Türkiye çalkalandı, Kılıçdaroğlu sustu!
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugünkü parti grubu konuşmasında Erdoğan'a patolojik hasta benzetmesi yaptı...
İNTERNETHABER.COM CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gündeminde Siirt Pervari İlçesi'nde helikopter kazasından şehit olan 17 askerimiz vardı. Hükümeti terör konusunda ağır sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu Erdoğan'a "Binlerce ana kuzusu şehit olurken sen nasıl çocuklarını seviyorsun" sözleri ile seslendi.
Türkiye ve dünya basınında gündemi oldukça meşgul eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin idam çıkışlarının yanı sıra Kılıçdaroğlu'nun bu konuya gündeme almaması dikkatlerden kaçmadı. Aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun gündeminde cezaevlerindeki açlık grevleri ve BDP'li vekillerin de bu grevlere katılımı da yoktu.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konuşmasından satır başları;
Her sorunun çözümü kolay değildir. Siyasetçinin görevi zor olanı çözmektir. Bazı sorunlar vardır ama bilerek çözülmez onlar. Siyasetçi sorunlara çare üreten kişidir. Günlük sorunların altında ezilen değil. Onlara çözüm üretendir. Siyaset kurumuna duyulan güven sıfırlanıyorsa, o ülkede sorunlar çözülmez. Geldiğimiz nokta bu noktadır.
BU ŞEHİTLERİMİZİN SORUMLUSU AK PARTİDİR
Gencecik fidanları toprağa verdiğimiz sorun maalesef çözülmüyor. Onu ona bunu buna kırdırarak siyaset yapılmaz. Toplumu bir arada nasıl tutabiliriz demelidir siyaset. Siyasetin dili şiddetin odağı olursa sorunlar çözülmez. 2 gün önce 17 askerimizi toprağa veridk.
Analar o çocukları hangi amaçla büyüttüler. Askere gidecek, gelecek, evlendireceğim dediler. Yaşlanınca bana bir bardak su verecek diye umutları vardı o annenin. 17 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Nerdeyse her grup toplantısında baş sağlığı dileklerimiz var. Bir toplum bu kadar büyük acılar yaşamamalı. Bunun sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir.
BU KAVGANIN KAZANI OLMAZ
17 gencimizi toprağa verdik. Adım gibi eminim bu kavganın kazananı olmaz. Kardeş kanının döküldüğü bir yerde kimse başarıya ulaşamaz. Yeni bir iklime ihtiyacımız var. Kavgasız, tasasız... Sorun şu biz bu lanet çemberinden ne zaman nasıl kurtulacağız.
Kardeş kavgasının kazananı olmaz. Tarihe baktığımızda, Suriye, Irak, Afrika'da gördük. İnsanlar ağır bedeller ödedi. Belki biraz özgürlük kazanıldı ama o bedeller ödenmemeli.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TUZAĞINA DÜŞMEMELİYİZ
Biz bu sorunu çözmek zorundayız. Bizim tarihi tecrübemiz şudur beraber yaşadık. Mücadeleyi beraber yaptık. Sakın ola ki terör örgütünün tuzağına düşmeyiniz. Bu ülke hepimize yeter. İnsan sevgisi hepimizin yüreğindeki ortak payda olmak zorundadır.
Geldiğimiz noktada bazı kentlerden bugüne kadar görmediğimiz ağırlıkta tehlike sinyalleri alıyoruz. Bunun sorumlusu hükümettir. Beylik laflar ediyoruz. Ama bunlar yetmiyor. Cin şişeden çıkmıştır. Ne olduğunun farkında değil hala.
Parlemento yeteri kadar bilgilendirilmiyor. Ne oluyor bu ülkede? Bir yol haritası verdik. İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar. Neden konuşmuyoruz.
30 yıldır çözülmeyen bir sorun var. Kim çözecek siyasetçi çözecek. Maalesef AKP hükümeti, kucaklayan bir çözüm üretemedi. Sorunumuz budur. Eğer siz sağlıklı bir çözüm üretmezseniz halkı kandırırsınız. Bedelini halk ödüyor.
DEVLET İNTİKAMCI OLMAZ
17 şehitimiz cenaze törenine katıldık. Bir şehitimiz çocuğu annesinin karnında. Bu hesabı kim verecek. Şu kadar şehidimiz var şu kadar terörist öldürdük değil olaya farklı açıdan bakmalıyız.
Halk ve terörü ayırmak zorundayız. Devlet yönetmek rahat bir iş değildir. Devleti yönetecek kişi hesap kitabı bilmelidir. Devlet toplumun sağ duyusuna güvenecek. Devlet ne pahasına olursa olsun demez derse maliyeti çok ağır olur. Devlet intikamcı olmaz, duygularının esiri olmaz.
