Türkiye böyle düello görmedi
Abone olKılıçdaroğlu sakindi, Fırat stresliydi. Belgeler havada uçtu. İki taraf da çok bastırdı. Bakın düelloda neler yaşandı?
İNTERNETHABER
Fırat Kılıçdaroğlu'nu "müfteri" ilan etti. Kılıçdaroğlu Fırat'a
"baron" dedi... Bir türlü bitmeyen kavga düelloyla son buldu.
Ak Parti'nin ve CHP'nin ikinci adamları Meclis'te kapıştı.
Kılıçdaroğlu belgelerle konuştu. Fırat da karşı belge sundu
ama ikisi de başka başka konulardan bahsettiler.
RUH HALLERİ: Kılıçdaroğlu sakindi, Fırat stresliydi... Fırat konuşurken, Kılıçdaroğlu'nun kılı kıpırdamadı, ancak Fırat, söz sırası Kılıçdaroğlu'ndayken mimikleri ve jestleriyle rahatsızlığını ortaya koydu.
Kılıçdaroğlu'nun ilk iddiası Fırat'ın bir kontrolöre "haksı
|
iLK RAUND "müfteri" iddiası |
İkinci iddia "Fırat'ın eskiden yönetim kurulu olduğu MENAS şirketi onun zamanında hayali ihracat yaptı mı yapmadı mı?"ydı. Kılıçdaroğlu Danıştay raporunu sundu. Belgeye göre şirketin hayali ihracatı ispatlanıyordu. Ama Fırat'a göreyse Cumhuriyet Başsavcılığı iddilara karşısında kovuşturmaya yer yok demişti.
Üçüncü iddia ise MENAS'ın tırında uyuşturucu bulunduğunda Fırat'ın şirketten ayrılıp ayrılmadığına ilişkindi. Kılıçdaroğlu MENAS'ın kırmızı hatta yani süpheli bir şirket olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu "Velev ki ortağı olsam, uyuşturucu bulunsa benimle ilişkili midir?" diye sordu. Kılıçdaroğlu "siz hiç yakalanan uyuşturucu baronu gördünüz mü" diyerek son noktayı koydu.
Bu her yönden bir ilkti. |
GALİP KİM? Tartışmadan önce Fırat "iddialarını ispat etmesine gerek yok, şüphe yaratsa bile istifa edeceğim" diyordu. Tartışmadan sonra ise her şey yine aynı kaldı. CHP'lilere göre Kılıçdaroğlu, Ak Partililere göreyse Ak Parti kazanmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun iddialarına Fırat "yalan" dedi. Hatta onu özür dilemeye çağırdı. Kılıçdaroğlu ise "bu kadar belge sundum daha ne yapayım" diye kalktı masadan...
İŞTE BÜYÜK DÜELLO:
Düello Uğur Dündar'ın açılış konuşmasıyla başladı. Dündar kendilerini seçtikleri için her iki tarafa da teşekkür etti ve sözü önce Kılıçdaroğlu'na bıraktı.
İKİNCİ RAUNDDA Fırat biraz |
İLK İDDİA: FIRAT İFTİRA ATTI MI?
KILIÇDAROĞLU: Hayatım boyunca kimseye iftira atmadım. Şaban Dişli olayını ortaya koyduğumda bana yine iftira atıyor dediler. Deniz Feneri olayını ortaya attığımda bana yine iftira atıyor dediler.
Şimdi size bir belge gösteriyorum. Bir ihbar dilekçesi. "Adı geçen kontrolör mesleğe giriş tarihteki servet beyanıyla bugünkü serveti karşılaştığında servetinin haksız bir şekilde büyüdüğü görülecektir" diye bir iddia var. O iddiayı yapan da Fırat'tır...
MENAS'I ARAŞTIRAN KONTROLÖRÜ ŞİKAYET ETMİŞ
"Gel gel, elini kirletme gel" |
Peki bu ihbar dilekçesi neden veriliyor? Ukrayna Hükümeti
MENAS'ın gönderdiği dilekçelerinin sahte olacağını Türk Hükümetine
bildiriyor. MENAS'ı araştıran kontroler de sülalesine
kadar inceleniyor. 2 Müfettiş inceliyor ve kontrolörün suçlandığı
bütün olaylardan aklanıyor.
Fırat bununla da yetinmiyor. Bu arkadaşımızı görevini kötüyü
kullanmaktan mahkemeye veriyor. Kararın bir bölümünü okuyorum.
