Türkiye daha yolun başında
Abone olYapılan son araştırma, Türkiye'nin biraz daha yol alması gerektiğini ortaya koyuyor
Frost & Sullivan'ın Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırma
kapsamında yeşil bina yaklaşımı Türkiye'de şimdilik yavaş bir
ilerleme gösteriyor
TÜRKİYE DAHA YOLUN BAŞINDA
Frost & Sullivan'ın araştırmasına göre yeşil binalar enerji
verimliliği çerçevesinde son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye'nin de gündeminde yer alıyor. Ancak araştırmadan çıkan en
temel bulgu, Türkiye'nin yeşil bina konseptinin henüz başında
olduğunu gösteriyor.
2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, Türkiye’de hazırladığı başta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve yatırım fonlarının Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firmasına özel araştırma ve danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Frost & Sullivan, enerji tasarrufu ve sağlıklı çevre açısından büyük önem taşıyan yeşil binaların Türkiye'deki gelişim seyrini mercek altına alıyor.
KAMUNUN ÖNCÜLÜK ETMESİ GEREKİYOR
Türkiye'de yeşil binalar konusunda genel olarak farkındalık sorunu
yaşanıyor. Frost & Sullivan Türkiye Enerji Sektörü Analisti Özge
Özeke, bu farkındalığın yaratılması için kamu sektörünün özel
sektöre kılavuzluk edecek referans binaları hayata geçirmesi ve
yeşil binaların yaygınlık kazanmasını destekleyecek teşvikleri
sağlamasının önemine dikkat çekiyor.
Hızlı bir ekonomik büyüme gösteren Türkiye'nin enerji talebinin
günden güne artış kaydettiğini belirten Özeke, ülkenin enerji
politikası uyarınca öncelikli olanın uygun maliyetli ve sürekliliği
olan enerji arzını sağlamak ve yüzde 70'ler düzeyinde seyreden
enerjide dışa bağımlılığı ülkenin kendi potansiyel kaynaklarıyla
aşağıya çekmek olduğunu ifade ederek, dolayısıyla bu politikanın
amaca ulaşmasında devreye alınacak yeni yatırımların katkısının
yadsınamayacağını vurguluyor. Özeke, buna paralel olarak enerji
yatırımlarının, enerji verimliliği uygulamalarının hayata
geçirilmesiyle ulaşılması istenilen hedefi beklenenden daha kısa
vadede yakalayacağını, dolayısıyla yeşil binaların bu anlayışla
hayata geçirilmesinin enerji verimliliğine katkısının büyük
boyutlarda olacağının altını çiziyor.
YEŞİL BİNAYA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ
Frost & Sullivan Türkiye Enerji Sektörü Analisti Özge Özeke,
farkındalık düzeyinin yetersiz olmasının önemli bir nedeninin de
'fayda' faktöründen kaynaklandığını ileri sürüyor. Yeşil binalara
bakış açısı genel olarak 'fayda temelli' olduğu için, yaygın
yaklaşım ekonomik bir zihniyeti açığa çıkarıyor ve ağırlıklı olarak
yeşil bina algısı, ısı yalıtımı gibi yeşil binanın sadece bir
parçasını öne çıkarıyor. Özeke, bu bulgunun yeşil binaların ne
olduğu gerçeğinin bir bütün olarak algılanması için ülke olarak
epey zamana ihtiyacımız olduğunun önemli bir göstergesi olduğunu
vurguluyor.
SERTİFİKALI BİNA SAYISI GİDEREK ARTIYOR
Türkiye'de en çok rağbet gören sertifikaların ABD orijinli Leed ve
İngiltere orijinli Breeam olduğunu ifade eden Özeke, Türkiye’de
Leed ve Breeam’in farklı kategori kriterlerine göre
sertifikalandırılmış 30’u aşkın bina olduğunu belirtiyor.
Aralarında alışveriş merkezleri, holding binaları ve ofis
katlarının olduğu bu binalarda amacın işletme maliyetlerini
düşürmek olduğunu belirten Özeke, son yıllarda bu bakış açısıyla
inşa edilmiş konutlara rastlamanın da mümkün olduğunu ifade ediyor.
Özeke, sertifikalı binaların çevre bilincinin gelişmesine katkı
sağlayan, motive edici bir yaklaşım olduğunu dile getirerek,
Türkiye'nin kendi sertifikasını uygulamaya koymasıyla yeşil bina
anlayışının çok daha hızla yaygınlık kazanacağına dikkat
çekiyor.
YEŞİL BİNA PAHALI DEĞİL
Özeke, yeşil binaların en önemli özelliklerinden biri olan çevreye
uyum kriterinin, mevcut binalar açısından imkansız olduğunu, ancak
yeni yapılan binalar için yerine getirilmesi mümkün kriterler
sunduğunun altını çiziyor. Bir başka önemli problemin "yeşil bina
pahalıdır" algısı olduğunu belirten Özeke, bu tarz köklü bir
algının ancak kapsamlı bir farkındalık iletişimi ile
çözülebileceğini ileri sürüyor. Öte yandan Frost & Sullivan'ın
araştırması, yeşil binaların tasarım aşamasında ele alınmasıyla
yükleniciye maliyet yönünden kaydadeğer bir fark getirmediğini
açığa çıkarıyor. Ancak varolan bir binanın yeşil binaya
dönüştürülmesi sürecinde maliyetler artıyor. Böyle bir durumda ise
binanın kendi özelinde kaldırabileceği optimal koşullar göz önüne
alınarak maliyet makul düzeylere çekilebiliyor.
Rapora göre yeşil binaların giderek daha fazla artacak olan uygulamaları şu anda görece derinliği daha az olan endüstriyi ilerleyen yıllarda daha da canlandırıyor olacak. Artan şehirleşme, şu an 16 olan ancak bir süre sonra 29'a çıkması beklenen büyükşehir belediyelerinin varlığı, büyük şehirden mega şehire ve bölgelerden mega koridorlara dönüşüm, gelecek yıllarda kaçınılmaz olarak yeşil bina konseptinin yetkili otoritelerce daha titizlikle takip edileceğini, içinde yaşayan insanlarca da daha bilinçle sahip çıkılacağına işaret ediyor.
Dünyanın en büyük araştırma ve danışmanlık gruplarından biri olan Frost & Sullivan; 1961 yılından beri 40 ülkede 2000’in üzerinde analisti ve danışmanı ile otomotiv, enerji, havacılık ve savunma, telekomünikasyon, sağlık, kimya ve daha birçok sektörde pazar liderlerinden yeni kurulanlara kadar çeşitli ölçeklerde 14.000 firma ve kuruluşa hizmet vermekte, müşterilerinin büyümelerini hızlandırmalarını, gelişme, yenilik ve liderlik alanlarında en yüksek düzeye ulaşmalarını sağlamaya yönelik çalışmaktadır.
Detaylı bilgi ve talepleriniz için "mailto:hilal.cura@frost.com" hilal.cura@frost.com adresine başvurabilir, "http://www.frost.com"u ziyaret edebilirsiniz.
Frost & Sullivan Türkiye Ofisi İletişim Bilgileri :
Adres : Miralay Sefik Bey Sok . 17/6 34437 Taksim Istanbul
Tel :
0212 244 69 41