Otomobil ve teknoloji kelimeleri yan yana gelince aklınıza hangi ülkeler geliyor? ABD? Japonya? ya da Almanya? Evet, biliyoruz ki neredeyse hepiniz bu 3 ülkeden birinin ismini zikrettiniz. Şimdi tüm bildiklerinizi bir kenara bırakın ve aşağıdaki röportajı okumaya hazır olun. Çünkü Erbakan Malkoç, bir Türk’ün dünyadaki kuralları alt üst edemeyeceği inancını yıkarak ülkemizin ismini dünyanın dört bir yanında duyuruyor. Dünya otomobil devlerinin kendisini hayranlıkla izlediği Malkoç, yılın ikinci yarısında konuşan otomobil ile sektörde çığır açmaya hazırlanıyor. - Bu sene DizaynVip by Erbakan Malkoç markasını dünya arenalarında sıkça duyduk ve açıkçası bizleri gururlandınız. 2017 yılının ilk yarısına baktığınızda DizaynVip olarak nasıl bir dönem geçirdiniz? ERBAKAN MALKOÇ: DizaynVip olarak 2017 yılı için “bizim altın yılımız” diyebilirim. Bu sene başarılarımızın üzerine yeni başarılar ekledik. Önemli atılımlar gösterdik. Bunlardan birincisi katıldığımız fuarlar oldu. Dünyanın en büyük otomobil fuarları arasında yerini alan ve bu sene 87.’si düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nın otomobil sektörü açısından ayrı bir yeri bulunmaktadır. Dünyanın en zengin ülkelerinden İsviçre’de düzenlenmesi dolayısıyla otomobil üreticileri için bu fuar, aynı zamanda bir şov alanı da… Bu sene fuara 62 ülkeden 180 firma katılım gösterdi ve fuarda 900 model sergilendi. Kompakt araçlardan egzotik hiper otomobillere, dünyanın en pahalı tasarımlarından fütüristik konseptlere kadar çok geniş çeşitlilikte otomobiller fuarda yerini aldı. Biz de otomobil dönüşüm sektöründe yer alan tek Türk firma olarak fuarda yerimizi aldık. Akabinde katıldığımız 17. Auto Shanghai 2017’ye ise tam 1 milyon ziyaretçi geldi. 25 ülkeden 1500 firmanın arasında tek Türk olarak yer almamız gurur vericiydi. Düşünün yanımızdaki stantta Bugatti, diğer yanımızda dünya devleri Lamborghini, Porsche, Bentley ve bu markaların arasında bir Türk Markası olarak DizaynVip By Erbakan Malkoç. Bu öyle büyük bir gurur ki… Bayrağımızı uluslararası arenalarda gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz. 12-24 Eylül tarihleri arasında 67. İAA Frankfurt Otomobil Fuarı’nda otomobil dönüşümünde katılan tek Türk firması olarak yine DizaynVip by Erbakan Malkoç markasını göreceksiniz. Ülkemiz işte hep böyle büyük mutlulukları hak ediyor. Diğer bir başarı noktamız ise Mercedes-Benz ile vip araç dönüşümünde yetkili van partner’lık antlaşmamızı uzatmamız oldu. Üçüncüsü ve en önemlisi de yılın son çeyreğinde lanse edeceğimiz “konuşan araba”! Hazır olun, dünya’da otomobil dönüşümünde taşları yerinden oynatacağız. -Konuşan araba, hepimizi oldukça heyecanlandıran bir konu. O konuya gelmeden, öncelikle biraz fuarlardan konuşmak istiyorum. Her iki fuarda da DizaynVip By Erbakan Malkoç standına olan ilgi nasıldı? E.M: Her iki fuarda da “Siz söyleyin, o yapsın” mottosuyla hayata geçirdiğimiz ve dünyanın en önemli isimlerinin sahip olmak için sıraya girdiği “DV-Diamond” aracımızla yer aldık. Dünya basını ve otomobil tutkunları tarafından çok yoğun ilgiyle karşılaştık. Fuarın ilk gününden son gününe kadar standımız büyük ilgi ve