Türkiye AB için kritik süreçte
Abone olTürkiye'nin 2005 yılında müzarekerele başlayabilmesi için iki ay içinde çok önemli adımlar atması gerek.
Kopenhag Zirvesi’nde alınan karar uyarınca Türkiye’nin 2005’in
ilk yarısında tam üyelik müzakerelerine başlayabilmesi için 2003’ün
Ekim ya da Kasım ayında yayınlanacak ilerleme raporunun mutlak
surette olumlu çıkması gerekiyor. Diplomatik kaynaklar, 2003
ilerleme raporunun olumlu çıkması için Türkiye’nin haziran ayı
sonuna kadar AB reformları çerçevesinde icraatlarını Brüksel’e
bildirmesinin şart olduğunu belirtiyor. İlerleme raporunun iskeleti
haziran ayında şekillenmeye başlıyor ve sonra yapılan reformlar
rapora ekleniyor. Türkiye’nin geçen ay ortalarında kabul edilen
gözden geçirilmiş Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB)’ne de en kısa
sürede güncelleştirilmiş Ulusal Program (UP) ile cevap vermesi
bekleniyor. Mayıs ayı sonlarında tamamlanması beklenen
güncelleştirilmiş UP’nin bu kez yeni KOB’la tamamen örtüşmesi
gerekiyor. Türkiye’nin ilk UP’si AB’nin beklentilerini
karşılamamıştı. Türkiye’nin müzakerelere başlama ya da erteleme
kararı verecek olan Aralık 2004 zirvesine kadar 2+12 ayı olduğu
belirtiliyor. 2 ay önümüzdeki mayıs ve haziran aylarını, 12 ay ise
Haziran 2003–2004 dönemini kapsıyor. Brüksel’deki gözlemciler
Türkiye’nin vaktini “çok rasyonel” kullanmak zorunda olduğunu
belirtiyorlar. Verheugen: 2003’te bitsin AB Komisyonu’nun
genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen geçen ay yapılan
Ortaklık Konseyi’nde ve daha sonraki müteaddit açıklamalarında
Türkiye’nin 2003’te bütün mevzuat değişikliklerini gerçekleştirmesi
gerektiğini, 2004’ün ise uygulamaya ayrılmasını istedi. Verheugen,
2003’te mevzuat değişikliklerinin bitirilmesi durumunda Komisyon’un
işinin de kolaylaşacağını ve 2004’te sadece değişikliklerin
uygulamaya ve sıradan Türk vatandaşının hayatına nasıl yansıdığına
bakma imkanlarının olacağını vurgulamıştı. Türkiye’nin Aralık 2004
zirvesinden tam üyelik müzakerelerine başlama kararı çıkartabilmesi
için hem 2003 hem de 2004 ilerleme raporlarının olumlu çıkması
gerekiyor. Gerek Verheugen gerekse AB’nin diğer yetkilileri bir çok
platformda reformlar konusunda yaptıkları açıklamalarda, AK Parti
hükümetine “tam güven” duyduklarını belirtmişti. Diplomatik
kaynaklar, özellikle Verheugen ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
arasında şimdiye kadar rastlanılmayan seviyede bir yakınlaşma ve
güven tesisi gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Hükümetin geçtiğimiz
günlerde ilk kez bütün bir bakanlar kurulunu sadece AB reformlarına
ayırmış olmasının da yeni yönetimin reformlar konusundaki güçlü
iradesini ortaya koyduğunun delili olduğuna dikkat çekiliyor.
Verheugen, önceki gün BBC’ye yaptığı açıklamada Türk hükümetinin AB
konusunda güçlü bir kararlılık sergilediğini belirtti. ZAMAN