Türk turizmine Obama dopingi!

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ABD Başkanı Barack Obama'nın ziyaretinin Türkiye'nin tanıtımı açısından ''önemli katkı'' yaptığı belirterek, ''Obama'nın Ayasofya ve Sultan Ahmet'i ziyaretinden birkaç saat sonra Medeniyetler İttifakı'nın bütün üst düzey temsilcileri aynı mekanları görmek istediler. Obama'nın ziyareti anında etki yaptı'' dedi.

Kaman Kalehöyük Arkeolojik Müzesi'nin teslim töreni için ilçede bulunan Günay, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Obama'nın ziyaretinin Türkiye'nin tanıtımı açısından nasıl bir etki yapacağının sorulması üzerine Günay, Obama'nın, yeni mesajlar vermek için Türkiye'yi seçtiğini açıklamasının, terörle ilgili açık bir karşı duruş ve dışlayıcılık sergilemesinin ve dünyada yeni bir barış sürecinin başlayacağını işaret eden sözlerinin Türkiye ve dünya için çok önemli olduğunu söyledi.

Barack Obama'nın Türkiye'den ayrılmadan önce İstanbul'un en önemli tarihi mekanlarını ziyaret etmeye zaman ayırmasının ve Ayasofya ile Sultan Ahmet Camisi'nde incelemelerde bulunmasının Türkiye'nin tanıtımı açısından ''son derece yararlı'' olduğunu ifade eden Günay, Obama'ya kültür turizmi açısından büyük önem taşıyan bu alanlara gösterdiği ilgi ve yaptığı nitelendirmeler için teşekkür etti.

''Ben sevincimi gizlemeden yüksek sesle ifade ediyorum'' diyen Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'nin tanıtılması açısından da önemli bir katkı yaptı. Hemen öğleden sonra. Obama'nın Ayasofya ve Sultan Ahmet'i ziyaretinden birkaç saat sonra Medeniyetler İttifakı'nın bütün üst düzey temsilcileri aynı mekanları görmek istediler. Obama'nın ziyareti anında etki yaptı. Ben öğleden sonra Sayın Başkanı gezdiren arkadaşları başka nedenlerle aramıştım. Onlar da 'Çok meşgulüz şu anda. Öteki konuk liderlere Ayasofya'yı, Sultan Ahmet'i anlatıyoruz' dediler.''

Obama'nın Tophane-i Amire binasında öğrencilerle bir araya gelerek, onların sorularını yanıtlamasının da anlamlı olduğunu dile getiren Günay, ''Sayın Başkan'ın ziyareti ve ziyarette gördüklerini ifade ederken seçtiği sözcükler bizim için çok özeldir ve önem taşıyor. Ayrıca katkı niteliği taşıyor'' diye konuştu.

Günay, demokrasi, insan hakları, kültürler arası diyalog gibi adımlarla tanıtım için bir ivme kazanıldığını belirterek, ''Umarım bu gelişmeler önümüzdeki aylarda da devam eder. Allah nazardan saklasın'' dedi.

TURİZM HEDEFLERİ

Günay, Türkiye'nin turizm hedeflerine yönelik bir soru üzerine de ''Türkiye iyi gidiyor. Bunun için de Allah nazardan saklasın diyorum'' şeklinde konuştu.

Dünyanın ekonomik alanda bir durgunluktan geçtiğini belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir durgunluk var, bizde de var ama bizim yaşadığımız sıkıntı dünyanın gerisinde bir yerde. İşte Nisan ayına geldik. Umarım bu yılı da kazasız atlatırız. Geçen yıl biz 25 milyon hedefini geçeceğimizi zannediyorduk, 26 milyonu geçtik.

Bu yıl çok yukarıya çıkmak gibi bir hayalimiz yok. Varolanı korumak gibi bir hayalimiz, hedefimiz var. Bu yazdan itibaren Eylül'e kadar krizin etkilerinden kurtulursak sonbahardan itibaren ve 2010'da yine yüksek bir hızla 30 milyona doğru gideceğiz. Yani yakın gelecekteki hedefimiz, kısa vadedeki hedefimiz bu. 2009'da olmaz kuşkusuz, ama 2010'da, 2011'de mutlaka bu olacaktır. Tabii sayı değil sadece hedeflediğimiz, ayrıca gelir düzeyi itibariyle 25-30 milyar dolar seviyelerine de birkaç yıl içinde çıkmak istiyoruz. Çünkü sadece turistler deniz kıyısında, kumlarda yatsın gitsinler değil, Türkiye'nin zenginliklerini, güzelliklerini görsünler, yemeklerini yesinler, türkülerini dinlesinler, ören yerlerine gitsinler, camilerini, kiliselerini, eski pagan tapınaklarını görsünler.''

Günay, turistin ne kadar gelir bıraktığının da tek hedefleri olmadığını vurgulayarak, Türkiye'nin sahip olduğu değerlerin, Türk insanı tarafından da sahiplenilmesi ve bu sahiplenme duygusuyla dünyaya Türkiye'nin tanıtılmasını hedeflediklerini kaydetti.

Böylece Türkiye'nin dünyanın özel olarak sayılan ülkeleri arasına girebileceğini ifade eden Günay, ''Yoksa yani birkaç milyar dolarla bir ülke ne batar ne çıkar. Asıl önemli olan Türkiye'nin, dünya turizmi içinde çok önemli, saygı gören, görülmesi gereken, insan yaşamına değer katan bir ülke olduğunun söylenmesidir'' dedi.

Bakan Günay daha sonra, Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Nobuaki Tanaka'yı da davet ederek, basın mensuplarıyla buluşturdu.

Tanaka, bir gazetecinin Türkçe'yi kolay öğrenip öğrenmediğini sorması üzerine, ''Çok zor öğreniyorum'' yanıtını verdi.

Bakan Günay'ın, ''Bugün iki Japonca kelime öğrendim'' demesi üzerine Tanaka, ''Sayın Bakan, 1 yıl çalışırsa Japonca'yı çok kolay öğrenir, ama Türkçe çok zor'' dedi.

Japon kültürünün çok önemli zenginliklerinin bulunduğunu, ama bunların henüz dünyada olduğu kadar Türkiye'de de bilinemediğini dile getiren Tanaka, Japon kültürünün tanınması için çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve bunlara hız verdiklerini söyledi.

YUNUS EMRE GİBİ

Kaman'da yıllardır arkeolojik çalışmalarda bulunan Japon Bilimadamı Dr. Sachihiro Omura'nın çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Günay, Yunus Emre'nin bir dergaha kırk yılı aşkın süre boyunca odun taşımasına ilişkin bir inancın bulunduğunu anımsattı.

Günay, bunun ilk duyulduğunda insana inanılmaz gibi geldiğini, Omura'nın da tam 23 yıl boyunca gecesini gündüzüne katarak Kaman'da kazılar yaptığını anlattı.

Türkiye'nin topraklarında çok değerli zenginlikler bulunduğunu ancak her uygarlığın belli dönemlerde bu zenginlikleri zaman zaman tahrip ettiğini dile getiren Günay, bugün bu zenginliklerin hepsini sahiplenerek içselleştirdiklerini kaydetti.

Günay, yaşadığı toprağı, vatanı sevmenin tıpkı ibadet gibi olduğunu söyledi.