"Müşteki Dengir Mir Mehmet Fırat'ın iddialarının iddiadan
öteye gitmediği anlaşılmakta, atılı suçtan beraatine karar
verilmiştir"
Şimdi soruyorum: Kim müfteri kim değil? Benim
söylediğim her şey doğru çıktı. Bir politikacı halkın önüne
çıkarken her söyled
GALİP GELEN KİM? |
Düellonun galibi kim oldu? Fırat mı
yoksa Kılıçdaroğlu mu? |
BEN ŞİKAYET HAKKIMI KULLANDIM
FIRAT: Ben siyasetçi olmanın
ötesinde TC vatandaşıyım. TC'nin verdiği her hakkı kullanırım. Bu
tahkikatı yürüten kişi Diyarbakır CHP aday adayı mıydı? Eğer aday
idiyse bir kere organik bağı vardır CHP'yle... Doğrudur,
ben şikayet hakkımı yetkili merciler hakkında kullandım ve bundan
sonra da kullanırım. Belgelerin belli bir kısmını okuyor,
tümümü okumuyor. Ne diyor bu belge mal beyanı yönünden bir
suç oluşmuyor. Fakat haksız yere beni suçladığından dolayı
mahkemeye sevkine karar veriliyor. Demek ki benim söylediklerimden
birisi uygun b ulunmuyor, diğeri uygun bulunuyor ve mahkemeye sevk
ediliyor. A
UĞUR Dündar'ı fena halde |
İKİNCİ İDDİA: FIRAT'IN ŞİRKETİ HAYALİ İHRACAT YAPTI MI?
KILIÇDAROĞLU: İddiam şuydu. Dengir Mir Mehmet Fırat'ın ortağı olduğu MENAS hayali ihracat yaptı mı yapmadı mı? Fırat hayır dedi. MENAS Mersin'de ihracat yapıyor. Devlet teşviği alınıyor. Bir kontroler olayı inceliyor. Diyor ki ihracat yapılmış gibi gösteriliyor. Ama dışarıdan döviz gelmiyor. Dışardan gelmiş gibi gösterip ihracat teşviki alıyorlar. Daha sonra bir inceleme daha yapılıyor. Alınan teşvikler MB'ye geri veriliyor. Şirket "aldığımız teşvikleri Merkez Bankasına geri verdik ama dava açacağız" diyor. Dava açılıyor. Kararın son paragrafını okuyorum. Paranın haksız olarak geldiğinde bir şüphe yoktur...
DANIŞTAY HAYALİ İHRACAT KARARINI ONAYLADI
Şirket temyiz ediyor. Dilekçede MENAS AŞ diyor ki eksik inceleme sonucunda hayali ihracat yapılmış konumuna getirildik. İtiraz nereye gidiyor. Danıştaya. Danıştayın şöyle diyor: İhracata ödenen paranın haksız olarak edinildiği sabit olduğundan paranın geri istenmesine....
Temyiz nedenleri kararının bozulmasına gerek bırakmamıştır. Hayali ihracat kesinleşti mi? Evet... Danıştay hayali ihracat kararını onayladı. Bu dönemlerde FIrat o şirketin yönetim kurulu başkan vekili...
FIRAT: CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI "KOVUŞTURMAYA YER YOK" DEDİ
FIRAT: Bu soruşturma raporu devletin tüm kademelerine gidiyor. Bu arada Mersin Cumhuriyet Başsavcığı bunu inceliyor. Ve kovuşturmaya yer olmadığına karar veriliyor.
Siyaset yapıyoruz. Siyaset dürüstlük sanatıdır aslında. Delillere dayanmadan bir kişiye iftira atılmaz... Ben milletvekili olduğum andan itibaren yönetim kurulundan çekilmişimdir. Eğer ben bu olayın olduğu tarihte yönetim kurulu üyesiysem haklılılığı kabul edeceğim. O tarihte ben sadece bir anonim şirketin ortağıyım. Bu konuda yapılan iddia asılsızdır. Hukuken geçersiz iddia olmaktan öteye geçmemektedir. Ben bir özür bekliyorum.