merakla ziyaret edildi. Dünya otomobil devlerinin yapamadığı bir tasarımı “Made in Turkey” damgası vurarak dünya arenalarına çıkartmaktan büyük gurur duyuyoruz. Dünyanın en önemli iş insanlarının ihtiyaç duyduğu ve lükse dair her şeyin bir arada sunulduğu, bir uzay kapsülünü andıran “DV-Diamond” modelimize otomobil tutkunları; kapılar açılsın, kahve makinesi hazırlansın, masaj koltuğu aktif hale getirilsin, perdeler kapatılsın gibi komutlar verdi ve aracımız tüm bu komutları yerine getirdi. DV Diamond aracımızda tam 196 parçayı sesle hareket edebiliyoruz. 1,5 kilometre kablo kullandığımız, hand-made özelliği taşıyan DV-Diamond için 8 ay sıra beklemek gerekiyor. Bugün Çinliler dünya otomobil üreticilerinin tasarımlarını taklit ederlerken, bizim tasarımlarımızı taklit edememeleri aslında teknolojide ve tasarımda ne kadar ileride olduğumuzu da gösteriyor. -Cenevre Fuarı’nda aynı zamanda MotoGP Dünya Şampiyonu Jorge Lorenzo da standınızı ziyaret etmiş. E.M: Biliyorsunuz 29 yaşındaki Lorenzo, tam 5 kez MotoGP Dünya Şampiyonu oldu. Lorenzo üst üste kazandığı başarılarla efsane pilotların arasına ismini yazdırdı bile. Kendisi bizim tasarımlarımızı yakından takip eden biri olarak standımızı ziyarete geldi ve DV Diamond modelimiz için siparişte bulundu. Araca adımını attığı an, hayranlığını gizleyemedi. -İhracat rakamlarınız çok önemli seviyelerde. Gelecek hedefleriniz arasında neler bulunuyor? E.M: Biz bugün DizaynVip olarak 3600’ün üzerinde parçayı bir araya getirerek Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya başta olmak üzere dünyanın 35’ten fazla ülkesine ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Ayrıca size bahsetmiş olduğum bu 3600’ün üzerindeki parçanın yüzde 98’ini kendi ülkemizden temin ediyoruz. Yani tamamen yerli üretimle, dönüştürdüğümüz otomobilleri ihraç ediyoruz. DizaynVip by Erbakan Malkoç imzasıyla, diğer bir deyişle kendi markamızla ihracatımızı gerçekleştiriyoruz ve hükümetimizin de son dönemde hassasiyetle üzerinde durduğu katma değeri yüksek ihraç ürünleri üretme konusunda DizaynVip olarak önemli bir pozisyondayız. DizaynVip olarak kilogram başı 250 Dolar ile 1000 Dolar arası katma değerimiz var. Türkiye’nin genel ihracat ortalamasının 1,4 Dolar olduğunu düşünürseniz, ülkemize nasıl bir katma değer sağladığımızı da görebileceksiniz. DizaynVip olarak yılda 360 araç dönüştürüyor ve bu araçların yüzde 50’sini hem direkt hem de bayilerimiz aracılığıyla ihraç ediyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren ihracatımızı daha da arttırmak üzere ciddi yatırımlara, ileri teknik bilgisayar destekli yatırımı ekledik. Yılın ikinci yarısı itibarıyla yatırımlarımıza hız kazandıracağız yani hand-made özelliğimizi koruyarak hızlı üretime geçiyoruz. Dünyanın en önemli insanlarının sipariş verdiği bir şirkete sahibiz. Bu sebeple tabii ki hand-made özelliğimiz devam edecek ama bir taraftan da tamamen modellediğimiz, standardize ettiğimiz ve çok talep gören aracımızı bir başka banttan daha hızlı üretimle çıkartmayı planlıyoruz. Bizim amacımız katma değeri bu kadar yüksek olan ürünü hızlı hale getirip, ülkemize hak etmiş olduğu dövizi getirebilmek. Hem