Türkiye cumhuriyeti böyle ihanet görmedi
Abone olSuriye görüşmesinin internete sızdırılmasını değerlendiren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, sert çıktı.
Kentteki ziyaretlerini sürdüren Milli Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz, yerel Kanal 58 televizyonun haber bültenine konuk oldu.
17 Aralık'tan bu yana yayınlanan ses kayıtları ve en son bugün ortaya çıkan gizli Suriye görüşmelerinin sızdırılmasıyla ilgili soruyu cevaplandıran Bakan Yılmaz, en son yapılan Milli Güvenlik Toplantısında, ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olduğununun dile getirildiğini belirterek şöyle dedi:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BÖYLE İHANET GÖRMEDİ
"Demek ki bu tapelerin sızdırılması, paylaşılması bazılarının
montaj ekleme çıkartmayla toplumu yönlendirme ile toplum ve siyaset
mühendisliği yapılıyor. Milleti bir tarafa yönlendirmek için bir
süreç izleniyor. Bunun arkasında dış güçler de var. Dış güçlere
yardım eden içteki elemanlar da var. Süleyman Şah türbesinin
bulunduğu karakolda bizim mehmetçiğimiz var. Bizim bayrağımız
dalgalanıyor. Onun çevresindeki terörist guruplarca 3 gün
içerisinde bayrağın indirilmesi, aksi takdirde türbenin de ortadan
kaldırılacağı şeklinde bir tehdit gönderildi. Türk devleti
güçlüdür. Biz başından bu yana şunları söyledik; Şanlıurfa'ya ne
saldırı yapılırsa Türk bayrağının dalgalandığı yer bilin ki
Sülayman Şah Saygı Karakoluna yapılacak en ufak bir saldırıda misli
ile karşılık bulacaktır. Türkiye Devleti kendi sınırlarını, kendi
hava sahasını, kendi kara sularını koruma gücü ve
kararlılığındadır. Bu kararlılığımızı ve irademizi hiç kimse test
etmesin dedik. Çok yakın bir süre bu kararlılığımızı test ettiler.
Suriye'den uçak gönderdiler. Sınırlarımıza tecavüz etti. Onun
üzerine biz gereğini yaptık. Nasıl ki sınırlarımızı ihlal edildiği
anda sınır namustur denir ya dolayısıyla bu vatanının sınırları
içerisine bir tecavüz söz konusu olduğunda Sülayman Şah Saygı
Karakolu da bu vatanın bir parçasıdır. Biz elimizden geleni
yapacağız. Orada tedbirler alındı. Silahlı kuvvetlerimiz teyakkuz
halinde, ama ilave tedbirler de almak gerekir. O karakolunun
çevresinde bayır bucak Türkmenleri yaşıyor. O Türkmenler'e de
gerekli desteğin verilmesi gerekiyor. Karakol emniyette, güçlü
olsun. Dolayısıyla daha ilave ne tedbirler alabiliriz diyerek gerek
Dışişleri Bakanımız, gerek Genelkurmay 2'inci Başkanımız, gerek MİT
Müsteşarımızın görüşmesinden daha doğal ne olabilir. Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde böyle ihanet görmedi."
TÜRKİYE'NİN SIRLARINI
İFŞA EDEN İHANET KASETİ (TIKLAYIN)
'ESAD SEVDASI NEREDEN GELİYOR'
Yapılan olayın Beşar Esad'a Türkiye'nin Süleyman Şah türbesi ile
ilgili aldığı tedbirleri bildirmek olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz
şöyle devam etti:
"Eskiden bunu gizliden bildirirlerdi. Geçmişte böyle Suriye'ye
istihbarat ajanlık yaptığı için bir kaç gazeteci veya birileri
yargılanmış ceza almışlardır. Şimdikiler artık gizliliğe bile gerek
kalmadan herkes ile paylaşıyorlar. Buradan giderek de yine bu
siyaset, toplum mühendisleri şunu söylemek istiyor; 'Bu Türkiye'nin
yöneticileri sizi Suriye'de bir savaşa sürüklüyecekler, sakın bu
iktidarın arkasında olmayın' diyorlar. Bu sadece Beşar Esad'ın
yanında durmaktır. İnanın bu seçimler artık bir referandum haline
döndü. Nedir bu referandum, Beşer Esad ve yanında olanlar ile Türk
halkının yanında olanlar. Suriye halkının yanında olanlar. Aziz
milletimin tercihini iyi yapması gerekir. Bakın bizim uçağımız
düştüğü zaman hiç Beşar Esad'ı eleştirmediler. Ama biz Suriye'nin
uçağını düşürdüğümüzde sınırlarımızı ihlal ettiği halde bizi
eleştirdiler. Bu Beşar Esad sevdası nereden geliyor. Bu Beşar
Esad'a her türlü destek, açıklama vermek nereden geliyor. Bunun
gerekçesi nedir. Bunu anlayabilmek mümkün değil. Aziz milletim 30
Mart günü şunu verecektir ki biz kendi halkına karşı kimyasal silah
kullanan, kendi halkına karşı, kendi uçağını, topunu kullanan ve
150 bine yakın insanını öldüren, 9 milyondan fazla insanını ülke
içinde yer değiştiren ve 2 milyondan fazla insanını da ülke dışında
yaşamak zorunda bırakan bir zalim Beşar Esad'ın destekçilerine,
yanında duranlara destek vermeyecektir. Bizim orada vatan
toprağımız var. Vatan toprağımızı korumamız lazım. Nasıl korumamız
gerekir. Öncelikle orada Bayır Bucak Türkmenleri ile korumamız
gerekir. Şu ana kadar oraya bir saldırı olmadı. Ancak hukuk dışı
bir yapılanma var. Eğer buraya saldırırsa uluslararası hukuka
aykırı davranmış olur. İşte o zaman bize Bayır Bucak Türkleri 'biz
bu saldırının karşısında oluruz' diyorlar. 'Biz Türkiye'ye destek
veririz' diyorlar. Ancak destek görürler ise Türkiye'nin
Türkmenlere her türlü desteği vermesi, Türkmenlere saldırı anında
kendilerini koruyacak halde tutması milli çıkarları ile beraberdir.
Dolayısıyla siz bununla ilgili yapılacak çalışmaları veya planları
veya projeleri önceden Beşar Esad'a ifşa ederekten ne sonuç
alacaksınız. Böyle bir ihanet görülmedi. Bunun aziz milletim
değerlendirecektir."
'TOP ATIŞLARI KARŞILIKTIR'
Türkiye'nin sınırda Suriye'ye top atışında bulunmasıyla ilgil
soruyu da cevaplandıran Bakan Yılmaz şöyle dedi:
"Angajman kuraları gereğince daha önce Akçakale'de de oldu. Şimdi de Hatay'da oldu. Hatay'da bizim tarafımıza Suriye tarafından her hangi bir havan topu veya top veya her hangi bir silah atışı gelir ise bizimkiler geldiği hedefe top atışında bulunacak. Misli ile karşılık verecek. Sınırları korumaktaki irademizi lütfen test etmeyin. Eğer test ederseniz misli ile karşılık alırsınız. Bu top atışı ile karşılık verme Suriye'den bize düşen top atışının bir karşılığıdır."