Türkiye Esad'a karşı her yolu deneyecek!
Abone olSuriye ile Türkiye arasındaki iplerin kopmasından sonra Ahmet Dvautoğlu konuyu değerlendirdi...
Suriye rejiminin iç ve dış meşruiyetinin kalmadığını belirten
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Esad yönetiminin geçmişten
gelen psikolojik zaafı, olayı doğru anlayamaması. Bütün yolları
denemek, bütün ihtimalleri tüketmek durumundayız"
dedi.
Batılı ülkelerin ardından, Türkiye de Suriyeli diplomatları sınır dışı etme kararı aldı. Son gelişmeyle birlikte Suriye ile ipler koptu. NTV'nin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'yle yaşanan süreci ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Davutoğlu, Suriye'yle ilgili gelinen noktaya yönelik olarak şunları söyledi: "Hula katliamı dönüm noktası bir gelişme. Uzun zamandır 15 bini aşkın Suriyeli öldürüldü, 20 bin kayıp olduğu söyleniyor. Yakın zamanda bile bizim basında yansımalara bakınca ülkede sanki her şey normalmiş gibi bir algı oluşturuluyordu. Suriye yönetimi iç meşruiyetini tümüyle kaybetti. 10'u aşkın ülkenin büyükelçilerini göndermesiyle Suriye'nin dış meşruiyet zemini de kalmıyor. Keşke olaylar bu noktaya gelmeseydi. Annan'ın çabası çok iyi niyetli, ama bunların başarıya ulaşması için ciddiyetle bir muhattap olması lazım. Hula katliamı bu muhattabın olmadığını ortaya koydu.Biz hiçbir zaman bölgemize dışarıdan müdahale olmasını istemeyiz. Suriye yönetimi tutumuyla yapılacakların önünü kapattı. Arap ülkeleri ve İran'la birlikte yaptığımız inisiyatif karşılıksız kaldı. Esad yönetiminin geçmişten gelen psikolojik zaafı olayı doğru anlayamaması. Buna diktatörlerin illüzyonu diyorum. Biraz daha baskıyı artırırsam direnç kırılır beklentisi içinde. Bu beklenti gerçekleşmeyince daha fazla zulme yöneliyor. Bir ülkenin ordusu kendi halkına karşı savaşamaz. Esad'ın toplumsal tabanı yıprandı. Esad, halkına karşı emir verdiği zaman ordudan kaçış başladı. Barışçıl gösteriler yapılabilse silahlı muhalefete ihtiyaç kalmayacak. Barışçıl gösterileri keskin nişancılarla, top ateşiyle susturacaksınız, hem de silahlı muhalefet olmayacak diyeceksiniz. "
ESAD HAKLIN İRADESİYLE GİDECEK
"Esad Suriye halkının iradesiyle gidecek" diyen
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye halkı
iradesini ortaya koyacak ve yönetimin gitmesi sonucunu doğuracak.
Ya da Suriye halkının mücadelesiyle gidecek. Bütün yolları denemek,
bütün ihtimalleri tüketmek durumundayız. 3.5 yıl Bosna Hersek'te
yürütülen katliama seyirci kalınmasının ne bedellere yol açtığını
görüyoruz. İç savaş çıkmaması için BM kararlı bir tutum
sergilemeli. Açık bir tavır alınmalı. "
PKK, REJİM KARŞITLARINA KARŞI KULLANILIYOR
Suriye sınırından terörist sızmalarına ilişkin değerlendirme yapan
Bakan, "Suriye her kartı kullanmak isteyecektir. Bazı terör
unsurları kendi halkına karşı bile kullanıyor. PKK, Suriye'deki
rejim karşıtlarına karşı da kullanılıyor. Bizim için esas güvenlik
riskini yükselten daha yaygın bir kaosun çıkması. Geçmişte Suriye
yönetimi istikrarı sağlayan bir unsurdu, kendi halkıyla
çatışmıyordu. Şu anda Suriye yönetiminin kendisi istikrarsızlık
kaynağı. Eğer bir güvenlik riski oluşursa her türlü tedbiri alırız.
Uluslararası hukuk sınırları içinde her türlü tedbiri alırız. Bir
an önce sorunun çözülmesi için uluslararası toplum tek bir tutum
içinde davranmalı" dedi.
İRAN'LA BİR SORUN YOK
Davutoğlu, Türkiye-İran ilişkilerinin karşılıklı güvenle sürdüğünü
belirterek, "İran'ın mesafe koyması söz konusu değil. İki
ülke arasında mezheple ilgili bir sorun yok. Suriye meselesine
mezhep gözüyle bakmadık. İran'la nükleer görüşmelerin başlamasını
sağlayan biziz. Türkiye ile İran arasında güven sorunu yok.
Irak'taki mesele de iç siyasal sorun. Bazı liderler dışarıya dönük
eleştiriler getirirler. Irak'taki sorun Sünni-Şii meselesi değil,
gücü paylaşma meselesi" diye konuştu.
HERKES SINIRLARA SAYGI DUYMALI
Davutoğlu, "Bağımsız bir Kürt devleti ilan olursa, tavrınız
ne olur" sorusuna şu yanıtı verdi: "Herkes
sınırlara saygı duymalı ama bu sınırları bir duvar olmaktan çıkarıp
geçişken bir hale getirmeliyiz. Irak'ın bölünmesi diye bir senaryo
gündemde olamaz. Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizle de en yoğun
ilişkiye gireriz. Bu Sünni-Şii-Türkmen kardeşlerimizle de aynı
şekilde ilişkiye girmektir."
FRANSA İLE PÜRÜZLER AŞILACAK
Fransa'daki yeni yönetimle ilgili değerlendirme yapan Dışişleri
Bakanı, "Son 3-4 yılda yaşanan geçici bir problemdi. Ümit
ederiz yeni dönemde köklü tarihi boyutu öne çıkaracaktır.
Başbakanımızın Hollande'la güzel bir telefon görüşmesi oldu.
Türk-Fransız ilişkilerinin önü giderek aradaki pürüzleri aşan
zemine oturacaktır. İlişkilerin düzeltilmesi birbirimizi anlamakla
olacaktır. Karşılıklı ziyaretlerle ilişkileri tekrar kuvvetli
zemine taşıyacağız" dedi.
Davutoğlu, Mavi Marmara'da hukuki sürece ilişkin bilgi verdi. Davutoğlu, "Ortada bir suç var, 9 sivil insan öldürüldü. Bunun bir müeyyidesi olması lazım. Şartlarımız çok açık. Bu şartlar yerine getirilmedikçe ilişkiler normale dönmez" diye konuştu.