Türkiye 'aklını' kaçırıyor
Abone olATO, yurt dışında binlerce dolara okuyan, ancak kendilerine Türkiye'de gerekli ortam sağlanamadığı için dışarıda çalışmayı tercih eden gurbetçilere dikkat çekti.
ATO, yurt dışında binlerce dolara okuyan, ancak kendilerine
Türkiye'de gerekli ortam ve refah sağlanamadığı için dışarıda
çalışmayı tercih eden ünlü beyinleri “Bilimin Gurbet Kuşlarını”
nitelendirmesi ile son raporuna konu olarak seçti. ATO Başkanı
Sinan Aygün, “Beyin gurbetçileri sadece bavullarını alıp gitmiyor.
Beyin avcıları ulusal insani yatırımı temelinden söküp alıyor. Her
giden beyni ile Türkiye aklını kaybediyor” dedi. ATO'nun “Türk
Beyin Gurbetçileri” başlığı ile hazırladığı rapora göre, Türkiye
beyin göçü en fazla olan 32 ülke içinde 24'üncü, yurt dışına en çok
öğrenci gönderen ülkeler arasında 11. sırada olmasına rağmen, bu
kişileri yurt içinde tutamıyor. İyi eğitim görmüş her 100 kişiden
59'u yurt dışında çalışmayı tercih ediyor. Yurt dışında üniversite
eğitiminin maliyeti öğrenci başına yıllık 30 bin doları buluyor.
Buna göre yurt dışında okuyan 50 bin kişinin Türkiye'ye yıllık
maliyeti 1.5 milyar doları, 5 yıllık eğitim maliyeti ise 7.5 milyar
doları aşıyor. Türkiye yurt dışına giden 50 bin öğrenciden 30 bini
için her yıl 900 milyon dolar ödemekle kalmıyor, 5 yıllık eğitim
sonunda dönmeme maliyeti 4.5 milyar doları buluyor. Bu da gelişmiş
ülkelere karşılıksız hibe anlamına geliyor. GİDEN DÖNMÜYOR Raporda,
son 12 yılda sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın bursuyla yurt dışına
giden bin 991 gençten 769'unun dönmediği (% 38), buna paralel
olarak, TÜBİTAK bursiyerlerinin ülkeye dönmeme oranının ise % 21
olduğu belirtiliyor. Geri dönmeme en çok mühendislikte (bilgisayar,
uçak, elektrik-elektronik, haberleşme, makine, kimya, endüstri,
maden, metalürji, bioteknoloji gibi dallarda), tıpta ve daha az
oranda sosyal bilimlerde yoğunlaşıyor. Fen bilimlerinde master ve
doktora çalışmasını tamamlayanlar araştırma merkezleri ve
teknoparklarda yüksek ücretle çalışma imkanı bulabiliyor. DÖNENLER
MUTLU DEĞİL Dönen beyinler ise bilgi birikimleri ve deneyimleri
doğru yerlerde değerlendirilmediği, aldıkları ücretler
geçinmelerine yetmediği ve mesleki gelişimleri sekteye uğradığı
için mutlu değil. Yurtdışına gitmeyip Türkiye'de kalanların önemli
bir kısmı da ya küstürülüyor ya da düşük ücret ve düşük
motivasyonda çalıştırılıyor. Bu durum “Beyin Küsmesi” olarak
adlandırılıyor ve Türkiye adeta bir “Beyin mezarlığı”na dönüyor.
