Türkiye depresyonda!
Abone olGünümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri olan işsizliğin insanda yaptığı yıkım çok büyük oluyor.
Günümüzde hem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde en büyük sorun
işsizlik. İnsanları maddi olarak sıkıntılı duruma sokan işsizlik,
psikolojilerini de etkiliyor.
Bu psikolojik etki nedeniyle işsiz insanlarda stres, uykusuzluk,
yeme bozuklukları ve kaygı gibi sorunlarla birlikte depresyon
ortaya çıkıyor. Uzmanlar, "İşsizlik büyük bir umutsuzluğa,
çaresizliğe, yalnızlık duygusuna yol açıyor" uyarısını yapıyor.
İşsizlik, Türkiye ve Avrupa ülkelerinin son yıllardaki en önemli
sorunlarının başında geliyor. İnsanların hem bireysel hem de aile
hayatlarını maddi ve manevi olarak etkiliyor. Bir işte çalışmanın
insanlar için önemli bir noktada doyum sağladığını belirten
uzmanlar, her insanın içinde geçim kaygısı bulunduğunu ve kaygının
beraberinde iş sahibi olma ve çalışma isteğini doğurduğunu
kaydediyor.
Psikologlar, geçim kaygısının giderilmesi ile birlikte kişide
saygınlık ve özgüven oluştuğunu söyleyerek, aynı zamanda sosyal
çevre ile iletişim kurmak ve itibar görmek nedeniyle bir işte
çalışmanın en temel ihtiyaçlar arasında yer aldığını anlatıyor.
Uzmanlar, bir insanın işten çıkarılması veya işini kaybetmesi
durumunda, yalnızlık duygusuna ve depresyona sürüklendiğini
belirterek şu tespitleri yapıyor:
"İşsiz kalan bir insan için çoğunlukla hayatın anlamı azalıyor ve
gelecekle ilgili karamsarlıklar ortaya çıkıyor. Kişinin kendisine
saygısının temel unsurlarından biri olan topluma yararlı olma
duygusunun kalkması ile birlikte, kişide saygınlığı yitirme
duygusuna neden oluyor. İnsanın kendisine özgüveninin yok olması
işsizleri intihara kadar sürükleyebiliyor. Psikolojisi bozulan ve
depresyona giren kişide, aşırı derecede stres, sinirlilik, endişe,
uykusuzluk ve yeme bozuklukları gibi problemler görülebiliyor"
Uzmanlar, Türkiye'de işsizlikten dolayı psikologa başvurma oranının
düşük olduğunu belirterek, "Hatta çoğu zaman yaşadıkları psikolojik
problemlerin işsizlikten kaynaklandığının bile farkında değiller.
Genelde depresif belirtilerden (hayatın anlamını yitirmek, enerji
ve istek azlığı, özgüven kaybı), yüksek derecede stres, kaygı ve
bunların sonucu olarak psikosomatik rahatsızlıklardan ve ev içi
(ailevi) ilişkilerde yaşanan sorunlardan şikayetçi olarak yardım
istemektedirler" değerlendirmesini yapıyor.
Aynı zamanda Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre
işsizlik oranının yüzde 11.5'ten yüzde 12.3'e çıktığını hatırlatan
uzmanlar, her geçen gün işsizliğe bağlı psikolojik sorunlar yaşayan
insanların profesyonel yardıma ihtiyaç duyarak başvuruda
bulunmasının kaçınılmaz olduğuna işaret ediyor. İnsanların bireysel
olarak etkilendiği kadar toplumun da işsizlikten etkilendiğini
söyleyen psikologlar, "Artan işsizlik insanların gelecek
güvencesine tehdit oluşturduğu için kişilerde "gelecek endişesi"ni
doğuruyor.
Bu endişe kişilerin davranışlarına ve duygularına yansıyor" diye
konuşuyor. Uzmanlar işsizlikle birlikte, değer yargılarını
yitirmiş, toplumsal dayanışmanın azaldığı, bireysel çıkarların
artığı, umutsuz, ümitsiz ve kişiler arası ilişkileri bozuk bir
toplum çıktığını ifade ediyor.