Türkiye, AB hava sahasını veto etti
Abone olTürkiye, AB üyesi olmadığı için 'gözlemci yapılmak istendiği' Avrupalıların ortak hava sahası oluşturma girişimini veto etti.
Türkiye, AB üyesi olmadığı için 'gözlemci yapılmak istendiği'
Avrupalıların ortak hava sahası oluşturma girişimini veto etti.
Ankara, Güney Kıbrıs Rum Kesimi havayolu şirketlerine Türkiye'de iç
hat uçuşu yapma imkanı tanıyabilecek projeye geçmişte de karşı
çıkmıştı.
Bakan Yıldırım, AB'nin isteğinin iç hatlarda uçan özel şirketleri
olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti. Proje, Avrupa'daki tüm
uçuşların tek merkezden koordine edilmesini, izinlerin de üye
ülkelerin inisiyatifi kaldırılarak bu merkezden verilmesini
öngörüyor. Ortak hava sahası planının sürüncemede kalmasını
engellemek amacıyla 14 Aralık'ta Hollanda'da, 'karar süreçlerini
hızlandırma girişimi' adı altında bir toplantı yapıldı. Türkiye'nin
girişime destek vermemesi üzerine projeye ilişkin görüşmeler Temmuz
2008'e ertelendi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kararı,
"Menfaatlerimiz açısından zaman kazanmış olduk." sözleriyle
değerlendirdi. Yıldırım, günümüzde havacılık işlemlerinin Avrupa
Havacılık Otoriteleri Birliği nezdinde gerçekleştirildiğini,
Türkiye'nin de bu kurumda geniş yetkilere sahip olduğunu vurguladı.
Bunlardan taviz vermeyeceklerini dile getiren Bakan, gözlemci
statüsünün kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Türkiye, veto kararıyla, Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA)
üyeliğini engelleyen Avrupa Birliği'ne misillemede bulunmuş oldu.
Avrupa Havacılık Otoriteleri Birliği'nin (JAA) görevlerini EASA
çatısı altında birleştirmeyi amaçlayan karar, Türkiye'nin karşı
çıkması üzerine alınamadı. Toplantı Temmuz 2008'e ertelendi. Buna
karşın, ajansın 2008'de yapılacak toplantısında Türkiye temsil
edilemezse, Rumlar dahil AB üyesi ülkelerin şirketlerinin ülkemizde
havayolu firması kurmasının önü açılacak. Bundan en büyük zararı
ise anlaşmalar tek taraflı olduğu için Türk havayolu şirketleri
görecek.
Edinilen bilgiye göre Brüksel, Ankara'nın 2008 yılında yapılacak
toplantıda AB'ye üye olana kadar dışarıdan gözlemci statüsünü kabul
etmesini istiyor. Bu durumda Türkiye ile birlik üyesi ülkeler
arasında bugüne kadar yapılmış anlaşmalar otomatik olarak iptal
oluyor. Dolayısıyla söz konusu anlaşmaların aynı ülkelerle yeniden
yapılması gerekiyor. Bu, birlik üyesi ülkeler Türkiye'ye anlaşma
yapmadan uçuş yapabilirken, şirket kurup iç hatlarda uçabilmeleri
anlamına geliyor. Rum kesimi de birlik üyesi olduğu için aynı
haklardan faydalanabilecek. Ankara, bu öneriye şiddetle karşı
çıkıyor. Üye ülkelerin öne sürdüğü şartların Türkiye'nin
yetkilerine zarar verdiğini ifade eden Ulaştırma Bakanı, konuyu
Zaman'a değerlendirirken, "Şu anda durum fena değil. JAA'nın 2007
yılında kapatılması söz konusuydu. Ancak 2009'a ertelendi. Bu, bize
zaman kazandırdı. Zamana ihtiyacımız vardı, ülkenin menfaatleri,
kabotaj taşımacılığı, yurtiçi karayolu taşımacılığı hattı gibi
düzenlemelerde ülkemiz adına zaman kazanmış olduk." ifadelerini
kullandı. Yıldırım, 'gözlemci' statüsünde olmayı istemediklerini ve
bunun diplomatik açıdan uygun olmadığını vurgularken, "Ortak hava
sahası ve yapay anlaşmalar gibi bizim lehimize olmayan hususlar
var. AB üyesi olmadan, mevcut haklarımızı korumak için
uğraşıyoruz." dedi.
Fransa'da 6 Aralık'ta yapılan Avrupa Sivil Havacılık Konferansı
(ECAC) genel müdürler toplantısında Türkiye, ECAC'ın görevlerinin
EASA'ya devredilmesi için olumlu görüş bildirmişti. 16 Aralık'ta
Hollanda'da yapılan JAA zirvesinde ise ajansa üye olmak isteyen
Ankara'nın önüne AB üyesi olma şartı konuldu. Türkiye bu şarta
şiddetle karşı çıktı ve JAA'deki hak ve yetkilerinin tamamının
EASA'da da devam etmesini istedi. Örnek olarak da AB üyesi olmadığı
halde EASA'ya tam üye olarak alınan İsviçre, İzlanda ve Norveç'i
gösterdi. Ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine Türkiye,
kurucu üyesi olduğu JAA'de itiraz hakkını kullandı. Ankara'nın
vetosu yüzünden JAA'nın yetkileri EASA'ya devredilemedi. Bunun
üzerine, Hollanda'da ikinci bir toplantı yapıldı. Ancak buradan da
farklı bir sonuç çıkmadı. Yeniden karar almak için toplantı temmuz
2008'e bırakıldı.
SELİM KUVEL / ZAMAN