretli, maaşlı olarak çalışan fert sayısında, gerekse
ücretli ve maaş gelirlerinin toplam gelirden aldığı payda 1994'e
göre bir artış söz konusu olurken, 1994 yılında çalışan fertlerin
yüzde 27.8'i ücretli, maaşlı iken, 2002 yılında bu pay yüzde 38.2'e
yükseldi. Buna bağlı ücretli ve maaşlı çalışan fertler, istihdamın
yarattığı gelirden 1994 yılında yüzde 35.1 oranında pay alırken,
2002 yılında payını yüzde 50.1'e çıkarttı. Sabah'a konuşan DİE
Başkanı: Üst gruplar krizde gelir kaybına uğradı Devlet İstatistik
Enstitüsü (DİE) Başkanı Ömer Demir, ekonomik krizler sonrasında
gelir dağılımı kompozisyonunda önemli değişimler meydana geldiğini
ve gelir grupları arasındaki makasın daraldığını söyledi. Demir,
DİE'nin dün açıkladığı, "Hane Halkı Bütçe Anketi" sonuçlarını
SABAH'a değerlendirdi. Demir, gelir dağılımında, nüfusun yüzde
20'lik dilimlerine göre yapılan analizde, "nispi iyileşme"
görülmesini şöyle yorumladı "Hani sorarlar ya... Düzeltmeyi nasıl
yaptın? Tepeleri mi törpüledin, çukurları mı doldurdun? Son veriler
bize, arka arkaya yaşanan ekonomik krizlerin özellikle üst gelir
gruplarının kazançlarında veya varlıklarında erime olduğunu
gösteriyor. Bu nedenle alt ve üst gelir grupları arasındaki makas
kapanmış gibi görünüyor. Esasen, alt gelir gruplarında, gelir
uçurumunu kapatan bir iyileşme gözlenmiyor." Kendi işinden elde
edilen gelir düşüyor DİE'nin gerçekleştirdiği ankette maaş ve ücret
gelirleri ve ücret gelirlerinin toplam gelirden aldığı pay
artarken, müteşebbis gelirlerin aldığı pay geriledi. Ticaret
gelirlerinin toplam gelir içindeki payı gerilerken, hizmet
gelirlerinin payı yükseldi. Araştırmanın, belirli bir sürede
yaratılan gelirin, haneler veya kişiler arasında nasıl
bölüşüldüğünün ortaya konulması, hanelerin sosyal ve ekonomik
yapısında zaman içinde meydana gelen değişikliklerin
belirlenmesinde kullanılan önemli bir kaynak olduğu belirtildi.
1994 yılında maaş, ücret ve yevmiye gelirlerinin toplam gelir
içindeki yüzde 28.3 olan payı, 2002 yılında önemli bir artış
göstererek yüzde 38.7 olarak gerçekleşti. Ücret ve maaş
gelirlerindeki bu artışın, ücretli ve maaşlı çalışan sayısındaki
artıştan kaynaklandığı belirtiliyor. Çalışmaya göre müteşebbis
gelirlerinin, toplam gelir payları incelendiğinde, araştırma
yılları itibariyle önemli bir azalmanın olduğu gözleniyor.
Müteşebbis olarak çalışanların toplam yıllık kullanılabilir net
gelirden aldığı pay 1994'de yüzde 42.4 iken, 2002'de yüzde 34.5'e
geriledi.