Türkiye bu mektubu konuşuyor
Abone ol1’nci Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan Hilmi Özkök'ün kendisine sorduğu soruyu açıkladı.
'Balyoz Güvenlik Harekat Planı’ soruşturması kapsamında
tahliye edildikten sonra savcıların itirazı üzerine hakkında
yakalama kararı çıkarılan 1’nci Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral
Çetin Doğan, basına gönderdiği 3’üncü mektupta sonradan
üretildiğini ileri sürdüğü ’Balyoz’ darbe planının kesinlikle
1’inci Ordu Komutanlığı’ndan çıkmadığını söyledi. Dönemin
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün kendisine 'ihtilal
söylentileri'ni sorduğunu da söyledi.
KARARGAHTAN BİR BAVUL DOLUSU EVRAK ÇIKARMAK
İMKANSIZ
Tedavi gördüğü GATA’dan avukatı Celal Ülgen aracılığı ile
gönderdiği 5 sayfalık mektubunda emekli Orgeneral Çetin Doğan,
"1’inci Ordu Karargahı’nda ordunun kozmik bürosundan çok güvenilir
ve yetkili bir köstebeğin bir veya birkaç evrakı dışarıya
çıkarabileceği varsayımı akla ve mantığa uygun gelebilir.
Ancak bir bavul dolusu evrak çıkarması olanaksızdır"
dedi.
Bir bavulun içerisinden, 1’inci Ordu Karargahı kozmik bürosunda
bulunmayan, bulunmasına da olanak olmayan Deniz ve Hava Kuvvetleri
ile Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarınca hazırlandığı
belirtilen uydurma planların çıktığını öne süren Çetin
Doğan, karacı subayımız Birinci Ordu Karargahı Kozmik
Bürosu'ndan çıktıktan sonra Gölcük, Ankara belki de Eskişehir’e
kadar uzandığını ve kendisine kozmik bürolarda özel ikramlarda
bulunulduğunu iddia etti.
Savcıların bir kısım şüpheliler hakkında hazırladıkları ifade
tutanaklarında görev yeri olarak 2006-2008 döneminde bulundukları
makam ve yerlerin isimlerini yazdığını ifade eden Çetin Doğan,
"Bundan doğal olarak çıkarılacak sonuç, ilgili ve
yetkilerin inceleme ve soruşturmalarının 2006 tarihine kadar
uzandığıdır"dedi.
DÖNEMİN GENELKURMAY BAŞKANI 2003’DE ’İHTİLAL’İ
SORDU
Dönemin Genelkurmay Başkanı’nın Mayıs 2003’ün son haftasında Kuvvet
Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı ile Harp Akademileri’nde
oynanan bir harp oyununa katıldığını belirten emekli Orgeneral
Çetin Doğan, tatbikat sonrasında bir konuşma yaptıktan sonra
Genelkurmay Başkanı’nın kendisi ile yalnız konuşmak istediğini
kaydetti.
Dönemin Genelkurmay Başkanı’nın kendisine Birinci Ordu içinde bazı
emekli orgenerallerin ve bazı sivillerin de bulunduğu bir
grup tarafından ’ihtilal’ hazırlıkları yapıldığı yolunda bilgiler
geldiği ve bunun doğru olup olmadığını sorduğunu alatan Çetin
Doğan, bu soruya, ’Ben daima meşru sınırlar
içerisinde bulundum ve bulunmaya devam edeceğim’ diye
yanıt verdiğini söyledi.
