’’Türkiye, dünya kamuoyunu harekete geçirdi’’
Abone olTGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’a konuk olan AK Parti Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar, gündeme ilişkin önemli açıklama...
TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’a konuk olan
AK Parti Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar, gündeme ilişkin
önemli açıklamalarda bulundu.
Tayyar, “Türkiye güçlü şekilde ses vererek, dünya kamuoyunu
harekete geçirdi. Eğer bugün Kerry bölgeye gidiyorsa, bu biraz da
dünyanın ayaklanmasından kaynaklanıyor. Dünya ayaklanıyorsa,
Türkiye’nin ayaklanmasından kaynaklanıyor” dedi.
Tayyar, Gazze’de bir soykırımın yaşandığını belirterek, “Bugün
İsrail Meclis başkan vekilinin açıklaması var. Orada diyor ki;
‘Gazze’yi işgal edeceğiz.’ Yani Gazze’yi Filistinlilerin elinden
alacağız. İsrail, Kıbrıs ve Mısır havzasında yaklaşık 10 trilyon
metreküp doğalgaz rezerv var, 8 milyar varil petrol rezervi var.
‘Önümüzdeki dönem Doğu Akdeniz küresel dengede en fazla çatışmanın
yaşanacağı bölgelerden birisi olacak’ diye ifade ettik. Mavi
Marmara baskını sadece Müslümanlara bir zulüm değil, aynı zamanda
İsrail’in doğu Akdeniz’i kontrol etme çabasıdır. Yani ‘bu bölge
bana aittir, bana rağmen siz bu bölgeye giremezsiniz’ mesajı
vererek oradaki doğalgaz ve petrol kaynaklarını kontrol etmeye
çalışıyor. Eğer Filistinlileri daha içeriye atmaya çalışırlarsa, o
sahil şeridini komple kendi kontrolleri altında tutmak, Filistin’in
denize açılmasını engellemek” ifadelerini kullandı.
Tayyar, İsrail’in Filistinlileri Gazze’den atmaya çalıştığını
kaydederek, İsrail’in amacının sahil şeridini kontrol altına
alarak, Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek
olduğunu savundu.
İsrail’in ‘hedefimize ulaşana kadar devam edeceğiz’ sözlerine
yönelik olarak, Tayyar, “Bu hedefe ulaşmanın sadece İsrail
açısından güvenlik problemi olmadığı çok aşikar. 6 aylık bebeği
öldürerek hangi güvenliği tesis edeceksiniz? Bunu kendileri de
ifade ediyorlar: Parlamentodan, hükümet yetkililerinden,
askerlerden birçok mesajda bunu gösteriyor; ‘Adım adım girersiniz
ve test edersiniz.’ Bunun kolay olmayacağını gördüler. Lübnan’da
bile zorlanmamışlardı” şeklinde konuştu.
Batılı rejimlerin İsrail’e destek verdiğini kaydeden Tayyar,
dünyanın bir çok yerinde halkın ayaklandığını ifade ederek,
“Türkiye’nin barış görüşmelerinde devre dışı kaldığını düşünenler
varsa, bunun en iyi cevabı bence toplumun verdiğini düşünüyorum. Bu
toplum dünya kamuoyunu harekete geçirdi. Filistin’den gelen
mesajlarda, ‘Türkiye’de yükselen ses, bize büyük moral veriyor’
diyor. Eğer Türkiye bu güçlü haykırışı ortaya koymasaydı, dünya
kamuoyu bu kadar ayaklanmayabilirdi” dedi.
