Türk unu kanser yapıyor mu?
Abone olTürkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı iddialara cevap verdi...
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan
Özmen, ''5 yılda 8 milyon ton un ihraç ettik, (aflatoksin)
veya (ochratoksin a) olduğu gerekçesi ile 1 kg bile unumuz geri
gönderilmedi'' dedi.
Türkiye'de un üretim teknolojisinin çok yüksek seviyede olduğunu ve
hammadde ithalatı ve un ihracatında çok sıkı kontroller yapıldığını
belirten Özmen, hem iç piyasaya verilen hem de ihraç edilen unun
son derece sağlıklı olduğunu vurguladı ve tüketicilerin unun
kalitesi ve sağlıklılığı konusunda hiç bir endişesi olmaması
gerektiğini söyledi.
Filipinler'e ihraç edilen Türkiye menşeli unda
(aflatoksin) ve (ochratoksin A)
olduğu yönünde basında yer alan haberler üzerine bugün Orta Anadolu
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü ile birlikte basın
toplantısı düzenleyen TTUSF Başkanı Özmen, un sanayicilerinin
girişimleri ve gayretleri sonucunda, Türkiye'nin 92 ülkeye un ihraç
eder hale geldiğini, bunda, üretimde insan sağlığına ve gıda
güvenliğine verilen önemin de etkili olduğunu söyledi.
Un üretiminde kullanılan buğdayın dahilde işleme rejimi kapsamında
ithal edildiğini, ithalat aşamasında Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nın çok sıkı denetimler uyguladığını anlatan Özmen, şu
bilgiyi verdi:
''Türkiye son 5 yıldır yılda ortalama 2 milyon ton un ihraç
ediyor. Un üretimi için yılda ortalama 3 milyon ton buğday ithal
ediliyor. Son 5 yılda, toplam 12-13 milyon ton buğday ithal
edilirken, 8 milyon ton ihracat yapıldı. Aflatoksin veya
(ochratoksin a) olduğu gerekçesi ile 1 kg bile unumuz geri
gönderilmedi. Çünkü hem ithal edilen buğdaylar, hem de ihraç
ettiğimiz un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından çok sıkı bir
şekilde denetleniyor. Ayrıca, alıcı ülkeler de kontrol yapmadan
almıyor. Gıda ithalatında en sıkı kontrol uygulayan ülkelerden
birisi İsrail'dir. Ürünleri gümrükte bir hafta bekletir,
kontrollerini tamamlamadan almaz. Biz 2009'da İsrail'e 51 bin ton
un ihraç ettik, 1 kg bile geri dönmedi. Un ihracatında Türkiye'nin
geldiği nokta, un üreticisi diğer ülkelerin gözünü kamaştırıyor. Ne
kadar zirveye çıkarsanız rakiplerinizin baskısı ve baskının
niteliği artıyor. Biz eşit şartlarda rekabet etmek istiyoruz.
Gerçeğe aykırı beyanlar ve karalama kampanyaları bizi yıldıramaz.
Biz de gerektiği şekilde karşılık vermek için çalışmalara ve lobi
faaliyetlerine başladık.''
Özmen, Türkiye'nin geçen yıl Filipinler'e 103 bin ton un ihraç
ettiğini, bu yıl ise şimdiye kadar gerçekleştirilen un ihracatının,
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 artarak 48 bin tona
ulaştığını açıkladı. Türkiye'nin ihracatındaki artışın, daha önce
bu pazara un ihraç eden ve bu pazardaki firmaları çok rahatsız
ettiğini vurgulayan Erhan Özmen, bilimsel kanıtlara dayanmayan ve
Türk mallarını yıpratmaya yönelik bu tür iftiralar karşısında
basının hassas davranmasını istedi.
Özmen, Türkiye'de gerek üretilen, gerek iç piyasaya sunulan gerekse
ihraç edilen unun son derece sağlıklı ve güvenilir olduğunu
belirterek, tüketicilerin bu konuda hiç bir endişe duymaması
gerektiğini kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN İHRACATI, FİLİPİNLER'DE İÇ
SİYASİ ÇEKİŞMELERE ALET EDİLİYOR''
Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü de basın
toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin buğday unu
ihracatının, geçen yıl yüzde 49 artışla 1 milyon 807 bin ton
düzeyinde gerçekleştiğini ve yaklaşık 600 milyon dolar döviz
girdisi sağlandığını söyledi.
Un ihracatının 617 bin tonunun Uzak Doğu ülkelerine
gerçekleştirildiğini kaydeden Ünlü, Türkiye'nin un ihracatında 2002
yılında yüzde 7,4 olan Uzak Doğu ülkelerinin payının, geçen yıl
yüzde 34,1'e yükseldiğini, bu yılın ilk 3 ayında ise yüzde 40'a
ulaştığını, Endonezya'nın en fazla un ihraç edilen 2'inci,
Filipinler'in 3'üncü, Tayland'ın 7'inci, Güney Kore'nin ise 9'uncu
sırada yer aldığını anlattı.
Filipinli un üreticilerinin, Türkiye menşeli unun kalitesi ve
rekabetçi fiyatlarından rahatsızlık duyduğunu ve piyasayı
kaybetmeleri nedeniyle karalama kampanyası yönüne gittiğini öne
süren Ünlü, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin yaptığı ihracat, piyasadaki firmaları
rahatsız etti. Pazarını kaybeden firmalar, siyasetçilere bunu
şikayet ediyor. İhracatımız iç siyasi çekişmelere alet ediliyor.