Raporda, Karbon kaplama teknolojisini icat ederek bilim dünyasında
çığır açan ve ABD'nin “Yüzyılın 100 bilim adamlarından biri” kabul
ettiği Prof. Dr. Ali Erdemir' e, yıllar önce iş aradığı Türkiye'de
resepsiyon memurluğu uygun görülmesi beyin küsmesine çarpıcı bir
örnek olarak gösteriliyor. EN BÜYÜK BEYİN AVCISI ABD Rapora göre 24
bini Almanya'da, 15 bini Amerika'da olmak üzere 50 binden fazla
Türk genci yurt dışında eğitim görüyor. Bu ülkeleri İngiltere,
Kanada, Belçika, Avustralya, Fransa ve G. Afrika izliyor. Türkiye
ABD'de en fazla öğrenci okutan 9'uncu ülke konumunda. Gençlerin
akıllarını çelen, hayallerini süsleyen bu ülkeler, yetişmiş ve
eğitimli işgücüne büyük kolaylıklar sağlıyor. Örneğin bir numaralı
beyin avcısı konumundaki ABD, her yıl 200 bin kalifiye elemana,
Kanada ve Avustralya ise 40 bin kalifiye elemana geçici çalışma
vizesi veriyor. TÜRK BEYİN GURBETÇİLERİ ATO'nun raporuna göre, yurt
dışında önemli görevlerde çalışan beyin gurbetçilerinden bazıları
şöyle: PROF. DR. MUZAFFER ŞERİF: Sosyal Psikoloji alanında dünyada
otorite. Psikoloji kürsüsü Öğretim Üyesi Dr. Muzaffer Şerif,
Güneydoğu Anadolu'da köylüler arasında yaptığı bilimsel
araştırmaları esnasında zamanın yönetimi tarafından gözaltına
alınır. Emniyette sorgu-sual, mahkeme derken derdini kimseye
anlatamaz. Bu yetenekli beyini ABD görür ve derhal sahip çıkar.
Adına Enstitü kurar. Ölümü üzerinden yıllar geçmesine rağmen
Muzaffer Şerif Sosyal Psikoloji bilim dalının dünyadaki en etkili
tek ismi olarak kalır. Günümüzde kullanılan psikoloji kavramlarının
isim babası olur. Fakat bu büyük beyin artık bizim değildir. Çünkü
bu gerçek bilim adamımız ABD vatandaşıdır ve soyadı da SHERIFF
olarak değiştirilmiştir. GAZİ YAŞARGİL: Beyin Cerrahı. Alanı
nöroşirurjide rakipsiz kabul edilen Yaşargil, halen Amerika'da
yaşıyor. MEHMET ÖZ: Kalp hastalıkları uzmanı. New York Colombia
Üniversitesi'nde görev yapan kalp cerrahı Öz, Batı tıbbı ile
alternatif tıbbı birleştiren çalışmalarıyla tanınıyor. MURAT GÜNEL:
Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olan Ankaralı Murat Günel de beyin
gurbetçilerinden. “Yeni Gazi Yaşargil” denen Günel, Yale-Çapa
arasında kurulan beyin göçü köprüsünden geçenlerden sadece biri.
DR. GÖKHAN HOTAMIŞLIGİL: Harvard Üniversitesi'nde Genetik ve
Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı. Obezite, şeker hastalığı ve
kalp hastalıklarıyla ilgili kendisine patent kazandırmış
çalışmaları var. EMRAH YÜCEL: Oscarlı afişlerin sahibi. Özellikle
ödül aldığı ”Frida” afişi ve “Rüyamdaki Amerika”, “28 Gün”, “Panama
Terzisi”, “Kadınlar Ne İster” ve daha birçok Hollywood filminin
afişleriyle tanıdığımız Yücel, şu anda Amerika'da yaşıyor. FERYAL
ÖZEL: NASA'nın en başarılı astrofizikçilerinden. Bilim adamı Özel,
Einstein'ın aralarında bulunduğu 20 dehadan oluşan Büyük Fikirler
Listesi'nde yer alıyor. PROF. DR. ATİLLA ERTAN: A.Ü. Tıp Fakültesi
mezunu Gastroenterolog, ABD'nin en seçkin 10 klinik hekimi arasına
girdi. Ertan, dünyaca ünlü Methodist Hastanesi'nde sindirim
hastalıkları konusunda tıbbi direktörlük görevinde bulunuyor. PROF.
