Türkiye bu sorulara cevap versin!
Abone olThe Times başyazısını kanlı baskına ayırdı. Önce İsrail'in vahşiliğini teslim etti ama ardından Türkiye'ye bazı sorular sordu.
The Times gazetesi bugünkü başyazısında baskınla ilgili
Türkiye'ye bazı sorular sordu. Ancak sorulara geçmeden önce gemide
gerçek barış gönüllüleri olduğu gibi 'eylemcilerin' varlığının da
altını çizdi. İHH gönüllülerinin Hamas'a destek veren bir yardım
kuruluşu olduğunu söyledi ve gemide bulunan "bıçak, sopa, sapan"
gibi şeylerin Türkiye'de farkına varılıp varılmadığını
sordu.
İşte The Times'ın başyazısı:
İsrail’in Gazze’ye giden filoya düzenlediği saldırı felaketti. Kötü düşünülmüş, beceriksizce uygulanmış ve tümüyle ters etki yaratan bir saldırıydı bu.
İsrail sınırlarını savunma hakkına sahip, fakat aynı zamanda
Ortadoğu’da medeni yönetimin feneri olmayı sürdürmek için
vatandaşlarına ve dostlarına karşı sorumluluğu da var.
İSRAİL'İN VAHŞİLİĞİ FİLODAKİLERİ KUSURSUZ GİBİ
GÖSTERDİ
Bu sorumluluğu yerine getiremediğinde sorun sadece onun sorunu
olmuyor. İsrail’in dostları ona inanıyor, çünkü temsil ettiği
ideallere inanıyorlar. İsrail pazartesi sabahı bu idealleri yerine
getiremedi. Tıpkı Gazze ablukasının inatçılığının Hamas’ın kötücül
yönetiminin hak ettiği incelemeden kaçmasına izin vermesi gibi,
İsrail’in açık denizdeki acemi vahşiliği filodaki kişilerin
kusursuz gibi görünmesine izin verdi.
BARIŞ GÖNÜLLÜSÜ DE VARDI, BARIŞ EYLEMCİSİ DE!
Filoda gerçekten de, anneler ve bebekler, İsrail meclisinin
üyeleri, İskoç insani yardım yanlıları, eski Britanya başbakanı
Tony Blair’in baldızı ve Wallander’in İsveçli yazarı da vardı.
Fakat filo sadece en hastalıklı ironiyle ‘barış eylemcisi’
diye tanımlanabilecek başkalarını da içeriyordu.
İSRAİL SAVAŞ UÇAĞIYLA KARŞILAŞTIRILAMAZ AMA...
Görüntüler, komandoların linç kalabalağınca karşılandığını açıkça gösteriyor. İfadeler aynı zamanda, sarkıtılan ilk iplerin bağlandığını gösteriyor. Bu, bir helikopter için felaket sonuçlar doğurabilir. Gemideki bazılarının elinde batonlar, mancınıklar, gaz maskeleri ve bir gemi mutfağına ait olmayan büyük ve kavisli bıçaklar vardı. Bu tür şeylerin bir İsrail savaş helikopterine denk olmadığı açık, fakat insani yardımın standart kargosu olmadıkları da ortada.
Gemilerdekileri birçok kişi için, trajik biçimde yanlış gitmiş bir insani yardım değildi bu. Korkunç derecede doğru giden, siyasi bir dikkat çekme yöntemiydi.
TÜRKİYE'YE SORULAR
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın öfkesi anlaşılır. Fakat
hükümetinin cevap vermesi gereken sorular var. Türkiye
kanunu gayet iyi uygulayan olgun bir devlet. İsrail’de belgeleri
olmadan tutulan eylemciler Türkiye’den de mi belgesiz olarak yola
çıktı? Bıçaklar, sapanlar, gaz maskeleri ve kargonun hepsi
Türkiye gümrüğünden çıktı mı? Kimse ilgilenmedi mi? Hatta
endişelenmedi mi?
İHH HAMAS'A YAKIN DURUYOR
Filodaki gerçek barış eylemcileri de, Türk yardım
kuruluşu İHH’yle ittifak yaptıkları için suçlamalarla karşılaşıyor
olmalılar. Güçlü maddi destek alan, ateşli biçimde İslamcı
ve bizzat Hamas’a kabul edilemez derecede yakın duran bu
kuruluş, gerçek bir yardım gönüllüsü için garip bir ortak.
Bunların hiçbiri İsrail’in beceriksiz eylemlerini savunmak veya
ölenlerin trajedisini basite indirgemek amacını taşımıyor. Fakat
İsrail’in kötü adam olarak davranırken yaptığı en büyük hata,
düşmanlarının kötü adam olarak resmedilemeyeceği bir ortam yaratmak
oldu. Hakikat bundan çok farklı. (The Times,Başyazı, 3 Haziran
2010)