Türkeş, 7. yıldönümünde anıldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''bütün Türk milliyetçilerini, Türkiye sevgisi ortak paydasında bütünleşen bütün vatanseverleri, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet projesinde buluşmaya'' çağırdı. MHP'nin eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş, ölümünün 7. yıldönümünde Beştepe'deki anıtmezarı başında törenle anıldı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Türkeş'in mezarı başında toplanan, ellerinde Türk ve KKTC bayrağı taşıyan partililer, ''Başbuğ Türkeş'', ''Başbuğ ölmedi'', ''Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacak'' sloganları attı, sık sık tekbir getirdi. Türkeş'in mezarı başında dua okuyan Bahçeli, mezarı sulayarak, kırmızı ve beyaz karanfiller bıraktı. Bahçeli, KKTC'den getirilen Türk bayrağına sarılı toprağı öperek, mezara serpti. Burada konuşan Bahçeli, Türkeş'in, ömrünün her anını, mensubu olmaktan şeref duyduğu kutsal davaya adadığını söyledi. Türkiye'nin, Türkeş'in mücadele ettiği çetin şartların bir benzerini yaşamaya doğru hızla sürüklendiğini belirten Bahçeli, ''Küresel hegemonya peşinde koşan güçler, Türkiye'de ve Türkiye'nin etki alanında yer alan bölgelerde, önümüzdeki 50 yılı yeniden şekillendirecek planlarını bir bir uygulamaya koymaktadır'' diye konuştu. Bahçeli, Türk milletinin, uzun tarihi boyunca bu türden çok kritik dönemler yaşadığını, kendisini tehdit eden hamleleri boşa çıkarmayı bildiğini kaydetti. Her kritik dönemin, kendine özgü şartları olduğunu ve bu şartlara özgü mücadele metotlarının geliştirilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, bugün, güç merkezlerinin, bütün yerküreyi şekillendirmeye çalıştıkları bir süreçten geçildiğini anlattı. ''Bu olayların en yoğun yaşandığı yer ise başta Ortadoğu olmak üzere Balkanlar'dan Avrasya'ya kadar uzanan kendi uygarlık alanımızdır'' diyen Bahçeli, bu süreçte Türkiye'nin, bölgede yaşanılan olayların ve uygulanılmaya çalışılan projelerin hedefi olduğunu belirtti. Bahçeli, böyle bir aşamada, Türkiye'nin tam bir yol ayırımına girdiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu kavşakta bir tarafta bölgemizde kanlı olayların başlamasına sebep olan gelişmeler, istikrarsızlaştırma siyasetleri ve Türkiye'yi parçalamak isteyen güç merkezlerinin hedeflerine ulaşmak için takip ettikleri politika ve anlayışlar... Diğer tarafta kendi kültür ve uygarlık dünyamızda, kendi birikimimizle, Avrasya perspektifi ile bütünleşen modern Türkiye yaratma yaklaşımı ve anlayışı bulunmaktadır. Bugün karşı karşıya kaldığımız batının baskı ve dayatmalarıyla, Musul ve Kerkük'te başlayan, oradan Kıbrıs'a uzanan, Ege'yi ve bütün Anadolu'yu tehdit eden çevirme ve ele geçirme stratejisine karşı durmak mecburiyetindeyiz. Başbuğumuzun manevi huzurunda, bütün Türk milliyetçilerini, Türkiye sevgisi ortak paydasında bütünleşen bütün vatanseverleri, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet projesinde buluşmaya davet ediyorum. Manzara açıkça gösteriyor ki yolumuz uzun, işimiz çetindir. Bu yolda yılmadan uzanmadan gayret göstermek, hepimizin boyun borcudur. Fitne ve fesada yer vermeden, birlik ve beraberlik içinde milliyetçilik bayrağını hak ettiği yerde dalgalandırmak, başbuğun emanetine sahip çıkmanın asgari şartıdır.''