Tayyar, Mısır’ın İsrail-Filistin arasındaki arabuluculuk görevine
de değinerek, “Mısır’ın darbe yönetimini meşrulaştırmaya
çalışıyorlar. Güya Türkiye’yi kenara itip, bölgede söz sahibi olan
Mısır’ı yeniden canlandırmaya çalışıyorlar. Bunun kukla olduğunu
herkes görüyor. Mısır’da darbeyi gerçekleştirenler irade bunlar
zaten, ABD, İsrail. Mısır’ın devrede gözükmesi, Mısır’ın gücünden
mi kaynaklanıyor? Amerika’nın ona biçtiği rolden kaynaklanıyor. Bu
yönüyle baktığımızda, iyi ki Türkiye orada yok. Türkiye güçlü
şekilde ses vererek, dünya kamuoyunu harekete geçirdi. Eğer bugün
Kerry bölgeye gidiyorsa, bu biraz da dünyanın ayaklanmasından
kaynaklanıyor. Dünya ayaklanıyorsa, Türkiye’nin ayaklanmasından
kaynaklanıyor. Eğer bugün Gazze’de Filistinli kardeşlerimiz bu
zulme karşı direniyorsa, Türkiye’den yükselen sesin motivasyonunun
olduğunu düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin masada oturması gerekmediğinin söyleyen Tayyar,
“Türkiye’nin bölgede özgü ağırlığı var. Türkiye çok ciddi bir
diplomasi yürütüyor. Bölge ülkelerinin tamamıyla görüşüyor”
şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz’e petrol arayan şirketlerle Netanyahu’nun ilişkisi
olduğunu belirten Tayyar, “Netanyahu’nun ailesinin ortaklığı var.
Bu küresel sermayenin İsrail’e bu kadar sahip çıkmasının kültürel,
tarihsel dini sebepleri kadar maddi sebepleri var. Önümüzdeki
dönemde Doğu Akdeniz’deki rezervler küresel dengeleri alt üst
edebilecek düzeyde. Gazze’deki çatışmanın bir sebebi de Doğu
Akdeniz’i kontrol etme çabasıdır” diye konuştu.
Tayyar, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, Başbakan Erdoğan’ın
sözlerine kırıldıklarını söylemesine yönelik olarak, ““Ne kadar
naif yürekleri var. Siz incindiniz, bizim yüreğimiz yanıyor. Orada
altı aylık bebeklerin görüntüleri sizin yüreğinizi dağlamıyorsa,
söyleyecek bir şey yok. Asıl incinmeniz ve kafanızı duvarlara
vurmanız gereken görüntü o görüntü. O görüntüler karşısında
kahkahalar atıp, dalga geçen konuşmalar yapacaksınız, ondan sonra
Başbakanımızın sözlerine incindik diyeceksiniz. Bu iki yüzlülük,
samimiyetsizlik. Asıl siz bu sözlerle bizi kırıyorsunuz. Burada
soykırım var. Herhalde altı aylık bebeğe terörist muamelesi yapıp,
İsrail’in kendini savunduğunu söyleyemezsiniz. Bu iki yüzlülüğü
Gezi olaylarında son bir senede ülkemizde görmedik mi? CNN
International 8-10 saat canlı yayın yaptı. Bunlar nerede? Niye Tel
Aviv’den yayın yapıyorlar? Gazze’den saatlerce yayın yapmıyorlar.
Şimdi adamların gündeminde bile yok. Gaz bombasının 45 derece
açıyla atılmadığını söyleyerek, Türkiye’ye yüklendiler, Türkiye’de
insan hakları olmadığını söylediler” diye konuştu.
“Türkiye’de böyle bir durum olsaydı, herhalde Güvenlik Konseyi
Türkiye’ye acil müdahale kararı alırdı. 2 bebek cesedi ortada olsa,
kıyamet kopardı” diyen Tayyar, "Gazze’yi bombalayan uçak
yakıtlarının Türkiye’den gittiği iddiaları yalandır. Bunu özellikle
cemaate yakın kalemler bunu yaygın bir biçimde kullanıyorlar.
Dünden bu yana önemli ürünlerle ilgili boykotlar başladı. Orada
bebekler katlediliyor. Vatandaşın en büyük silahı tüketim vasfıdır.
‘ben bunu tüketmiyorum’ diyor. Çünkü sen benim ödediğim her kuruşu
gidiyorsun, orada kurşuna yatırıyorsun’ diyor. Bundan doğal ne
olabilir. Onunu için AK partili birçok belediye bu ürünlerin
satılmaması için karar aldı. Son derece doğru bir karar, sonuna
kadar destekliyorum. Son derece çağdaş bir tavır, davranıştır”
ifadelerini kullandı.