DR. ALİ ERDEMİR: Nano teknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas
özelliği taşıyan buluşuyla, uygulamalı bilimin Nobeli R&D
ödülünü 3 kez kazandı. 1987 yılından beri ABD'nin Chicago kenti
yakınlarında bulunan Argon laboratuvarlarında araştırmalarını
sürdürüyor. PROF. DR. ASLIHAN YENER: Chicago Üniversitesi'nde
görevli Arkeolog. ESEN ERCAN ALP: ABD Enerji Bakanlığı
Laboratuvarları'nda araştırmalar yapan fizikçi, 5 bin yıllık metal
heykeli röntgen cihazında analiz ederek, 1949 yılında icat edilmiş
olan radyo karbon tekniğine son vererek arkeolojik araştırmalarda
yeni bir dönemin başlamasına ışık tuttu. AYŞEM SUNAL: Belçika
Kraliyet Baş dansçısı. Ankara Devlet Balesiyle gittiği Japonya'daki
bir yarışmada Anvers Kraliyet Balesi Müdürü Robert Denvers'ın
Belçika'ya davet etmesi üzerine bu ülkeye yerleşti ve kariyerine
hala burada devam ediyor. HALDUN DİRESKENELİ: Amerikan Uzay ve
Havacılık Dairesi NASA'da görev yapan, ancak bir süre önce yaşamını
yitiren Direskeneli, ODTÜ'yü bitirdikten sonra yaşanan beyin göçü
ile ABD'ye gitmişti. NEVA ÇİFTÇİOĞLU: Amerikan Uzay ve Havacılık
Dairesi NASA'da çalışan Türk kadın araştırmacı. VAMIK VOLKAN:
ABD'de yaşayan ünlü Psikanalist. Yaptığı çalışmalarla psikiyatri
alanında dünyanın en prestijli ödülü sayılan ”Sigmund Freud” ve “En
İyi Eğitmen Ödülü”nü aldı. PROF. DR. HASAN GARAN: New York
Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölümü Başkanı olan Garan,
ABD'de en çok tercih edilen doktorlar listesinde yer alıyor. PROF.
DR. AHMET ÇAKMAK: Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Mareşal
Fevzi Çakmak'ın torunu. Princeton Üniversitesi İnş.Müh. Bölümünde
deprem konusunda çalışmalar yapıyor. PROF. DR. REŞAT KASABA:
Washington Üniversitesi Jackson Uluslararası ilişkiler Yüksek
Okulu'nun Başkanlığını yaptı. PROF. DR. OLCAY ÇIĞTAY: 30 yıl
Georgetown Üniversitesi Hastanesi Lombardi Kanser Merkezi Mamografi
Bölümünü yönetti. FATİH ÇULHA: Bilgisayar Mühendisi. Maryland
Eyaleti'ndeki Amerikan Deniz Kuvvetleri Hastanesinde geliştirdiği
veri tabanı projesiyle çalıştığı şirketin binlerce elemanı
arasından birinci seçildi. PROF. DR. AYDIN ARICI: Yale
Üniversitesi'nde hormon hastalıkları ve kısırlık konusunda başarılı
çalışmalar yürüten araştırma merkezini yönetiyor. SÜLEYMAN GÖKOĞLU:
NASA'nın Glenn Uzay Merkezinde çalışıyor. DR. RAHMİ ÖKLÜ: ABD'nin
en iyi hastanelerinden Cornell'de çalışan Öklü, beyindeki tıkanan
damarların tedavisinde mucizeler yaratıyor. PROF. DR. MÜNCİ
KALAYOĞLU: Binin üzerinde karaciğer nakli yaptı. Karaciğer nakline
getirdiği yenilikler ile alanında dünyanın en önde gelen bilim
adamaları arasında yer alıyor.