Türk tahvillerine yoğun ilgi

Türk tahvilleri son haftalarda, iç borç ödeme yükünün azalması ve IMF hedeflerine uygun hareket edilmesinin yatırımcı güvenini artırmasıyla büyük çıkışlar yaşadı ancak kıymetlerin fiyatları siyasi gerginliklere maruz kalmaya devam ediyor. Türk tahvilleri son haftalarda, iç borç ödeme yükünün azalması ve IMF hedeflerine uygun hareket edilmesinin yatırımcı güvenini artırmasıyla büyük çıkışlar yaşadı ancak kıymetlerin fiyataları siyasi gerginliklere maruz kalmaya devam ediyor. Sektörün göstergesi JPMorgan'ın gelişmekte olan ülke tahvilleri endeksinin 11EMJ Türkiye bölümünün TUEMBIP=JPMO değeri yıl başından bu yana yüzde 16 arttı. Türkiye'nin 2030 vadeli gösterge tahvili ise TRGLB30=RR geçen hafta, Türkiye ekonomisinin güçlenmesi için ABD ile 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının imzalanmasından üç gün sonra, nominal değerinin yüzde 117'sine kadar yükselerek yeni bir rekor kırdı. Hafta başında gelen kâr satışlarının ardından toparlanan bu tahvil, TSİ 1816 itibarıyla 1.625 puan artışla nominal değerinin yüzde 116.250'sinden işlem görüyordu. Söz konusu kredi anlaşması, IMF'nin 16 milyar dolarlık krediyle desteklediği ve bütçe üzerinde sıkı denetim ve bir dizi kriter içeren ekonomik program çerçevesinde kaydedilen ilerleme sonucunda geldi. Faizlerdeki düşüşle birlikte Türkiye'nin, büyük bölümü değişken faizli olan 130 milyar dolarlık iç borcuyla ilgili faiz ödemeleri de azaldı. Bu gelişme, yatırımcı güveninin artmasına neden olan etkenlerden biri oldu. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın dün, 2003 yılı bütçesinde öngörülen 65.45 katrilyon liralık faiz ödemelerinin, faizlerdeki düşüş nedeniyle yıl sonunda 60 katrilyon liranın altında olabileceğini açıklamıştı. Londra'da bulunan Commerzbank'ın gelişmekte olan ülke tahvilleri stratejisti Peter Boutocharov, "Bu yılın ilk dokuz ayı için, (Türkiye'nin) bonolarla ilgili aylık geri ödemesi 13 ile 17 katrilyon lira arasındaydı, bu da yaklaşık 10 ile 12 milyar dolara denk geliyor. Şimdi aylık ortalama (faiz) geri ödemesi 6 ile 7 milyar dolar. Bu nedenle yatırımcılar, liradaki ve yurt dışına ihraç edilen tahvillerdeki pozisyonları konusunda rahatlar" dedi. İlerleme devam ediyor gibi görünüyor. IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler eylül ayı ortalarında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ekonomik programının "yolunda olmaktan daha iyi gittiğini" ve devam etmekte olan altıncı gözden geçirme görüşmelerinde başarılı olabilecek kadar iyi durumda olduğunu söylemişti. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün bugün açıkladığı eylül ayı enflasyon rakamlarına göre, yıllık bazda TÜFE yüzde 23 ,TEFE ise yüzde 19.1 artış gösterdi. Böylece enflasyonun IMF programında öngörülen yüzde 20'lik hedefi yakalaması yönündeki piyasa umutları arttı. Londra'da bulunan UBS Warburg'den gelişmekte olan ülke tahvilleri stratejisti Alex Garrard, "Yılın büyük bölümünde, (Türkiye'nin) mali hedeflerden saptığına dair endişeler vardı. Piyasanın geldiği en önemli sonuç, (hedeflerdeki) sapmanın, Uluslararası Para Fonu'nun kısıtlamaya gitmesini gerektirecek kadar büyük olmaması" dedi. SEÇİM VE IRAK'A ASKER KONULARI Ancak analistler, siyasi dalgalanmaların hâlâ Türk tahvillerinin fiyatlarını olumsuz etkileyebileceğini söylediler. Londra'da bulunan Deutsche Asset Management'ın gelişmekte olan ülke fonları yöneticisi Edwin Gutierrez, "Yeni seçim olması bir çuval inciri berbat edebilir" dedi. Yargıtay pazartesi günü, Kasım 2002 seçimleriyle ilgili olarak DEHAP'ın dört eski yöneticisi hakkında evrakta sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararlarını onadı. Bu kararın ardından Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerin iptal edilerek yenilenmesi ya da DEHAP oylarının iptal edilerek ülke barajına göre oy ve milletvekili dağılımının yeniden yapılması başvurularını karara bağlayacak. AKP, YSK kararını olumsuz buldukları taktirde Meclis'te erken seçim kararı alabileceklerini söylediler. Guitarrez , "(Eğer seçim kararı çıkarsa) AKP daha fazla milletvekiliyle seçimi kazanacak gibi görünmesine rağmen, bu bir belirsizlik ortamı yaratır ve piyasalar da bundan nefret eder" dedi. Diğer yandan, ABD ile imzalanan 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının yavaş yavaş ortaya çıkan şartlarına göre, Türkiye'nin Irak konusunda ABD ile işbirliği yapması gerekiyor. Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün söz konusu anlaşma ile ilgili düşüncelerini açıklaması ve mart ayındaki tezkerenin Meclis tarafından reddedilmiş olması, krediyle ilgili endişeler doğuruyor.