98'DE HALA YÖNETİM KURULU İKİNCİ BAŞKANI
KILIÇDAROĞLU: Benim sözüne
ettiklerimin sayın Fırat'ın sözettikleriyle alakası yok. Olay
kesinlikle 24 Ekim 2000 günlü rapora dayanıyor. Sizden istirham
ediyorum. Orhan Tur'un düzenlediği bu raporu lütfen
gazetecilere dağıtın. Ben size danıştay kararı, kesinleşen kararı
okuyorum. Ben size zaman aşımına uğratılan dosyadan
bahsediyorum. Bu raporları düzenleyen arkadaşların ne
CHP'yle, ne de siyasetle alakası var. Bu raporda gümrük müfettişi
Menas'ın İngiltereye gönderdiği maları soruyor.
"İngiltereye geldi mi?" diyor. İngilizler inceliyor ve bu şirketin
varolduğuna dair bir bulguya rastlanmadığı, gönderilen yerin var
olmadığını söylüyor. Raporun düzenlendiği 98'lerde yapılan ihracat
zamanında Yönetim Kurulu ikinci başkanı. 98'de o görevden
ayrılmış...
SAHTE BELGE GÖSTERMEYİN
FIRAT: Bana yöneltilen suç ayrı. Bahsedilen şeyler ayrı. Danıştay raporu 2003'e ait... Şüphelilerden Fırat'ın suç tarihinde yönetimde olmaması... Bilirkişi raporunda gösterilmiştir. Burada zamanaşımından düştüğüne dair tek bir ibare var mı? Danıştayla ilgili şu karar verilmiştir diyeceksiniz, başka bir rapor göstereceksiniz. Kaçakçılıktan mürürü zamana getireceksiniz. Özür borcunuz varsa, özrünüzü diler gidersiniz. Lütfen sahte belge göstermeyin, yalan beyanda bulunmayın.
Biraz sonra size gelen Danıştay raporunu inceleyin. İkisinin arasında bir ilişki olmadığını göreceksiniz.
BENİM BAHSETTİĞİM RAPOR MASAK'A BİLE GİTTİ
KILIÇDAROĞLU: MENAS şirketiyle ilgili 3 rapor var. Benim hayali ihracat raporuyla tespit ettiğim rapor 24 Ekim 2000 tarihli rapordur. Bu rapor gizleniyor. MASAK'a gitti. Ne yaptılar bilmiyorum.
24 Ekim 2000 tarihli rapor yaptı diyor. Size Danıştay'ın verdiği resmi kararı verdim. Bu raporda MENAS'ın hayali ihracat yaptığı mahkeme raporu var...
Üçüncü raporu ben bilmiyorum. İtirazım yok tabii ki. Yargının kesinleştirdiği bilgiyi, raporu, tüm süreci açıkladım. Daha ne açıklayayım.
O RAPORU HAZIRLAYANLAR CHP'DEN ADAY MIYDI?
FIRAT: Bu raporu benim dava açtığım kontrolörün yani CHP'den aday adayı olan kişinin hazırladığını biliyor mu, bilmiyor mu? Yemin etsin inanacağım.
ÜÇÜNCÜ İDDİA: TIRDA UYUŞTURUCU YAKALANDI MI?
KILIÇDAROĞLU: Mehmet Mir Dengir Fırat'ın en büyük ortağı olduğu MENAS'ın tırında 89 kilo eroin yakalandı mı yakalanmadı mı? 27 Şubat 2008'de yakalandı... Fırat oradan ayrıldığını söylüyordu. Fakat bir süre sonra elime bir belge geçti. Belge şu: Gümrükler Genel Müdürlüğüne yazılmış.
"Gümrük Müsteşarlığınızdan her türlü engelleme işleminin durdurulmasını rica ederim." Yazının altında Abdülkadir Gürüz'den sonra Dengir Mir Mehmet Fırat'ın ismi var.
O TARİHTE GERÇEKTEN ŞİRKETİN ORTAĞI DEĞİL MİYDİ?
Elinizi vicdanına koyun: Ben iktidardaki partinin milletvekiliyken kim benim adımı bu yazının altına koyar. Sayın Fırat siyasi nufüzünü burada açıkça kullanmıştır. Araştırdık tabii.... Fırat diyor ki ben 1 Eylül 2007'de ayrıldım. Ayrılma yazısı budur: Bir daktiloyla yazılmış.. Sonra yönetim kurulu toplanıyor. "1.7. 2007'de ayrılmıştır" diye Yönetim Kurulu kararı alıyorlar. Aradan 8 ay geçiyor. Vatan gazetesi haber yapıyor. Fırat "ben ordan ayrıldım" diyor. Gazetenin haberinin bir gün sonrasında notere gidiliyor ve ayrıldığına ilişkin belge alınıyor. Ticaret sicilde de şirketten ayrıldığı 4 Eylül 2008'de yayınlanmış. Eğer ayrıldıysanız niye 8 ay bekliyorsunuz da uyuşturucu işi patladıktan sonra notere götürüyorsunuz daktiloyla yazdığınız ayrılma yazısını...