Unda kanserojen maddeler olduğunu iddia eden kişi, eski bir
senatör. Kızı da bu dönemde seçimlere katılacak. Aynı kişi, hem
unun sağlıksız olduğunu öne sürüyor, hem de damping soruşturması
açılmasını istiyor. o zaman ithalatı yasaklamaları lazım. Kendileri
ile çelişiyorlar. Biz de bu karalama kampanyalarına karşı lobi
faaliyeti başlatacağız. Türkiye, unda gerek kalitesi gerekse
rekabetçi fiyatı ile dünya liderliğini sürdürecek durumdadır. Halen
1,1 milyar insanın yaşadığı 92 ülkeye un ihraç ediyoruz. İhracatta
AB ile yarışıyoruz. AB hiç un üretmese, bizim kapasitemiz, hem
AB'yi hem Türkiye'yi doyurur. Teknolojimiz çok iyi
durumda.''
Filipinler'e ihraç edilen unun ortalama ton fiyatının 290 dolar
olduğunu belirten Ünlü, ''Fiyatın ve ihracat rakamlarının
düşük gösterildiği, vergi kaybına neden olunduğu söyleniyor. Bizim
rakamlarımız belli, onlarda daha düşük gösteriliyor. Bu onların
kendi gümrük sorunu'' dedi.
İhracattaki artıştan rahatsız olan Endonezya'nın da 1,5 yıl önce 5
Türk un ihracatçısı aleyhine antidamping soruşturması başlattığını
ve ilgili kurumun yüzde 19-22 arasında damping vergisi kararı
verdiğini açıklayan Ünlü, ancak iç piyasada fiyat artışı olacağı
için Endonezya Maliye Bakanı'nın henüz bu kararı onaylamadığını
söyledi. Ünlü, Endonezya Rekabet Kurumu'ndan bir heyetin 27-28
Nisan'da Türkiye'ye gelip firmaları ve piyasayı inceleyeceğini
açıkladı.
Türkiye menşeli un aleyhine yapılan haberden sonra Filipinler'den
gelen siparişte bir azalma olduğunu da bildiren Ünlü, ''Bu tür
girişimlere karşı biz de karşı ataklarda bulunacağız. Uzak Doğu'da
kimse bizi yıldıramaz'' diye konuştu.
2011 İHRACAT HEDEFİ 1 MİLYAR
DOLAR
Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ünlü un sektörü
olarak, geçen yıl yaklaşık 600 milyon dolar olan un ihracatını
2011'de 1 milyar dolara, 2023'te de 3,7 milyar dolara ulaştırmayı
hedeflediklerini de bildirdi.
Ünlü, yeni dönemde, un ihracatında Orta ve Kuzey Amerika ülkelerine
yoğunlaşacaklarını kaydetti.
ÇİN'DEN GELEN KONTEYNERLERİ BOŞ GÖNDERMEDİLER, İHRACATTA
REKABET ŞANSINI ARTIRDILAR
Basın toplantısına katılan un firmaları temsilcilerinin verdiği
bilgiye göre, Türkiye'nin un ihracatından navlun giderlerini
düşürmesi, ihracatta rekabet gücünü artırdı. Çin'den Avrupa'ya;
Türkiye'ye ithal ürün taşıyan konteynerların boş döndüğüne işaret
eden yetkililer, bu konteynerlara giderken un taşımaya teklif
ettiklerini böylece Uzak Doğu'ya tonu 5 dolardan un taşıtma imkanı
yakaladıklarını anlattı.
''Çin'den gelen ithalat tehdidini biz ihracat fırsatına çevirdik''
değerlendirmesinde bulunan yetkililer, aynı yöntemle Uzak Doğu'daki
diğer ülkelere de yoğunlaşmayı hedeflediklerini bildirdiler.
Türkiye'nin dünyada ihracat yapmadığı sadece birkaç ülke
bulunduğunu hatırlatan yetkililer, bu ülkelerden Kiribati'ye de un
ihracatı ile girdiklerini belirterek, ''Un, Türkiye'nin ihracatına
öncülük yapıyor, kapıları açıyor'' dedi.
Sektörün verilerine göre, geçen yıl Türkiye'nin un ihracatında ilk
sırayı, 792 bin ton ile Irak ilk sırayı alırken, bu ülkeye
ihracatta 280 milyon dolar döviz geliri sağlandı. Endonezya'ya
123,4 milyon dolar karşılığında 443 bin ton dolar, Filipinler'e 30
milyon dolar karşılığında 103,5 bin ton, Sudan'a 20,9 milyon dolar
karşılığında 67,6 bin ton, Libya'ya 19,2 milyon dolar karşılığında
49 bin ton un ihraç edildi.
NEDİR: İnsan gıdalarında, tahıllarda, yemlerde ve
her türlü kuru yiyeceklerde rutubetin artmasına ve sıcaklığa bağlı
olarak, mantar türleri hızla üreyerek mikotoksin (küf zehiri)
denilen zararlı bir toksin (zehir) üretirler. Bunların en önemlisi
“Aflatoksin”dir. Aflatoksinler, kuvvetli zehir ve kanserojen
maddelerdir. En zehir etkili olanı hem kanser hem de gen yapısını
değiştirebilen Aflatoksin B1’dir.