Türkiye ekonomisi bekleyen 4 büyük risk
Abone olMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu'nda 2014 yılı bütçesinin sunumunu gerçekleştirdi.
Meclis'te 2014 Bütçesi'nin sunumunu yapan Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, önümüzdeki dönemde küresel ekonomik görünümü
etkileyebilecek 4 temel risk bulunduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sunumuyla başladı.Şimşek, konuşmasında önümüzdeki dönem ekonomiyi etkileyebilecek risklere dikkat çekti.
Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından birinin cari açık olduğunu ve makro finansal istikrarı korumak için cari açığı kontrol edilebilir seviyelerde tutmak gerektiğini ifade etti.
Şimşek, küresel ekonomideki zayıf büyümenin, AB'deki durgunluğun, Ortadoğu'da yaşanan jeopolitik gerginlikler ve yüksek seyreden petrol fiyatlarının cari açığı olması gerekenden daha yüksek bir seviyeye çıkarttığını kaydetti.
Maliye Bakanı, cari açığın milli gelire oranının ise 2014
yılında yüzde 6,4'e ineceğini söyledi.
YÜKSEK BÜYÜME
Şimşek, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
''Maliye politikası önceliklerini borç yükünü azaltmak olarak belirledik. Böylece kamu borç yükü hızla düşerken ekonomide yüksek büyüme ortamı sağlanmıştır.
'ÖNCELİĞİMİZ; ENERJİ, ULAŞTIRMA VE AR-GE OLDU'
Hükümetimiz başta enerji ve ulaştırma olmak üzere ekonomide verimliliğin artması amacıyla AR-GE faaliyetlerinin geliştirilmesine öncelik vermektedir.
'GELİŞMİŞ ÜLKELERDE İŞSİZLİK ORANI KRİZ ÖNCESİNE İNMEDİ'
Küresel ekonomide ılımlı toparlanma devam etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme yavaşlamaktadır. Mali ve yapısal kırgınlıklar büyümeyi yavaşlatıyor. Gelişmiş ülkelerde işsizlik oranı kriz öncesine inemedi.
4 TEMEL RİSK
Türkiye ekonomisi 2013 yılında dengeli ve ılımlı büyümesini sürdürmüştür. Önümüzdeki dönem küresel ekonomik görünümü etkileyebilecek 4 temel risk bulunmaktadır.
Bunlar; genişletici para politikalarından çıkışın iyi yönetilememesi, gelişmiş ülkelerde mali sorunlar ve zayıf iç talebin büyümeyi sınırlaması, gelişmekte olan ülkelerde büyümenin daha da zayıflaması, jeopolitik gerginliklerin tırmanmasıdır.
Bu risklerden en önemlisi genişletici para politikalarından çıkış kaynaklıdır. Bu sürecin doğuracağı olumsuz etkiler ise muhtemelen en çok gelişmekte olan ekonomilerde hissedilecektir.
Ancak gelişmekte olan ülkeler makro finansal dengeler açısından 1990’lı yıllara göre daha sağlam ve dış şoklara karşı daha dirençlidirler. Bu ülkeler 2000’li yıllarda kamu mali dengelerini sağlıklı bir yapıya kavuşturdular. Bankacılık sektörlerini yeniden yapılandırdılar. Önemli ölçüde döviz rezervi biriktirdiler.
Orta vadede küresel ekonominin daha hızlı büyümesi ve komşu ülkelerin siyasi istikrara kavuşması dış ticaret dengelerimizi olumlu yönde etkileyecektir.''
TBMM Genel Kurulu'nda, bugünden itibaren kesintisiz 11 gün süreyle 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı görüşülecek.