Türk tarımı sistematik şekilde bitiriliyor
Abone olCHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Türkiye’de tarımın geldiği noktayı ve neticelerini değerlendirdi.
Öğüt, AKP iktidarında çiftçinin etkisizleştirildiğini, hükümetin 12 yıl boyunca sisteme koyduğu politikalarla tarım sektörünün her geçen gün işlevsizleştirildiğini, 2003 yılında nüfusumuz 70.8, çiftçi sayımız da 3 milyon iken, 2013 yılında nüfus 77 milyona yükselmesine rağmen çiftçi sayımızın 2 milyona gerilediğini ve üretim yapamaz hale gelen köylünün kentlere akın ettiğini söyledi.
TEMEL TARIM ÜRÜNLERİNİ İTHAL EDEN BİR ÜLKE OLDUK
Bugün itibariyle temel tarım ürünlerinin dahi ithal edildiği bir ülkeye dönüştüğümüzü ifade eden Öğüt, son 10 yılda mazot, tohum, gübre, sulama elektriği gibi kalemlerin fiyatlarında büyük oranlarda artış yaşanırken ürün fiyatlarının sadece 1,5 kat yükseldiğini, dolayısıyla üretimin durma noktasına gelmesiyle tarımsal ithalatın devasa boyutlara ulaştığına dikkat çekti.
UPOV YÜZÜNDEN TOPRAK VE ÜRÜN ZEHİRLENMEKTE YERLİ EMEK YABANCILAR TARAFINDAN GASP EDİLMEKTEDİR
Küresel iklim koşullarına yanlış politikalar da eklenince ithalatçı ülke konumuna düşmüş olmamızın olağan olduğunu dile getiren Öğüt, Türkiye’nin 2007 yılında Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Birliği’ne(UPOV) imza atmasının da ülke tarımı adına cinayet olduğunu ifade etti. Atılan imza ile çiftçi haklarının yok sayıldığını, kendi ürettiğimiz tohumu dışardan alır hale geldiğimizi ve yerli emeğin yabancılar tarafından gasp edildiğini dile getiren CHP’li Öğüt, diğer yandan da coğrafyası itibariyle tarım ülkesi olan Türkiye’nin toprağının ve ürününün zehirlendiğini belirtti. 2006’da yürürlüğe giren tohumculuk kanunundan 1 yıl sonra Türkiye’nin UPOV’a taraf olmasıyla tohum üretimi ve AR-GE çalışması yapan firmaların kaderine terk edildiğini, tarımın tekelleştirildiğini ifade eden Öğüt, AB’nin UPOV dayatmasının temelinde de genetik ve bitki varlıklarının yok edilerek yabancı ve büyük firmalar muhtaç kılınmak esası yattığını belirtti.
TÜRKİYE ULUSLARARASI FİRMALARA KAN POMPALAYAN UPOV’DAN ÇIKMALIDIR
2002 yılından itibaren ve yıllar itibariyle yerli tohum ve bitki ıslahı ile AR-GE çalışmaları için üniversitelere ne kadar ödenek ayrıldığını ve Türkiye’nin tohum ithalat ve ihracat rakamlarını hazırladığı önergeyle de Meclis’e taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Öğüt, açlık ve yoksullukla mücadele, gıda güvenliği, yerel kaynakların yönetimi, çevrenin korunması, kırsal kalkınmanın önemine dikkat çekmek için, Birleşmiş Milletler’in 2014 yılını Uluslararası Aile çiftçiliği yılı ilan ettiğine dikkat çekerek, uluslararası firmalara kan pompalayan UPOV’a üyeliğimiz ile ilgili yasayı tekrar Meclis’e getirerek bazı maddelerinin yeniden gözden geçirilmesinin ve ulusal düzeyde biyoçeşitliliğin gelişmesinin önünün açılmasının artık kaçınılmaz hale geldiğini söyledi.
İktidarın kademe kademe tarımı yok etmesi yetmezmiş gibi, çiftçi tohumlarının yayılmasının da engellenmesiyle geçinemez hale gelen vatandaşın toprağı bıraktığına dikkat çeken Öğüt, tek bildiği tarım olan köylünün geçinmek için madenlere, inşaatlara yöneldiğine ve burada itirazsız, haksız ve hukuksuz çalışmak zorunda bırakıldığına dikkat çekti.