Türkiye 13 ülkeyle tek hükümet gibi çalışıyor
Abone olTürkiye 2006’dan bu yana 13 ayrı ülkeyle YDSK kurdu. Bu kapsamda, şu ana kadar YDSKların çatısı altında 13 ülkeyle 281 anlaşma imzalandı
Türkiye’nin 2006’dan bu yana farklı ülkelerle kurduğu
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyleri (YDSK), ikili
ilişkilerin zeminini sağlamlaştırıyor.
İşbirliği Konseyleri bünyesindeki ortak bakanlar kurulu uygulaması, geleceğe yönelik politikaların belirlenmesine ve ülkeler arasındaki orta ve uzun vadeli projelerin gerçekleştirilmesine öncülük ediyor. Bu kapsamda, şu ana kadar YDSKların çatısı altında 13 ülkeyle 281 anlaşma imzalandı.
Türkiye’nin yürüttüğü ikili mekanizmalar, işbirliğinin boyutuna göre Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK), Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK), Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK), Yüksek Düzeyli İşbirliği Komisyonu (YDİK), Ortak İşbirliği Konseyi (OİK) gibi isimler alıyor.
TÜRKİYE 13 AYRI ĞLKEYLE YDSK KURDU
Türkiye 2006’dan bu yana 13 ayrı ülkeyle YDSK kurdu. Bu
mekanizmalar, bölgesinde ve küresel ölçekte işbirliği
mekanizmalarını güçlendirmeye devam ediyor. Kamu Diplomasisi
Koordinatörlüğü’nden edilinen (KDK) bilgiye göre, son olarak 3
Aralık’ta İstanbul’da, Rusya ile gerçekleştirilen Üst Düzey
İşbirliği Konseyi Toplantısı’nda 11 anlaşmaya imza atıldı. Böylece,
13 ülke ile bu çerçevede imzalanan anlaşma sayısı 281’e
yükseldi.
Genel olarak "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi" olarak anılan mekanizmalar, Türkiye’nin çok boyutlu ve işbirliğine dayanan dış politikasının yeni enstrümanlarından biri olarak biliniyor. İşbirliği konseylerinin kurulduğu ülkelerle belirli aralıklarla, devlet ve hükümet başkanları, başbakanlar veya bakanlar düzeyinde toplantılar yapılıyor. Ortak Bakanlar Kurulu olarak adlandırılan bu toplantılarda, iki ülke ilişkileri ve küresel gelişmeler hakkında kararlar alınıyor, anlaşmalar imzalanıyor, ortak politikalar ve stratejiler oluşturuluyor. Bu sayede stratejik önceliği olan ülkelerle ilişkiler kurumsal bir yapıya kavuşuyor.
TEK BİR HÜKÜMET GİBİ KARAR ALINIYOR
Tek bir hükümet gibi karar alınan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantılarında, işbirliği alanlarının yanı sıra ülkeler arasındaki sorunlar ve fikir ayrılıkları da masaya yatırılıyor. Karşılıklı güven ortamı sağlanarak, sorunların çözümüne yönelik somut ve etkili adımlar atılabiliyor.
İlk olarak 19 Ocak 2006’da Türkiye-Brezilya arasında kurulan YDİK’in ardından sırasıyla Irak, Suriye, Rusya, Yunanistan, Azerbaycan, Lübnan, Pakistan, Ukrayna, Kırgızistan, Mısır, Bulgaristan ve Kazakistan’la çeşitli düzeylerde işbirliği konseyi anlaşmaları imzalandı ve ortak çalışmalar başladı. Söz konusu 13 ülkenin yanı sıra, 10 Haziran 2010’da, Türkiye-Suriye-Ürdün-Lübnan arasında Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi (YDDİK) oluşturuldu.
7 YILDA 25 İŞBİRLİĞİ KONSEYİ TOPLANTISI
Bu çerçevede, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi alanında Irak ile 48, Suriye ile 50, Azerbaycan ile 23, Ukrayna ile 13, Mısır ile 40, Kazakistan ile 10, Kırgızistan ile 1 anlaşma imzalandı. YİDK mekanizmasında Yunanistan ile 22, Pakistan ile 27, Bulgaristan ile 17, Brezilya ile 1 anlaşma imzalanırken, ÜDİK mekanizmasında ise Rusya ile 29 anlaşma imzalandı. Suriye ile geçerliliğini koruyan 50 anlaşmaya, Suriye’deki iç istikranın sağlanmasının ardından yenilerinin eklenmesi bekleniyor.
7 yılda toplam 25 işbirliği konseyi toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda ticaret, bilim, teknoloji, sanayi, enerji, savunma, bankacılık, vize uygulamaları, turizm, sağlık, tarım, altyapı, ulaştırma, kalkınma, eğitim, iletişim, kültür, çevre gibi alanlarda toplam 281 anlaşmaya imza atıldı.
TÜRKİYE VAR OLAN POTANSİYELİ HARAKETE GEÇİRDİ
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof.Dr. Talip Küçükcan, anlaşmaların önemine değinerek, anlaşmaların siyaset, kültür ve ekonomi alanında birçok noktada faydalar sağladığına dikkati çekti. Türk dış politikasının son 10 yılda açılımlar yaptığını belirten Küçükcan, ülkeler arasında barış ve istikrarın sağlanması için bu tür anlaşmaların imzalanmasının önemine vurgu yaptı.
Küçükcan, ”Anlaşmaların sayısı oldukça fazla. Bu anlaşmalar çok önemli. Türkiye içinde bulunduğu bölgede istikrar havzası oluşturmaya çalışıyor. Var olan potansiyel harekete geçiriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi olarak bakıldığında, Türkiye’nin bölgesinde ”düzen kurucu” ülke konumuna gittiğine dikkati çeken Küçükcan, Türkiye’nin şimdiye kadar yapılmayan bir şeyi yaptığını ifade etti. Türkiye’nin birçok engeli bu anlaşmalarla aştığını anlatan Küçükcan, şunları kaydetti:
”Suriye ve Irak ile anlaşmalar yaptık. Bu ülkelerle siyasi olarak kopmalar oldu. Suriye ile devletler arasında bir kopuş var. Bunun sebebi rejimdir. Türkiye’nin Suriye halkıyla ilişkilerini kesmesi söz konusu değil. Suriye’de kriz bittiği zaman ortaya çıkan yıkıntıyı temizleyecek ülke Türkiye’dir.”
Bu anlaşmaların hem ekonomik katalizör hem de dış politika enstrümanı olduğunu söyleyen Küçükcan, konuşmasını şöyle tamamladı:
”Türkiye kendi coğrafyasını yeniden keşfediyor ve kendi
bölgesinde alanını genişletiyor. Bütün çalışmalar bu anlaşmalar
sayesinde oluyor. Bu temelden başlayarak genişleyen bir halka var.
Ortak bakanlar kurulu yapılıyor.
Bu, ilişkilerin kopmayacağı anlamına geliyor. Türkiye, bir
taraftan ilişkilerini güçlendiriyor bir taraftan da yeni ağlar
oluşturuyor.”