el yapımı işimiz devam edecek hem de en son teknolojiyi kullanarak üretim hızımızı artıracağız. Çünkü kalite ve üretim anlamında dünya standartlarının çok ilerisindeyiz fakat adetsel bazda henüz istediğimiz hızı yakalayamadık. Hızlı üretimle birlikte Türkiye, otomobil dönüşümü konusunda dünyanın üssü olacak. - Otomobil dönüşümünde trendler ne yönde? E.M:Dünyada otomobiller artık kişiselleşiyor. Örneğin; Mercedes van araçlarında aslında bir makam aracı özelliği yansıtmış durumda. Mercedes, van araçlarıyla iş insanlarını daha rahat ettirmek istiyor. Dolayısıyla dünyada şu anda trend, tamamen insanların hizmetine giren araçların tercih edilmesi. Farklılaşan ve farklılaştıran otomobiller ön planda. Yani araç hem farklı olacak hem de sizi farklılaştıracak. Siz aracın içerisine bindiğiniz zaman aracın sizin bütün isteklerinize cevap verecek özellikte olması lazım. Şu an Türkiye’de de durum bu şekilde. Artık kimse piyasada satılan en lüks, en pahalı aracı almakla ilgilenmiyor. Aksine aldıkları en pahalı araca nasıl kendi kişiliklerini yansıtacaklarının, dünyada sadece o aracın kendilerinde olduğunu hissettirmenin peşindeler. Türkiye’deki ortak zevkleri değerlendirdiğimiz zaman ise şunu söyleyebiliriz ki, müşterilerimizin neredeyse hepsi araçlarının yürüyen ofis haline dönüşmesini tercih ediyorlar. Zaman hepimiz için çok değerli ve yolda harcanılan vakit, araçta verimli şekilde kullanılabilmeli. Ayrıca kişiselleşen otomobillerde, araç sahipleri artık kendilerine uygun olan teknolojiyle araçlarının donatılmasını istiyor. Dünya sürekli gelişiyor, değişiyor ve tüketici talepleri de bu doğrultuda hep bir devinim içerisinde. Dünyayı çok yakından takip etmek gerekiyor. Biz de bu doğrultuda hayal gücümüzü sınırlandırmadan, tasarım ve teknolojide sınırları zorlayan araçlara imza atıyoruz. -Bir aracın dönüşüm süreci nasıl işliyor? E.M:Biz bir aracı alıp içinden dışına, A’dan Z’ye komple değiştiriyor. Bu işlemleri gerçekleştirirken de dünyanın en iyi malzeme üreticisi markalarıyla çalışıyoruz. Yazılımından tasarımına kadar her şey DizaynVip çalışanları tarafından gerçekleştiriliyor. Süreç ise şu şekilde işliyor: Önce hayal ediyor, hayallerimizi karakaleme yansıtıyoruz. Daha sonra karakalem çalışmalarını, bilgisayar ortamında 3D olarak boyutlandırıyoruz. Üretim departmanlarında, aracın içinde kullanılan en küçük parça bile kalıplardan çıkarıp üretiliyor. Yazılım tarafında ise aracın içerisindeki hareketli akşamların nasıl komuta edileceğine dair yazılımlar gerçekleştiriliyor. -Şimdi gelelim, konuşan araba konusuna… E.M: Evet, konuşan arabadan bahsediyorum. Yazılımından tasarımına kadar her şeyin DizaynVip’e ait olan, dünyanın ilk konuşan arabasını yılın son çeyreğinde lanse edeceğiz. Tüm çalışmalarımızı tamamladık, sıra dünyayı şaşırtmaya geldi. Otomobile “Hi! How are you?” diyorum ve o bana “Hi my boss, i am fine” diye cevap veriyor. Örneğin; koltuğunuz belinizi üşüttü diyelim. Hemen uyarı geliyor, “Koltuk soğutmanızı kapatıyorum, bilginize” ya da “Kahvenizi de yapayım mı?” diyor. Dünya devlerinin yapamadığı bir Türk firması olarak yapmanın gururunu hep birlikte yaşamaya hazır olun!