KOZMİK ODAYA GİRİŞ ÇIKIŞ KAYITLARI YOK EDİLMİŞ
Kendisinin Birinci Ordu Komutanlığı’ndan ayrılmasından sonra
karargah içerisinde aşama aşama detaylı araştırmalar yapılarak
kozmik büroya ve Muhabere Bilgi Sistemleri Başkanlığı (MEBS)
sistemine girildiğini öne süren Çetin Doğan mektubunda şunları öne
sürdü:
"Öncelikle 05-07 Mart tarihlerinde icra edilen Ordu Plan
Semineri kayıtları ve dökümanları, plan seminerinde jenerik bir
senaryoya göre irdelediğimiz Egemen Planı dışarıya
çıkartılarak bir darbe izi taraması yapılmıştır. Döneme ilişkin
kozmik büro giriş ve çıkışlarına ilişkin kayıtların her nasılsa
zayi edilmiş olması nedeniyle bunu gerçekleştiren ekibin
başını tahmin etmekle beraber henüz bu konuda kesin bir
kanaat oluşturmak mümkün değil"
DIŞARI ÇIKARTILAN BELGELER TEKRAR KOZMİK BÜROYA
SOKULMADI
Kozmik büroya esas girişin emir-komuta zinciri içerisinde
yapıldığını öne süren Çetin Doğan, "Bütün bunları yazış
nedenim, dışarıya çıkarılan doküman ve ses kayıtlarında bir darbe
izinin bulunmamasının ardından dokümanların tekrar kozmik büroya
sokulmadığının, imha edildiği söylenen belgelerin
muhtemelen ’iyi niyetli yukarılara’ taşındığı varsayımının gerçekçi
bir yaklaşım olduğunun ortaya konulması içindir" dedi.
BU SORULARA CEVAP VERİN
Balyoz belgeleri ile ilgili olarak kimler tarafından sahtecilik
yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini öne süren Çetin Doğan,
yetkililerin şu sorulara cevap vermesi gerektiğini belirtti:
“2002-2003 döneminde Birinci Ordu’da bir darbe hazırlığı
yapıldığına dair ihbar mektubu üst makamlara gitti mi?
Mayıs 2003’de Genelkurmay Başkanı ile Birinci Ordu Komutanı
arasında mutasavver bir darbeye ilişkin konuşma geçti mi?,
Genelkurmay Başkanlığı’nca Ağustos 2003’deki bir tarihten
sonra 1’inci Ordu’da ve diğer komutanlıklarda bu yönde idari bir
tahkikat yapıldı mı? Bu amaçla kozmik odalara ve MEBS’e
girildi mi?
Eğer bir tahkikat yapıldıysa sonucu nedir? Kimler
yürüttü? Kozmik oda ve MEBS Başkanlığı’ndan plan
seminerine ait belge ve ses kayıtları incelemek için çıkarıldı mı?
İncelenen ses kayıtları ve belgelerin akibeti ne oldu?”
TAHLİYE KARARINA İTİRAZ EDİLECEĞİNİ
DÜŞÜNMEMİŞTİK
Bir basın mensubunun, "Çetin Doğan’ın tahliye olduktan
hemen sonra GATA’ya yatmasının şaibeli olduğu yönündeki görüşlere
ne diyorsunuz?" sorusuna avukat Celal Ülgen, "Çetin
Doğan’ın tahliye olacağını biz bir ay önceden bilebilir miydik? Bir
aydır Silivri Devlet Hastanesi’ne, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na hem
dilekçelerle hem de çektiğimiz fakslarla, telgraflarla duyurarak
’çok ileri bir rahatsızlıkla derhal hastaneye sevk edilsin’
diye taleplerinde bulunduk. Tahliye olunca tekrar itirazı
düşünmüyorduk, tutuklanacağını, böyle yasadışı bir olayın
gerçekleşeceğini düşünmüyorduk. Çocukları ile eşi ile
evinde oturmak varken dinlenmek varken niçin hastaneyi tercih
etsin. Bu hayatın olağan akışına uygun mu? Bu nedenle
Çetin Doğan cezaevine giridiği zaman nasıl dik durduysa, bugün de
öyle dik duruyor. Eğer bir sağılma olursa kesinlike hastanede
kalmayacaktır. Bunu bilmenizi istiyorum. Bu tür istismarlar ne
yazık ki yapılıyor ama bu kişileri biraz izana davet ediyorum.
Çetin Doğan tutuklanmayı beklemiyordu. Bu olağanüstü bir durum"
diye yanıt verdi.