HİÇ YAKALANAN UYUŞTURUCU BARONU GÖRDÜNÜZ MÜ?
Değerli basın mensupları siz bugüne kadar uyuşturucu baronlarını yakalandığını duydunuz mu? Van'da uyuşturucu baronlarının karakol bastığını hep birlikte yaşamadık mı? Fırat "suçlular bulundu. Şoför hapiste" diyor... TBMM başkanlığı uyuşturucu raporunda yazıyor: "Şoföre suçu üstüne al çoçuklarına bakarım" diye...
MENAS KIRMIZI HATTA
Gümrükte bir deyim var. Sarı, kırmızı, yeşil hat... Yeşil hatlar aranmaz. Sarı hatlardakilerin evraklar incelenir. Kırmızı hattakiler didik didik incelenir.
MENAS kırmızı hatta. "Kırmızı hattaki bir firmayı bu hattan çıkarın" diye neden Fırat'ın adının olduğu bir belge yazılır?
Fırat demişti ki "ispatlamasına gerek yok, kamuoyunda şüphe uyandırsa bile istifa edeceğim" diyor. Tüm bunlardan sonra sizin aklınıza kuşku gelmez mi, benim aklıma geldi.
AYRILDIĞIM GÜNE İLİŞKİN BANKA DEKONTU VAR
FIRAT: Ben şu tarihte hissemi devretmişim. Bunu yönetim kurulu kararına işliyorlar. Notere gitme sebebi şu: Vatan Gazetesi haber yapınca MENAS'a ulaşıp alınan kararın noter tastikli Vatan Gazetesine gönderilmesini istedim.
Peki doğru mu? Ama ben o tarihte sattığımla ilişkili bankadaki hesaplarına paranın geldiğine görebilirsiniz. Dolayısıyla ben o gün ayrıldım.
VELEV Kİ AYRILMAMIŞ OLSAYDIM
Velev ki ayrılmamış olsaydım... Ortak değilim ama haydi ortağıydım, öyle diyelim... Sizin tırda eroin yakalandı mı, yakalanmadı mı? Senede 1500 araçlık nakliye yapılıyor. Baron baron diyor, ben Baron değilim. MİR'im. Mir bey demek. Ben parayı avukatlıktan da kazanmadım. Benim 16. dedemden beri gelir zenginliğim...
O ŞOFÖR TAKİP EDİLİYORDU
O şoför daha önceden de takip ediliyor. Hemen buluyorlar ve tevkif ediliyor. İlk yakalandığı anda da aynı ifadeyi veriyor. Irak'a mal götürmüştüm. Geri dönerken Urfa civarında bana bu yükü verdiler. Hollanda'da bana teslim edince para vereceklerdi. Beni de tehdit ettiler. MENAS'tan kimseyi çağırmadılar. Eroinlerin üzerinde 4 kişinin parmak izi tespit ediliyor.
Diyelim ki basın Fillandiyadan kağıt getiriyorsunuz. Gümrükte kokain çıktı. Gazete patronları mıdır bunun suçlusu?
Allahtan korkun ya, elinizi vicdanınaza koyun. Vatan gazetesi her satırında beni akladı. Şüphe yaratsanız doğru. Ama şüphe yaratmadınız. Bunun bir iftira mekanızması olduğnuu yer yerde söyleyeceğim.
VELEV Kİ ORTAĞI OLSA DOĞRU OLMAZDI
KILIÇDAROĞLU: Şoför şüpheli birisiydi dedi. Düzgün çalışan bir firma neden o şoförleri çalıştırıyor. Menas'ı kırmızı hatta alan ben değilim. Menas'ın incelenmesini isteyen de bürokrasi değil. Son istek Ukrayna'dan geldi... Siyasette nasıl ahlak temel kuralsa, ticarette de öyle. Çift faturayı alenen telafuz ediyorsa sistem bitmiştir demektir.
Ben ortağı dahi olsam ne olur dedi Sayın Fırat? Japonya'da dağıtılan bir pirincin küflü olması nedeniyle istifa etmişti. Fırat diyor ki ben başında olsaydım da uyuşturucu çıksaydı bile ne olurdu? Doğru olmazdı.