Türkiye AB’ye girerse...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni "çeşitli" bir oluşum haline getireceğini ve birliğin temsil gücünün artacağ...
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni
"çeşitli" bir oluşum haline getireceğini ve birliğin temsil gücünün
artacağını söyledi.
IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları için ABD’nin başkenti
Washington’da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Johns
Hopkins Üniversitesi’nde “Son Gelişmeler Işığında Türkiye’nin
Ekonomi ve Dış Politikası” başlıklı bir konuşma yaptı. Babacan,
konuşmasında Türkiye’nin, AK Parti hükümetinin başta olduğu son 11
yılda, siyasi, sosyal ve ekonomik olarak önemli bir geçiş süreci
yaşadığından bahsederek, kişi başına gayrisafi yurtiçi hâsılanın 3
katına çıkarıldığını vurguladı.
Türkiye-AB ilişkilerine yönelik bir soruyu cevaplayan Başbakan
Yardımcısı Babacan, “AB sürecinde zaman zaman gerilemeler yaşansa
da Türkiye olarak bu süreçten hem siyasi hem ekonomik standartlar
açısından bazı somut yararlar görüyoruz. Ekonomik standartlar
açısından bakıldığında, Türkiye şu anda AB’nin çok sayıda üyesinden
daha iyi bir performans gösteriyor” diyerek Türkiye ekonomisinin AB
sürecinde bir engel teşkil etmediğini ifade etti.
“TÜRKİYE’NİN AB’YE GİRMESİ AB’NİN TEMSİL GÜCÜNÜ ARTTIRIR”
Türkiye’nin AB’ye girmesinin, AB’yi daha çeşitli bir oluşum haline
getireceğini ve AB’nin temsil gücünün artacağını dile getiren
Babacan, “Türkiye AB’ye girdiğinde Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta
Asya, AB’nin kendilerine daha yakın olduğunu hissedecek. Bu da
AB’nin küresel çaptaki rolünü arttıracak ve oluşumu yalnızca
Avrupai bir yapı olmaktan çıkararak küresel bir aktör haline
getirecek. Bu, Türkiye’nin yapacağı büyük bir katkı olacak” diye
konuştu.
"PES ETMEK YOK"
AB’deki oy hakkına sahip ülkelere bakıldığı zaman, iki kurucu ülke
olan Fransa ve Almanya’nın merkezi bir rolü olduğunun görüldüğünü
dile getiren Babacan, “Fakat biz de nüfusumuzdan dolayı AB’ye
girdiğimiz ilk günden itibaren karar verme mekanizmalarında aynı
söz hakkına sahip olacağız” dedi. “2008-2009 krizi sonrasında asıl
soru, Türkiye’nin ne zaman AB’ye girmeye hazır olacağı değil,
AB’nin Türkiye için ne zaman hazır olacağıdır” diye konuşan Babacan
içinde Türkiye’nin bulunduğu bir AB’nin aynı kalmayacağını ve
değişeceğini söyleyerek, “Ancak bu değişiklik AB için çok olumlu
bir değişiklik olacak. Bu yüzden bu kadar ısrarcı davranıyoruz ve
bu yüzden yalnızca AB’ye katılıma yönelik görev yapan bir
bakanlığımız ve ayrı bir AB bakanımız var” ifadelerinde bulundu.
Babacan, Türkiye’nin AB sürecinde pes etmeyeceğini ve ısrarcı
olacağını vurgulayarak, “Çünkü bunun bir kazan-kazan süreci
olduğunu ve ortaya aynı şekilde bir sonuç çıkacağını düşünüyoruz"
dedi.
(İHA)