Devlet demek soğuk buz gibi akıl demektir. Devlet duygusundan kopmaz ve koparılamaz. Devlet sosyal bir kurumdur. O devlette kan akmasına engel olabilrsiniz. Devleti, yönetenler kin ve nefret tuhumu ekiyorsa barışı sağlayamazsınız.
ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI SENİN İKİ YAKANDADIR
Bir yıl değil ben bu sözleri söylerken iktidar sahiplerine söylüyorum siz 10 yıldır tek başına iktidardasınız. 2002'de terör sıfırdı. Ülkeyi bu hale Erdoğan getirdi. Sorarsanız ona kendisinin hiç suçu yok. Tarih suçlu, komşular, medya, terör örgütü, anneler suçlu.
Ben sormak istiyorum, muhalefet, medya herkes suçlu iyi de bunların hiçbiri devleti yönetmiyor ki... Bütün şehitlerin kanları senin iki yakandadır.
Şehit anaları ısrarla bana diyorsunuz ki "terörü engelle" benim bunu engellemem için iktidar olmam lazım.
CHP bu sorunu çözer bizim devlet adamlığı kimliğimiz var. Hiçbir yurttaşımın hayatı başka şeyden önemli değildir. Benim askerlerimin saçlarının teline bile zarar gelsin istemem. E
GENCECİK KUZULARIMIZI KURTLAR KAPTI
Erdoğan'a sormak isterim "Dicle kenarında dul bir kadının koyununu kurt koparsa Allah onun hesabını senden sorar." Gencecik kuzularımızı kurtlar kaptı. Erdoğan her şehit haberinden sonra aynaya bakıyorsun. Nasıl uyku uyuyorsun. Binlerce ana kuzusu şehit olurken sen çocuklarını nasıl seviyorsun. Ya insanda ahlak olur, vicdan olur..
ERDOĞAN PATOLOJİK VAKA
Bu bir patolojik bir vakadır. Bu sıradan bir vatandaş olsaydı hekime teslim eder sorunumuz kalmazdı. Ama patolojik vakanın kendisi başbakan. Tek bir yolu var millete teslim ediyorum, hesabını görün.
Adalet Bakanı, İçişleri bakanı bu beni aşar diyor. Kim karar verecek Erdoğan verecek. Bütün bakanlar kurulu her kararda bu beni aşar diyorsa bu ülkenin sorunları çözülmez. AKP sorunların merkezidir.
ZENGİNİMİZ BDEL ÖDER, ASKERİMİZ FAKİRDENDİR
Sorun çözülmezse maliyetini bu ülkenin fakiri öder. Şehit yakınları yürüyor hepsi fakir fukara insanlar. Yemen türküsünü biliyorsunuz zenginimiz bedel öder askerimiz fakirdendir der.
O fakirlerin hayatı bu kadar ucuz mu? Yüreğinde insan sevgisi olan bütün yurttaşlarım AKP'ye karşı daha dirençli olmalıdır. Türkiye pek çok sorunla karşı karşıya ama can yakıcı sorun bu sorundur. Türkiye şiddet sarmalından dışarı çıkamıyor.
İÇERİDE DIŞARIDA BELA ARIYOR
Ben geceleri rahat uyuyamıyorum beyefendi rahat uyuyor. Tek derdi ben nasıl cumhurbaşkanı olacğaım, şehitlerin sırtına binerek olamazsın. Hem içerde hem dışarda bela arıyor. Bu siyasetin sonu geldiğimiz noktadır. Acı var gözyaşı var, şiddet nefret ve kin var. bu değerleri yeniden kazanmak zorundayız.
Kendisini defalarca uyardım. Başbakan ya şiddet dilini kullanma ya da sus dedik. Hayır ben istediğim gibi konuşurum dedi. Ama bunun bedelini senin ailen değil fakirin çocuğu ödüyor.
Bizim barışa ihtiyacımız var. Bizim eleştirileri dinelemeye ihtiyacımız var. Bizim kendi bölgesinde sorunları çözülmüş başı dik bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. İktidarı denediniz geldiği nokta meydanda. Demokrasilerde kendi halkına ağır bedeller ödeten bir hükümet koltuğunda oturamaz.
Bize düşen görev halkla beraber olmaktır. Bir barış denizini hayata geçirmek zorundayız. Geldiğimiz okta iç açıcı bir nokta değidlir.
SEN YOLSUZLUK YAPACAKSIN BEN GENSORU VERMEYECEKMİYİM
Eğer yöneticiler toplumu kutuplaştırıyorsa Türkiye'de barışı sağlayamayız. Biz parlementoda varolan bütün sorunları çözmek isteriz. Gensorudan şikayet ediyorlar. Gensoru iktidara hesap sorma yoludur. Sen yolsuzluk yapacaksın da ben gensoru vermeyecekmiyim.
Hiçbir şeye red cevabı vermedik. Ülkenin yararına ise evet diyoruz. Bize derlerdi ki CHP çözüm üretmez. Çözümü üreten partiyiz. Çaba harcayan partiyiz.