Tayyar, diplomatik ilişkilerin kesilmesini savunarak, “Tamamen
kesilmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçenlerde Lieberrman açıklama
yaptı. ‘İlişkilerimizi altı düzeye düşürüyoruz’. Sosyal medyada
‘sizin yapmanız gerekeni İsrail yaptı’ diye. Zaten maslahatgüzar
seviyesindeydi. Bir kelime oyunu bunu kullandılar. Elçinizi
koruyabilirsiniz, Büyükelçilik personelini ilişkilerin seyrine göre
Türkiye’ye getirebilirsiniz. Eğer İsrail kan akıtmazsa, bebek
öldürmezse, barış masasına oturursa, ülkelerin menfaati ne
gerekiyorsa ona göre davranırlar. Burada mazlum bir halk var, biz
de onun yanında yer aldık. Mağduriyeti giderecek tavır
sergilenirse, ilişkiler yeniden düzenlenir” şeklinde konuştu.
Kürecik radar savunma sisteminin İsrail’e bilgi verdiği iddialarına
yönelik olarak Tayyar, “Kürecik’te kurulmuş radar savunma sistemi
NATO kapsamında kurulmuş bir sistem. İsrail NATO’nun üyesi değil.
NATO üyesi olmayan bir ülkeye böyle bir bilgi akışının Türkiye
üzerinden gittiğini söylemek akıl dışı bir şey. Bugün bu iddiayı
dile getirenler, Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak üzere izin
verdiği zaman yine aynı kesimler tepki göstermişti. İsrail’in bilgi
alabileceği Gazze’ye 70 kilometre mesafede radar var” diye
konuştu.
‘Hitlerimiz eksik olmasın’ sözlerine yönelik olarak Tayyar, “Bizim
anlatmaya çalıştığımız şey, toplumda öfke birikmesi var. Bizim o
ifade öfke patlamasıdır. Siz kundaktaki bebekleri öldürürseniz,
birileri size Hitleri hatırlatır. Eğer siz bir o dönem gerçekten
acılar yaşamış toplum olarak size yapılanı siz bir başka topluma
yapıyorsanız, size Hitleri hatırlatırlar. Eğer siz bunu hatırlamak
ve bunu hafızanızdan silmek istiyorsanız, Hitlere özenerek bunu
yapamazsınız. Elbette ki, vicdanı olan bir kimse ölümü, şiddeti
savunamaz” dedi.
Netanyahu’nun Hitler’den farkı olmadığını söyleyen Tayyar,
“Savunmasız insanları katlederseniz, Hitler’den ne farkı var?
Netanyahu’nun savaş suçlusu olarak yargılanması gerekir” ifadesini
kullandı.
Tayyar, dünya Yahudi karşıtlığını İsrail’in kendisi oluşturduğunu
söyleyerek, “Bizim söylediklerimizin veya başbakanımızın
söylediklerinin karşılığı olabilir mi? Taraftar, destek buluyorsa,
ciddi bir öfke birikmesi var” diye konuştu.
Paralel yapı ile yargı sürecinin başlatıldığını ifade eden Tayyar,
“Yargıçlar seçilecek. 22 kişilik HSYK’da bir denge sağlanabilirse,
paralel yapıyla mücadelenin hızlanacağını düşünüyorum. Aksi halde
sıkıntılı” şeklinde konuştu.
Paralel yapıyla mücadelenin kırmızı kitaba gireceğine ilişkin
olarak Tayyar, “Milli Güvenlik kurulu’nda alınmış bir karar var.
Sayın Başbakanımızın bu konuda kararlılığı var. Kırmızı kitapta bu
mücadele kararlılığı olan bir ismin de AK Parti’nin yeni genel
başkanı olacağını söyleyebiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin 10 Ağustos’ta sonuçlanacağını iddia eden
Tayyar, “Cumhurbaşkanlığı seçimi sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın
köşke çıkacağı bir süreç olmayacak, aynı zamanda siyaset tarlası
yeniden sürülecek. Mustafa Destici diye bir adam olmayacak, Kemal
Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, artık sona yaklaştı. Nefesi yeten bir
dönem daha kalır, yetemeyen seçimi göremez. Bütün siyasi yapıların
yeniden şekilleneceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Tayyar, Muhsin Yazıcıoğlu’nu öldürenlerin Büyük Birlik Partisi
yönetiminin ittifak yaptığı yerde aramaları gerektiğini
belirtti.
(İHA)