Türkeş'in gönüllü koruması partisini seçti
Abone olMilletvetkili aday adayları ortaya çıktı. Alparslan Türkeş'in gönüllü koruması AK Parti'yi tercih etti
Üniversite yıllarında merhum Alparslan Türkeş'in yakın
korumalığını da yapan Yurdakul, 14 Mart 2011 Pazartesi günü resmi
müracaatını, AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı'na yapacağını
söyledi. 2004-2011 yılları arasında Kamu-Sen İl Başkanlığı
görevinde bulunan Hüseyin Yurdakul, istikrar isteyen bütün
ülkücüleri AK Parti'ye destek vermeye davet etti.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünde
1985-1989 arasında okuduğunu aktaran Yurdakul, ülkücü hareketle
Gökçeada Atatürk Öğretmen Lisesi'nde tanıştığını kaydetti.
FAKÜLTEDEYKEN KORUMA GÖREVİNDE BULUNDUM
Türkeş İstanbul'a geldiği zaman koruma görevini Edebiyat ve Orman fakültelerindeki öğrencilerin üstlendiğini anlatan Yurdakul, "Üniversite 2. sınıfta okurken rahmetli Türkeş İstanbul'a geldiğinde, Yakacık'taki evinde kalırdı. O dönemde kendisini koruma görevi yaptım bulundum. Okul yıllarında rahmetli Seyit Ahmet Arvasi'nin dizinin dibinde bulundum, ondan ders alma şerefine eriştim. Rahmetli Türkeş'in, kimsenin pek bilmediği, 1980 öncesi eğitimcilerin yerine 1980 sonrası İstanbul'da seçilen 11 kişilik bir eğitimci grubu vardı. Bu grubun içinde ben de vardım. Alparslan Türkeş, İstanbul'a geldiği zaman bize 1,5 saat ders verirdi." dedi.
Ülkücü camianın 1990'lı yıllara kadar İslam ülküsünü savunduğunu
ifade eden Hüseyin Yurdakul, bugünkü zihniyetinse kendilerini
cemaatlerle karşı karşıya getirdiğini vurguladı: "Beni AK Parti'ye
getiren sebep, MHP'de bizim bildiğimiz ülkücülüğün dışında çok
farklı bir anlayışın ortaya çıkmasıdır. Ulusalcı çizgiye kayan,
İslami referanslarla da sık sık çelişen bu anlayış, Türkiye'de
kendilerini İslam'a hizmete adayan kesimlerle bizi karşı karşıya
getirdi. Bu safhaya nasıl geldiğimizi anlayamıyorum; hatta
referandum sürecinde CHP ile aynı çizgide görüntü verildi. Rahmetli
Türkeş'ten öğrendiğimiz ve peşine düştüğümüz ülkücülük, 'Kanımız
aksa da zafer İslam'ın', 'Ya Allah Bismillah Allahüekber', 'Tanrı
Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman' sloganlarıydı." Anayasa
değişikliği referandumu sürecinde yaşananlara da değinen Hüseyin
Yurdakul, bir geçiş dönemi olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de yüzde
20'lik kesimin, yüzde 80'lik kesimin gelmesi gereken yerleri hep
işgal ettiğini söyleyen Yurdakul, referandumla anormal bir süreçten
normal bir sürece girildiğini kaydetti.
28 ŞUBAT MAĞDURUYUM
28 Şubat sürecinde yaşananları unutmadığını ve kendisinin de bir
mağduru olduğunu aktaran Yurdakul, şunları kaydetti: "28 Şubat
sürecinde birçok insan gibi başörtüsü mağdurlarından biriyim.
Başörtülü olan eşim, Balıkesir'in Edremit ilçesinde orman mühendisi
olarak görev yapıyordu. O dönemde emekli bir albay, dağ başında
görevli eşimi iki kez kontrole gelip başörtüsü takıp takmadığına
baktı, rapor tuttu. Yıllarca Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'ni
eleştirdim. Bizi böleceğini defalarca açıkladım ancak aradan geçen
sekiz yılın ardından baktım ki aslında bu proje, Büyük Osmanlı
olarak değişmiş. Hükümetin ekonomi, dış politika ve diğer her
alanda yaptığı reformlar son derece başarılı."
ÜLKÜCÜLÜK HİÇ BİR BAHÇENİN ARKASINA SIĞMAYACÇAK KADAR
BÜYÜK
Balıkesir'de ülkücü kesimin yüzde 25'lik oy kitlesi olduğunu ifade
eden Hüseyin Yurdakul, AK Parti'den adaylık fikrini ise MHP'de
yaşanan değişime bağladı: "Ergenekon süreci, iktidarın sessiz
devrimidir. Türkiye'nin sivilleşme sürecine girmesidir. İlk defa
sivil otoritenin her alana girebildiğini gördüm. Sivil bir vatandaş
gibi makamı ne olursa olsun insanların yargı önüne
çıkarılabileceğini gördüm. Ülkücülük, hiçbir partinin arka
bahçesine sığmayacak kadar büyük. Ayrıca kimse kendisini
ülkücülüğün noteri olarak görmesin."